Hava Durumu

Dönüşüm manifestosu hazır, asıl mesele uygulamada

Yazının Giriş Tarihi: 11.11.2021 08:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.11.2021 08:08

Deprem ve onun en çok etkileyeceği çarpık kentleşme bir Türkiye gerçeği... Ülkemizde yaklaşık 15 bin kilometresi ana aks üzerinde olmak üzere 24 bin 500 kilometre uzunluğunda canlı fay hattı bulunuyor. Bu faylardan bir veya ikisi her yıl yıkıcı deprem üretebilme kapasitesine sahip.
Kısacası nüfusun yüzde 71'i, Türkiye topraklarının da yüzde 66'sı deprem riski altında. Bursa da maalesef riskli kentlerin ilk sırasında yer alıyor.
Bilim insanları ve sivil toplum örgütlerinin ortak görüşü; Türkiye'nin deprem sonrası yapılacak faaliyetlerde çok iyi durumda olduğu. Ancak bina stokunun yenilenmesi konusunda aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Bursa, aslında dönüşüm konusunda öncü kentlerden biriydi, ancak tarihi dokuya bir hançer gibi saplanan Doğanbey ve 0.50 emsal bedel uygulamasının yanlış kullanılması yüzünden dönüşüm istenilen amaca bir türlü ulaşamadı.
Peki, Bursa'da dönüşümün gerçekleşmemesi neden kaynaklanıyor ve nasıl bir çözüm üretilebilir?
Bu sorulara yanıt arayan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası İnşaat Konseyi, İnşaat Mühendisleri ve Mimarlar Odası Bursa şubeleri ile İMSİAD geçen ocak ayında önemli bir çalışma başlattı. Yapılan toplantılar, bilim insanlarından alınan görüşlerle hazırlanan 9 sayfalık 'Kentsel Dönüşüm İlke Kararları' geçtiğimiz günlerde kamuoyuna açıklandı.

BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Alparslan Şenocak, BTSO İnşaat Konseyi Başkanı Ali Tuğcu, İMO Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak, Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, İMSİAD Başkan Yardımcısı Şeref Demir, BTSO Meclis Üyeleri Ali Faruk Çolak ve Serdar Atilla Erdem ile BTSO 56. Meslek Komitesi Başkanı Raşit Tuna'nın katıldığı toplantıyı yıllık izinde olduğum için yapılan toplantıyı izleyemedim.
Bir manifesto özelliği taşıyan raporu İMO Şube Başkanı Mehmet Albayrak'tan istedim.

Oldukça kapsamlı hazırlanan rapor, Bursa için kentsel dönüşüm modellemesi, Kentsel dönüşümde son durum ve Bursa örneği, Sorunlar, Genel öneriler, Finansman önerileri, Planlama önerileri ve sonuç bölümlerinden oluşuyor.
Keşke yer olsa da raporun tamamını Bursa'daki ilgili kurum ve kişilerin görmesi açısından yayınlayabilsem. Çünkü son yıllarda bu alanda gördüğüm en önemli çalışmalardan biri.
Gazetedeki yerim elverdiği ölçüde önemli bölümleri aktarmak istiyorum.
Öncelikle Türkiye'deki kentsel dönüşümün neden başarısız olduğu ile ilgili tespitle başlayayım:
Başarılı kentsel dönüşüm projelerinin temel özelliği stratejik planlama yaklaşımı ve katılımcı planlamadan geçiyor. Ancak Türkiye'deki uygulamalarda yerleşim yerlerinin farklı tepkiler verdiği dikkate alınmadığından kentsel dönüşümde başarı elde edilemiyor.
Ve bu süreçlerde dinamiklere ve sorunlara bağlı özgün modeller geliştirilmesinin önemi anlaşılmazsa başarısız uygulamalar çoğalacak ve bu da kentselde önüne geçilemeyecek tahribatlara neden olacak.
Örnek mi Doğanbey ve Nilüfer'de 5 katlı binaların yıkılım yerine 8-9 katlı beton yığınlarının dikilmesi.
Raporda da Doğanbey ders çıkarılması gereken bir proje olarak gösteriliyor.

BURSA'NIN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ...

Bursa'daki kentsel dönüşümlerin tek tek anlatıldığı raporda, karşılaşılan sorunlar da anlatıldı. Hukuksal kurallar, ekonomik ihtiyaçların karşılanması, katılım ve sosyal çevrenin desteği ana başlığı altında toplanan raporun tespit açısından en anlamlı tespiti ise şöyle:

'Kentsel dönüşüm sorunları fiziksel mekânın dönüşümüne indirgenmiş; dönüşümün toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutları göz ardı edilmiştir. Kentsel dönüşüm gayrimenkule odaklanarak, toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel yapısından referans almadan, sadece fiziki mekânın düzenlenmesi olarak algılanmıştır. Bu sürecin ana tarafları olan kamu, yatırımcı ve mal sahipleri konuyu sadece yık-yap anlayışı ile değerlendirmiş, tarafların bu süreçten en kârlı nasıl çıkabiliriz yaklaşımı kentsel dönüşümün özündeki genel karakterleri kentin ve kente ait sosyal olgunun düzenlenmesi hedefini saptırmıştır'
Oldukça detaylı ve teknik ayrıntıların da yer aldığı önerilerde ise dikkat çeken nokta, Bursa örneğinde yaygın olarak görülen parsel bazında değil mahalle ölçeklerinde dönüşüm oldu. Raporda, 'Kent bütünündeki etaplar buna göre yapılmalıdır. Bir kentin bir anda topyekûn dönüşümü söz konusu olmayacağı gibi tek tek parseller üzerinden dönüşüm de kentsel yaşam kalitesi ve afet riskleri üzerindeki olumsuz etkileri açısından kabul edilebilir değildir' görüşüne yer verildi.
Kentsel dönüşümün finansmanı için de merkezi bütçeden ilave pay alınmasının yanı sıra 2B gelirleri, çevre cezaları ve harç gelirlerinin yüzde 50'sinin, hafriyat döküm bedellerinin, İller Bankası faaliyetleri kârının dönüşüm hesabına aktarılması önerildi. Riskli yapılarda oturanlara verilen kira yardımının en az 24 aya çıkarılması da talep edildi.

KENTSEL DÖNÜŞÜM MASTER PLANI HAZIRLANMALI

Raporun çözüm önerileri bölümünde nitelikli ve adil bir dönüşüm için Kentsel Dönüşüm Master Planı'nın acil olarak hazırlanması istenerek, kentsel dönüşüm master planı olmayan yerel yönetimlere riskli alan ve rezerv alan yetkisi verilmesi önerildi.

Bursa'daki sanayi alanlarının yüzde 45'inin plansız alanlardan oluştuğuna dikkat çekilen raporda, şöyle denildi: 'OSB'ler dışında yer alan, kent içerisinde kalmış dağınık ve küçük ölçekli sanayi yapıları ve atölyeler kentin dışında planlanacak çevreyle dost, altyapısı uygun ve sürdürülebilir üretime katkı sağlayacak organize sanayi ve ticaret bölgelerine taşınmalıdır. Boşaltılan bu alanlar rezerv alan olarak değerlendirilerek kentsel dönüşüme katkı sağlanmalıdır.

Oluşan yeni organize sanayi ve ticaret bölgelerinin çeperlerinde bölgelerle entegre olacak ve kent içi ulaşım yükünü de hafifletecek şekilde yeni uydu kentler oluşturulmalıdır. Hayata geçirilecek yeni bölgeler ve uydu kentler hava ve çevre kalitesinin artırılmasının yanı sıra yoğunlaşan yapı stoku ve artan şehir trafiğinin rahatlatılmasına da katkı sağlayacaktır'
Raporun özeti şu aslında, Bursa kentsel dönüşüm için bütüncül bir planlama yapmalı, bütçe imkanları oluşturmalı ve bir an önce harekete geçmeli. BTSO ve akademik odalar bu raporla bir fikir ve kıvılcım ortaya attı. Bundan sonra önemli olan bu öneri ve görüşlerin yürütme tarafından masaya yatırılıp uygulanabilir hale getirilmesi.
Kentlerin yönetilmesi ve gelecek vizyonunun oluşturulması için hep ortak akıldan bahsedilir. İşte ortak akıl önerisi bu...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.