Hava Durumu

En büyük darbeyi yiyen turizm çıkış yolu arıyor

Yazının Giriş Tarihi: 03.05.2020 09:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.05.2020 09:10

Bahar gelip güneş sıcaklığını hissettirmeye başladı mı içimiz kıpır kıpır olurdu. Önce hafta sonu, sonra yaz tatili planları yapılır. Bir de uzatmalı bayram tatilleri oldu mu gelme keyfimize.

Koronavirüs tüm planları alt üst etti. İnstagram öksüz, Facebook yetim kaldı. Karantina günlerinin favorisi TBT'ler.

İşin esprisi bir yana bu virüs salgınından en büyük darbeyi turizm sektörü yedi. Avrupa Birliği'nin toplam gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) yüzde 10'u turizmden geliyor. Sektör, doğrudan ya da dolaylı 27 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Biz de durum farklı değil. 2019'da 52 milyon turistin geldiği ülkemizin bu sektörden toplam geliri ise 34 milyar 520 milyon dolar. Henüz GSYH'da yüzde 4-5 düzeyindeyiz ama turizm gelir açısından önemli bir kalem.

Normalleşme hazırlıkları yapan Avrupa salgın sonrası turizm sektörünü nasıl canlandıracağını tartışıyor. Geçen hafta turizm bakanları bir araya gelerek konuyu masaya yatırdı. Seyahat ve turizm faaliyetlerinin yeniden başlaması için kural ve düzenlemeler için ikili anlaşmalar arayışı devam ediyor. Burada ortaya çıkan ülkeler arasında 'Turizm koridorları' kurulması.

Bağışıklık pasaportu ve uçak yolculuklarına yeni düzenlemeler de getirilmesi gündemde. Türkiye de hazırlıklarını sürdürüyor. Akdeniz'deki turizmciler geçen yıl Antalya'da tatil yapan 7,5 milyon yerli ve 16 milyon yabancı turiste Türkçe, Rusça, Almanca ve İngilizce 'Sun and more' (Güneş ve daha fazlası) başlıklı mektup gönderecek.

Bu arada, Akdeniz bölgesi için olumlu sinyaller de var. Geçtiğimiz günlerde Alman ARD televizyonundan yapılan yayında Türkiye'nin sarı renkte gösterilerek, tatil için öneride bulunması da bunun işareti.

SALGINI ÖNLEME BAŞARIMIZ TURİZMİ DE ETKİLEYECEK

TÜRSAB Güney Marmara Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu ile sektör ve korona sonrası için beklentileri konuştuk. Alman televizyonu yayınının tavsiye düzeyinde de olsa önemli olduğunu vurgulayan Saraçoğlu'na göre özellikle yabancı turist konusunda Türkiye'nin koronavirüs salgınında gösterdiği başarı etkili olacak. Türkiye'de dünyanın da dikkatini çekecek biçimde yürütülen salgın mücadelesinin iyi yönetilmesi gelecek turiste de güven verecek.

Türkiye'deki hareketliliğinin iç turizmle başlangıç yapmasını beklediklerini de ifade eden Saraçoğlu, 'Hareketlilik öncesi yenilikler getirilmemiz lazım. İnsanları etkileme potansiyelimiz var. Salgın korkusunun olmayacağı ekoturizm, doğa, karanavan turizmi gibi alternatifler sunmamız gerekiyor' dedi.

KORONAVİRÜS KARANTİNA GÜNLÜĞÜ (21)

YENİ RAMAZAN KRİTERİ: PARMAK ORUCU

Önceki akşam Habertürk'te son yılların en güzel ramazan sohbeti programını izledim. Mehmet Akif Ersoy'un konuğu olan Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Nuri Görmez, anlattıklarıyla beni ekrana kilitledi. Dürüst, samimi ve bir o kadar da ufuk açıcıydı.

İki buçuk saatlik programda neler konuşulmadı ki ramazan ikliminden, gençlerin durumuna, din siyaset ilişkilerinden korona sonrası merhamet sözleşmesine kadar. Tamamını internette bulup izlemenizi öneririm. Buradan sizlere başlıklar halinde dikkatimi çeken unsurları aktarayım:

-Oruçluyken klavye başına geçip, kutuplaşma ve ötekileştirme de orucun sakatlanmasına neden olur. Parmaklarınız da oruç tutsun.

-Gençlerin din hakkında soru sorması İbrahimi bir davranış. Onların sorularına yanıt bulmak zorundayız. Yoksa bilinçlerine zarar veririz.

-Din-siyaset ilişkisi Hazreti Muhammed'in vefatından 30 yıl sonra bozuldu. Siyasetin dini kullanmasından en büyük zararı da yine din gördü.

-İnsan oğlunun yaptıklarından dolayı başına koronavirüs veya deprem gibi musibetlerin geldiği değerlendirmesi hatalı.

-Ekonomiden sağlığa bir çok alanda korona sonrası için raporlar hazırlanıp değerlendirmeler yapılıyor. Müslüman bilim insanları da İslamiyet açısından değerlendirme yapmalı. Bir merhamet sözleşmesin ihtiyacımız var.

-İnsan öldürme, zina gibi büyük günahlara tabiatın düzeniyle oynama, çevrenin kirletilmesi ve tohumun yapısına müdahale gibi unsurlar da eklenmeli.

Ve son not: Geçtiğimiz günlerde koronavirüs nedeniyle annesini yitiren Prof. Dr. Görmez, salgında yaşamını yitirenlerin yakınları için evde gıyabi cenaze namazı kılınabileceğini söyledi. Hatta salgında yaşamını yitirenler için de evlerde gıyabi cenaze namazı kılınmasını önerdi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.