Hava Durumu

Doktora karşı şiddette ‘google hekimliği’ etkisi

Yazının Giriş Tarihi: 15.01.2022 07:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.01.2022 07:55

Başta doktorlar olmak üzere sağlık çalışanlarının özveri içinde insanlık adına nasıl çalıştıklarını pandemi döneminde bir kez daha gördük.

Canı pahasına çalışan hekim ve sağlık çalışanları son yıllarda özlük haklarındaki kayıplar ve şiddet nedeniyle sıkıntılı günler yaşıyor.  ASTV’de yayınlanan Gözlem Kulesi’ne konuk olan Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, ile pandemi ve sağlık çalışanlarının sorunlarını konuştuk.

Önce can yakıcı sorun olan ve giderek artan şiddetle başlayayım.

Fazla değil bundan 20-25 yıl önce acil durumlar dışında hekime muayene olmak için insanlar hazırlık yapar, yıkanır, elbiselerini değiştirir kolonya sürerek, doktora çıkardı.

Şimdi durum tam tersine döndü. Saygı bir yana Türkkan’ın verdiği bir örnek tüyleri diken diken edecek türden bir sosyal medya paylaşımı…

Adam yazıyor: Yoksulum ama en büyük zenginliğim hastanede doktor dövebilmek…

Doktor dövebilmenin zenginlik olduğu algısına kapılmış bir toplum… Türkkan’a göre, 1980 sonrası neoliberal politikalar sonucu adım adım bugünlere gelindi. Sağlığın ticarileşmesi ve hastanın müşteri gibi görülmesinden tutun da Başbakan Tansu Çiller’in ‘doktorlar sizi kapıda karşılayacak’ sözlerinin büyük etkisi var.

O zaman hakim yargılayacağı tutukluyu ya da polis suçluyu kapıda karşılayacak. Doktor hasta ilişkisi her zaman müşteri algısı dışında olur.

Türkkan bunu da şöyle örneklendirerek, bugüne kadar birçoğumuzun farkında olmadan yaptığı Google’tan hastalık teşhisi ve onun doğurduğu sonuçları şöyle anlattı:

‘Müşteri, bir gömlek alırken hangi renk veya modeli seçme hakkına sahiptir. Bizde müşteri anlayışı olsaydı, safra kesemi şu modelle alın veya şöyle ameliyat yapın derdi. Buna hasta değil doktor karar verir.  Hasta ile doktor arasında bilgi asimetrisi vardır. Bilgileri örtüşmez. Ama onu kapatmak için son yıllarda hastalar, Google denen çoğu yalan yanlış haberle dolu sitelerden bilgi alıp geliyorlar. Bana şu tahlili yaptır, şu ilaçları yaz ya da şu tedavi yöntemini uygulama deniliyor. Hekimler önceleri bu tür davranışları kabul etmeyip direniyorlardı. Artan şiddet olayları yüzünden hekimler korkmaya başladı.’

AVUSTRALYA’DAKİ HASTANE GİRİŞİNDEKİ TABELA…

Peki, bu şiddet önlenebilir mi?

Türkkan, bu sorumuza da Avustralya’da bir hastane girişindeki tabelada yazılanları örnek göstererek yanıt verdi. Tabelada şu yazıyormuş: Sağlık çalışanlarına şiddet uyguladığınızda, bunun doğru olmadığını anlamanız için size içerde 22 yıl düşünme hakkı tanıyoruz.

 Sağlık çalışanlarına karşı yapılan şiddetin karşılığı 22 yıl hapis olursa kimse kılını kıpırdatamaz. Oysa Türkiye’de doktorun kolunu bacağını kıran serbest bırakılıyor.

Bunun yanı sıra hekimlerin soruşturmalar nedeniyle sıkıntılar çektiğini hatta bir hekimin soruşturmalar yüzünden intihar ettiğini hatırlatan Türkkan, ‘Bir yandan şiddet korkusu, diğer yanda  özlük haklarının gitmesi. Elinde bıçak olup soruşturması olmayan cerrah yok. Birçok hekim kötü koşullar nedeniyle meslekten ayrılıyor’ dedi.

Bir sorunun çözümü için irade, bilgi birikimi, toplumdaki karşılığı gibi unsurların önemini vurgulayan Türkkan şöyle devam etti:

‘2018 yılında TBMM’de bir araştırma komisyonu kuruldu ve sonuç raporunu yayınladı. Madde madde neler yapılması gerektiği bu raporda yazılı. Bunlar uygulanırsa şiddetin önüne geçilir’

GENÇ HEKİMLER TUS YERİNE ALMANCA ÇALIŞIYOR

Alpaslan Türkkan’la hekimlerin özlük hakları ve çalışma koşullarını da konuştuk.

Uzun yıllardan beri hekim ve sağlık çalışanlarının özlük haklarında erime ve çalışma koşullarında güçlükler yaşandığını ve pandemi döneminde daha büyük bir yük bindiğine dikkat çeken Türkkan, şöyle devam etti:

‘Toplumda doktorların çok yüksek maaş aldığı gibi bir algı var. Bu doğru değil, hekimler normal bir memur maaşı kadar gelir elde ediyor. Pandemi döneminde özlük haklarımızda iyileşme olur, halkın gözünde değerimiz anlaşılır duysunu içindeydim. Özellikle şiddetin azalmasını bekliyordum ama yanıldım. Biz hakkımızı olanı istiyoruz’

Kötü çalışma koşulları, düşük ücret ve şiddet nedeniyle genç hekimlerin yurt dışına gittiğini hatırlatan Türkkan, ‘TUS olarak adlandırılan uzmanlık sınavımız var. Genç hekimler ona hazırlanmak yerine Almanca çalışıyor. Öğrenciler hocalarından sürekli referans mektubu istiyor. 2021 yılında 1045 hekim gitti.  Önceki yıllarda 40-45 kişiydi. En zeki beyinler gidiyor’

İNSANLIK KÖTÜ BİR SINAVDAN GEÇİYOR

Koronavirüs pandemisi omicron varyantının etkisiyle yeniden tırmanışa geçti. Türkiye’deki vaka sayısı 75 bine ulaştı. Yeni varyantın tipik özelliği çok kolay bulaşması. İyi olan tarafı ise ölüm vakalarındaki azalma.

Alpaslan Türkkan’a göre, vaka sayılarının artmasıyla birlikte en büyük endişe hastanelerdeki yükün artması. Şimdilik böyle sıkıntı yok ama artarsa riskli gruplar dolayısıyla problem çıkabilir.

Kapanma gerekli mi?

Türkkan, ilk günden beri okulların kapatılmasına karşı olduklarını hatırlatarak, okul dışında toplumun bir arada olduğu ortamlar için tedbir düşünülebileceğini söyledi. 

Aşı konusunun hala çok önemli olduğunun altını çizen Türkkan, şöyle devam etti:

‘Aşı karşıtlığı ile ilgili çok yapılacak bir şey yok. Çünkü aşı karşıtları kendi karanlık kuyularına insanları çekebiliyorlar.  Aşı tereddüdü yaşayanlar ise gerçekten öğrenmek için uğraşan, öğrendiklerinde doğu bilimsel veri ile karşılaştıklarında aşı olabilen insanlar. Bu tür insanlara çok denk geldim ve anlatınca tereddütleri ortadan kalkıp aşı oldu’

Aşı karşıtlarının öne sürdüğü toplu ölümler, kısırlık gibi iddiaların tamamının asılsız çıktığını hatırlatan Türkkan, 800 bin kişi üzerinde yapılan bir araştırmayı örnek gösterdi. Türkkan, ‘Geçirenler mi  yoksa aşı olanlar mı daha kötü durumda. Geçirenler yüzlerce kat daha kötü durumda. Mesele pıhtı attığından bahsediliyor, 166 kat daha fazla kovit geçirenlerde pıhtı atması’ dedi.

Aşı konusunda insanlığın kötü bir sınavdan geçtiğini de vurgulayan Türkkan, ‘Kanada kendi nüfusunun üç katı, Fransa birkaç katını aşıyı elinde tutuyor. Somali’ye giren aşı sayısı ise sadece 25 adet’

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.