Hava Durumu

Gelecekte ne yiyeceğiz: Yapay zeka mutfağa giriyor

Yazının Giriş Tarihi: 19.02.2022 07:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.02.2022 07:54

Pandemiyle birlikte gıda konusunun ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

Ancak, dünya hala neredeyse tükettiğinin yarıya yakınını sofraya kadar olan süreçte israf ediyor. Bu konudaki tüm çalışmalara rağmen israf azalacağına tehlikeli boyutlara ulaşıyor. 

Türkiye de bu konuda dünyadaki ilk 10 ülke arasında yer alıyor. BM Çevre Programı tarafından geçen yıl yapılan bir araştırmada, ülkemizde her yıl 7,7 milyon tondan fazla gıdanın israf edildiği ortaya çıkmıştı. BM Gıda İsrafı Endeksi Raporu'na göre de Türkiye'de her yıl kişi başına 93 kilogram yiyecek çöpe atılıyor.

Dünya geneline baktığımızda ise her yıl toplam 931 milyon ton gıda israf ediliyor. Bu, küresel çapta perakende satış noktaları, evler ve restoranlarda tüketime hazır gıdanın yüzde 17'sinin doğrudan çöpe gitmesi anlamına geliyor. Raporda israfın yüzde 61'inin evlerde yapıldığı belirtiliyor.

Aynı araştırmaya göre,  dünya genelinde israf edilen gıdanın toplamı her biri 40 tonluk 23 milyon kamyon dolusu yiyeceğe karşılık geliyor. Bu kadar kamyonun uzunluğu ise dünyanın çevresinin yedi katı. 

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanvekili ve Dış Ticaret Konseyi Başkanı Murat Bayizit, bir yıldan beri, burada kurduğu şirket çalışmaları dolayısıyla Londra’da bulunuyor. Bayizit, gıda ve özellikle de dondurulmuş gıda konusunda uzman isimlerden biri. Aynı zamanda da geçen yıl kurulan Türkiye Dondurulmuş Gıda Sanayii Derneği başkanı.

Bayizit, önceki gün İngiltere Dubai Expo Team tarafından düzenlenen etkiliğe katılarak notlarını paylaştı. 8 saat süren ve 3 ayrı bölümde yapılan etkinlikte akademisyenler ve uzmanlar gelecekte nelerin yeneceğini ve sürdürülebilir üretim konusunu masaya yatırdı.

Murat Bayizit’le toplantıyla ilgili izlenimlerini konuştuk.

Ön plana çıkan konu israf.  Yazının giriş bölümünde yeraldığı gibi üretilen gıdanın yüzde 40’ı çöpe gidiyor. İşin enteresan yanı bu oranın gelişmiş ülkelerdeki hızlı artışı. Bu da bilim insanlarını korkutan bir gelişme.

Yapılan projeksiyonlara göre, önümüzdeki 50 yıl, geçirdiğimiz 100 yıldan daha fazla gıda ihtiyacımız olacak. O yüzden üretim kadar israfın önlenmesi de büyük önem taşıyor.

Diğer bir paradoks ise verimliliği arttırmak için yapılan ilaç ve teknoloji, diğer yandan karbon ayak izinin azaltılması ve temiz bir gıdaya ulaşma isteği.  

Bu denklemde büyük önem taşıyan üretimin çöpe gitmesini engellemek.  Yapay zeka uygulamaları gıda sektörüne tam da bu noktada giriş yapıyor. Tıpkı akıllı evlerde, elektrik, su, doğalgaz, ısıtma-soğutma sistemlerinin kontrol edilmesi gibi yapay zeka uygulaması mutfak için de kullanılacak. Bir İspanyol firması 7 bin 500 müşteriye ulaşmış bile.

Bu sistemi kullandığınızda mutfak alışverişinden, tüketeceğiniz ürün yelpazesine kadar bir çok parametre yer alıyor. 

DENİZ YOSUNU YENİ PROTEİN KAYNAĞI, DONDURULMUŞ GIDA REVAÇTA…

Bilim insanları ve uzmanlar, yeni gıda kaynakları ve uygulamaları için de çalışmalar yapıyor. Bunlardan biri MENA olarak adlandırılan Orta Doğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında su sıkıntısının ileride daha büyük sorunlara yol açmasının önüne geçmek. Burada balık çiftliklerinin kurulması öneriliyor. Balıklar protein kaynağı olarak tüketilirken, balıkların yetiştirildiği su ise tarımda kullanılacak. Bu da protein kaynağının tekrar tarlaya dönüşünü sağlayacak.

Peki, gelecekte ne yiyeceğiz?

İnternet sitelerinde, pek iştah açıcı olmasa da her gün yeni bir protein kaynağı haberlerine rastlıyoruz. İçinde hamamböceği sütü gibi marjinal olanları bile var.

Bayizit’e göre, karbon ayak iziyle ilgili alınan kararlar dolayısıyla hayvansal proteinlerin yerini bitkisel kaynaklı olanlar alacak. Bitkisel proteinlerden üretilen etler ve içeceklerin sayısı artacak. Özellikle deniz yosunu ilk sırada yer alıyor. Asya mutfağında geniş şekilde yer alan deniz yosunu hem protein kaynağı hem de okyanuslarda kolay üretilebilir. 

Yine karbon ayak izi dolayısıyla ürünlerin taze olarak mutfaklarda yer alması gelecekte zorlaşacak. Onun yerine raf ömrünü uzatan en sağlıklı yöntem olan dondurulmuş gıda daha büyük ilgi görecek.

Yani henüz sıra böceklere gelmedi…

Bu arada, konu gıdadan açılmışken, Bayizit’e Londra’daki gıda fiyatlarını da sorduk.

İngiltere’de son 30 yılın en yüksek enflasyonu konuşuluyormuş. Enflasyon yüzde 7-7,5 olarak açıklansa da fiyatlara yansıma yüzde 30-50 arasında.  Bayizit, bunu her hafta aldığı bir İtalyan peyniri ile örnekliyor. Eylül ayında bir paund olan peynirin fiyatı bir buçuk paunda yükselmiş.

İngilizler yine de şanslı bizde peynirin artışı yüzde 100’e ulaştı.

Bir şarkıda kopan fırtına: Geççek

Tarkan'ın son şarkısı 'Geççek' sözleriyle büyük yankı buldu. Daha önce "Dilerim ki hepimize iyi gelir" notunu düşerek duyurusunu yapan ve önceki gece saat 21.00’de şarkısını Youtube’den paylaşan Tarkan’ın klibini, dün yazıyı yazdığım saate kadar 6 milyondan fazla kişi görüntülemişti.

Birinci bölümü klasik Tarkan, ikinci bölümü ise hip hop tarzında olan parça asıl bomba etkisini siyaset dünyasında yaptı. ‘Geldiği gibi gitçek, her şeyin sonu var bu çile de bitçek, hadi yeter artık fena bunaldık, düş babam artık düş yakamızdan...’  sözlerinin yer aldığı klibi, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ‘Çoğu gitti azı kaldı’ notuyla paylaşması bu etkiyi ikiye katladı.

Tarkan’ın geçen yıl pandemi döneminde yazdığını söylediği yeni şarkısı, bir taraftan yoğun destek, diğer tarafta ağır eleştiriler aldı.  AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan ise sosyal medya hesabından, ‘Zavallı muhalefetin içler acısı hali... Hiç bir projeleri yok, programları yok. Trolleşmiş bir şarkıcıyla avunuyorlar. Umudu Tarkan olan bir muhalefet, kümes bile yönetemez. Utanmadan devleti yönetmeye talip oluyorlar’ eleştirisini yöneltti.

Sözü ve müziği Tarkan'ın düzenlemesi ise Ozan Çolakoğlu imzasını taşıyan parçanın bu kadar ilgi görmesi siyasetteki hareketlenmenin de bir göstergesi ve yarattığı fırtına açıkçası 6 muhalefet liderinin ortak toplantısından daha çok yankı uyandırdı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.