Eminlatif, genel başkanlığa aday…

Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’nin 56’ıncı olağan genel kurulu 27 Mart Pazar günü İstanbul Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

15 şubeden 12 bine yakın üyesi bulunan derneğin genel başkanlığı için bu kez 4 bin üyenin bulunduğu Bursa’dan aday çıktı. Derneğin Bursa Şube Başkanı Dr. Ali Eminlatif, Sönmez Medya’yı ziyaret ederek neden aday olduğunu ve projelerini anlattı.

Ali Eminlatif, Bursa’da genç ve dinamik bir kadro ile göreve geldiklerini ve bu kadro sayesinde etkinlikleri çok üst seviyeye çıkardıkları vurgusunu yaparak, bu yoğun faaliyetlerin hiç bir etkinlik yapmayan genel merkezin gözüne battığını savundu. ‘Boynuz kulağı geçti’ benzetmesi yapan Eminlatif, ‘Genel merkez pasif hale gelince uyarmaya başladılar. Etkinliklerimizi engellemeye çalıştılar. Bu yüzden de bize kilit vurmak istediler. Tüm faaliyetlerinizi biz ayarlayacağız, bizden izin almadan hiçbir faaliyet yapamazsınız dediler’ şeklinde konuştu.

Genel başkanlığa birlik ve beraberliği sağlamak derneği daha etkin hale getirmek için aday olduğunu da ifade eden Eminlatif, yapılan eleştirilere de şu yanıtı verdi:

‘Ben başkanlık görevini siyaset için yapmıyorum. İstesem de yapamam. Çünkü Yunanistan vatandaşıyım. İkincisi genel merkezin Bursa’ya taşınması gibi bir durum söz konusu değil. İstanbul’a demokrasi şöleni için gideceğiz. Tek beklentimiz sandıklarda bir sıkıntı yaşanmaması’

Derneğin genel başkanlığını halen Necmettin Hüseyin yürütüyor. Seçimlerde Eminlatif’in rakibi ise Üsküdar eski Şube Başkanı Hasan Küçük olacak.

‘Değişim için hedef 21’ sloganıyla kampanyasını yürüten Eminlatif, seçildiğinde yapacağı projeleri de 21 başlık altında topladı. Bunlar arasında en dikkat çekici olanları eğitim ve burslar, SGK ile ilgili kapsam düzenlemesi, e-dernekçilik. Ancak asıl hedef, hem değişim hem de şubelerin daha aktif hale getirilmesi olacak.

Bursa’daki camianın da destek verdiği Eminlatif’e oy vermek için Pazar günü Batı Trakyalılar İstanbul’a akın edecek.

BURSA'DA BARAJLAR NEDEN TAM DOLMADI?

Son 30 yılın en kurak yılını geçirdiğimiz 2020’nin ardından geçen yıl ve bu yılki yağışlar yüz güldürdü. Ocak ve mart aylarındaki kar yağışı Bursa’nın içme suyu ihtiyacının karşılandığı barajlara yaradı.

Yaradı diyorum çünkü yetkililerin ifadesi bu yönde. İstanbul’dan geçen gün yapılan bir haber dikkatimi çekmişti; barajlar yüzde 100 doldu.

Merak edip BUSKİ sitesine baktığımda Doğancı yüzde 52, Nilüfer barajındaki doluluk ise yüzde 36 seviyesindeydi.  Geçtiğimiz yıl bu günlerde Doğancı yüzde 38, Nilüfer ise 36 seviyesinde kalmıştı.

Barajların neden tam dolmadığını sorduğum BUSKİ yetkilileri, bu konuda Bursa’nın şanslı olduğunu söylediler. Çünkü, baraj çevrelerindeki kar tabakası henüz erimedi, bunlar ne kadar yavaş erirse barajlar açısından o kadar yararlı oluyormuş. Baraj çevresindeki kar tabakası halen duruyor. Bunların erimesiyle nisan sonu mayıs ayı gibi tam kapasiteye ulaşılacak.

Sözü özü; nisan yağmurları ve karların erimesiyle Bursa bu yıl da susuzluk çekmeyecek.

VAHAPOĞLU, KÖYLERDEKİ YIKIM SORUNUNU MECLİSE TAŞIDI

MHP Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu, mahalleye dönüştürülen köy yerleşik alanlarında deprem güçlendirmesi gibi vatandaşın tarım ve hayvancılık maksadıyla inşa ettiği samanlık, ahır ve malzeme depolarının kaçak yapı statüsünde değerlendirilmesini TBMM gündemine taşıdı.

Milletvekili Vahapoğlu, Büyükşehir Kanunu ile mahalleye dönüştürülen köy yerleşik alanlarındaki imar sorununun çözümü, böylelikle çiftçinin ‘yıkım tehdidi’nden kurtarılması amacıyla Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı’na iki ayrı yazılı soru önergesi verdi.

MHP Bursa Milletvekili Vahapoğlu, iki bakana ayrı ayrı yönelttiği önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi:

‘Yasayla mahalle statüsü kazanan köylerimizde sınırlı olmak üzere bu tür sorunların çözümü konusunda bir çalışma yapılması planlanmakta mıdır?

Köyden mahalleye dönen alanlarla ilgili benzer sorunların çözümüne ilişkin olarak mahallinde tespit çalışması yapılması ve bu çalışmalardan elde edilecek verilerle vatandaşların sorunlarının çözümü için yasal düzenlemelere gidilmesi yönünde bir çalışmanız bulunmakta mıdır?’

Bu arada, Milletvekili Vahapoğlu konuyla ilgili MHP Grubu olarak bir de kanun teklifi hazırlığı içinde olduklarını belirterek, ‘Vatandaşın samanlığı, ahırı veya deprem güçlendirmesi yaptığı evi, kaçak yapı olarak değerlendirilmemeli. Bu yöndeki mağduriyeti gidermek adına arkadaşlarımızla hazırlığını yaptığımız kanun teklifini önümüzdeki günlerde TBMM’ye sunacağız’ dedi.