Hava Durumu

Derdimi kimlere desem: Yerel basının sorunları

Yazının Giriş Tarihi: 21.09.2021 08:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.09.2021 08:09

Türk Metal Sendikası tarafından ilk kez düzenlen Yerel Medya Kurultayı, hafta sonu Didim'de yapıldı. Bursa, İzmir, Kocaeli, Manisa, Eskişehir, Kırıkkale, Tekirdağ, Kayseri, Bolu, Sakarya, Zonguldak, Çanakkale, Hatay, Aksaray ve Denizli'den 90'a yakın yerel medya çalışanın katıldığı kurultayı izlerken 'Derdimi kimlere desem' şarkısı aklıma geldi.

Önce şarkıdan başlayayım...

Başta Müzeyyen Senar olmak üzere birçok sanatçı tarafından seslendirilen bu şarkının pek bilinmese de söz yazarı ve bestecisi, Yeşilçam'ın emektar sanatçılarından Sami Hazinses'e ait.

O da hem kimliği hem de Yeşilçam'ın acımasız çarkları nedeniyle çok eziyetler çekmiş ve derdini bu şarkıyla anlatmaya çalışmıştır.

Kurultay, hem yerel gazetecilerin hem de onların sorunlarını anlatmaya çalışan meslek duayeni gazeteciler ve akademisyenlerin konuşmaları sayesinde adeta yerel basının sorunları çalıştayına döndü.

İlk gün, bir süre Anadolu Ajansı'nda birlikte çalıştığımız Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülrezzak Altun, İkinci gün de Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Takımcı, basının içinde bulunduğu durum ve geleceğe yönelik öngörüleri karamsarlığımızı daha da arttırdı.

Prof. Dr. Altun'a göre, insanların haber alma ihtiyacı sonsuza kadar var olacağı için gazetecilik ölmeyecek ama kâğıda basılı gazete ömrünü tamamladı. Onun endişesi ise basının ayakta kalabilmek amacıyla dayanak araması yüzünden gelinen durum. Bunu da bir Artvin Şavşat, atasözü ile ifade etmeye çalıştı: Ağayla birlikte ekilen bostanda hıyar eğri çıkar...

Yani basın kendi bağımsız imkanlarına kavuşmadığı sürece tarafsız ve özgürlükten bahsetmek çok zor.

Prof. Dr. Takımcı ise gazetecilerin meslek tanımı ile ilgili sorununa vurgu yaptı. İletişim fakültesi mezunlarının meslek formasyonu almış kabul edilmeleri gerektiğini vurgulayan Takımcı, bununla ilgili yasal düzenlemeler yapılmasını önerdi.

Sahada çalışma hayatı üzerine görev yapan Özgür Kocaeli Gazetesi Muhabiri Süriye Çatak Tek'in benzetmesi ise tam da bununla ilgiliydi: Pazarda patates satan internet sitesi açıp, gazetecilik yapıyor.

Bana göre, tespit yerinde ancak eksik. Nedenine gelince patates satıcısının o tezgahı açmak için bile Pazarcılar Odası'na kaydolması gerekiyor.

Bursa'dan gazeteci meslektaşım Huriye Gül Kolaylı ile birlikte söz olarak, meslek tanımlamasının yapılmasını bu yüzden dile getirdim. İlk yıllarda belki mali müşavirler odası gibi zorluklar olabilir ancak sistem ileride oturur. Avukatların barosu, mühendis, doktor daha birçok mesleğin tanımlı oldukları odaları varken, gazetecilerin örgütlü olduğu ve meslek tanımı sağlayan bir yapı henüz yok.

Finali, Kurultaya konuşmacı olarak katılan meslek büyüğümüz ve Olay Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yılmaz'ın sözleriyle yapayım: Tarzan zor durumda...

Benzetmenin açılımı şu aslında: Nasıl ki ormanda Tarzan, zor duruma düşen herkesin yardımına koşuyorsa, yerel basın da aynı görevi bulundukları yerde yaparlardı. Mahallede sorunu olan, tapu da işini halledemeyen vatandaştan hakkı yenen işçi yanında hep gazeteciyi bulurdu. Şimdi yardıma ihtiyacı olan ise geçmişin Tarzan'ı olan yerel basın...

Yılmaz'a göre, Tarzan'ın eskiden olduğu gibi yardıma koşabilmesi için desteğe ihtiyacı var.

Kurultayda yerel gazetecilerin konuşmaları da Yılmaz'ı doğruladı. Denizli ve Aksaray'dan yerel televizyonda çalışan hatta sahibi olandan yerel gazetelere, internet sitelerine kadar tüm basın çalışanların ortak sesi, maddi sıkıntılar yüzünden nefes alamıyoruz...

SONUÇ BİLDİRGESİNDE DESTEK VURGUSU

Gazetecilerin görüşleri alındıktan sonra son şekli verilen Türk Metal Sendikası Birinci Yerel Medya Kurultayı'nın sonuç bildirgesi de dün yayınlandı.

Bildirgede, iletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmelerin yerelde gazete satış oranlarını düşürdüğü ve yerel medya kuruluşlarının haber kaynağı olarak ajanslara bağımlı ve iktisadi açıdan kendilerini idame ettiremeyecek konuma geldiği vurgusu yapılarak, şu önerilerde bulunuldu:

-Yerel medyada nitelikli istihdamın sağlanması için gazetecilikte mesleki formasyon tanınmalı,

- Basın İlan Kurumu'nun yerel medya kuruluşlarının gelirleri üzerinden yaptığı kesinti aşağı çekilmelidir.

-Yerel medya kuruluşlarına hem kamu kurum ve kuruluşları hem de özel sektör tarafından destek sağlanması gerekmektedir.

-Yerel medyanın, varlığını sürdürebilmesi ve gelişmesi için bir yasal düzenleme oluşturulması zorunluluk haline gelmiştir. Düzenleme oluşturulurken, yerel basın kuruluşları ve sendikalarla birlikte hareket edilmeli, haber ulaştırma kaygısı gütmeyen, resmi ilan pastasından pay almak amacıyla çıkan yerel gazetelerin faaliyetleri denetim altına alınmalıdır. Ayrıca oluşturulacak düzenlemede, internet gazetecileri göz ardı edilmemeli, yeni medyaya geçiş sürecinde internet gazetelerinde çalışan basın emekçileri de diğer basın emekçileriyle eşit haklara sahip olmalıdır.

Bildirgenin sonunda Türk Metal Sendikası'nın yerel medya kuruluşlarıyla birlikte hareket ederek, önümüzdeki süreçte gerçekleştireceği çalışmalar ve kurultaylarla katkıya devam edeceği vurgulandı.

30 YIL SONRA GELEN SÜRPRİZ: GEMLİK'TE OLTAYLA KALKAN AVLANDI

Gemlik Körfezi başta olmak üzere Marmara Denizi'ndeki kirlilik müsilajla birlikte artık tescilli hale geldi.

Bir yandan müsilajla mücadele ve tedbirler konuşulurken diğer yandan av yasağının kalkmasıyla yakalanan balıkların yenilip yenilmeyeceği tartışılıyor.

Dün sosyal medyada gördüğüm bir fotoğraf beni de hayrete düşürdü. Gemlik'te emekli olduktan sonra aldığı küçük bir tekneyle amatör balıkçılık yapan arkadaşım Alper Topçu, avladığı kalkan balığıyla poz veriyordu.

Dayanamayıp aradım. Manastır önlerinde, Mezgit için hazırladığı oltasına Kalkan balığı takılmıştı. Sadece yakalayan o da değildi. Birlikte çıktığı birkaç teknedeki amatör balıkçılar da kalkan avlamıştı. İçlerinden deneyimli birinin söylediğine göre, 30 yıldan beri Gemlik körfezinde kalkan görülmüyordu.

Kimilerine göre, trolle ilgili denetimlerin artması ve sınırlamalar getirilmesi sayesinde kalkan, Gemlik'e kadar gelmiş.

Öyle veya böyle Gemlik'te kalkan avlanması sevindirici bir gelişme. Darısı diğer türlerin de başına....

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.