Güle güle korona diyebilecek miyiz? Hala endişeliyim…

Çin’de ortaya çıkıp dünyaya yayılmaya başlayan koronavirüs, 11 Mart 2020’de Türkiye’de görülmüştü.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın dün Bursa’da yaptığı ve pandemiye veda niteliği taşıyan açıklamalarını okuyunca aklıma geldi. 

Eskilerden bir özdeyiş olan ‘Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür’ yani İnsan hafızasının eksikliği unutkanlığıdır misali hatırlamak için tam da bugünlerde Bursa Hakimiyet’teki yazılarıma baktım.

‘Bu koronavirüsle daha çok işimiz var!’ başlıklı yazıyı 8 Nisan 2020’de, ‘Tünelin ucunda ışık göründü mü yoksa daha yolun başında mıyız?’ olanı da 24 Nisan’da…

İki yazıdaki temel vurgu; tüm insanlıkta olduğu gibi pandeminin nasıl seyredeceği ve ne zaman sona ereceği endişesiydi.

Gelecek güzel günler düşüncesi insana hep ümit verir. Bir yandan endişe ile gelişmeleri izlerken, evde kapalı olduğumuz günlerdeki ‘Karantina günleri’  notlarımda ise umut ve yaşama dair izler vardı.

Evden çıkmayıp televizyon ve internetin başında geçirdiğimiz saatler hepimizi birer virolog ve enfeksiyon uzmanı yapmıştı. Bunun benzerini Marmara Depremi sonrası yaşamıştık. Yaşı 40 üzerinde olanlar artık Türkiye'nin fay haritasını artık ezbere biliyor…

Koronada da aynısını yaşadık. Sonradan tanıdığım birçok dostun kalp krizi sonucu ölmesine neden olan sıtma ilacı 'Hidroksiklorokin'den 'Dornaz Alfa' adlı ilaç adlarına, ardından çıkan varyantlarla Yunan alfabesindeki Delta’dan Omicron’a kadar neler hangi terimler girmedi mi hayatımıza.

Bir açılıp bir kapandık, her varyant yeni bir dalga yarattı…

Bursa’da 2020 ekim-kasım-aralık aylarında günlük vaka sayısı 6 bine ulaşmış, sosyal medya hesapları cenaze paylaşımlarıyla dolmuştu. Ardından Omicron ile benzerini yaşadık ama bu kez ölüm oranı ilk dalgaya göre çok azdı.

Dün Sağlık Bakanı Koca’nın Bursa için söylediği günde 50 vaka, gerçekten şu işe güle güle deme zamanının geldiğini gösteriyor gibi..

Bakandan devam edeyim;

‘Dünya gündemini 2 yıldır esir alan koronavirüs salgını halen gündemimizde olsa da artık zihnimizden çıkarma zamanı gelmiştir. Bundan sonra grip gibi kişisel koruyucu tedbirler ve aşıyla korunup günlük hayatımızı sürdürmek istiyoruz’

Ardından gözleri bilim kurula çeviren şu sözlerle devam etti:

‘Bu hafta çarşamba günü toplanacak Bilim Kurulu'nda salgında gelinen noktayı ve mevcut tedbirleri ele alacağız. Kanaatimce bu toplantı Bilim Kurulu'nun en önemli toplantılarından biri olacaktır’

Belki de Avrupa’nın bir çok ülkesinde olduğu gibi kısıtlamaların kaldırılacağı bu toplantıda açıklanacak.

Ancak bu iyimser açıklamalara rağmen hala endişelerim devam ediyor. Yukarıda vurguladığım gibi bu sürede salgın tarihini de okuma fırsatı bulduk. 100 yıl önce yaşanan İspanyol gribinin ikinci dalgasında daha çok insan yaşamını yitirmişti. Üzerine bir de her şeyin başladığı Çin’den yeni karantina görüntüleri eklenince pandeminin öyle hafife alınmaması gerektiğini düşünüyorum.

Ama şu bir gerçek ki pandeminin ilk çıktığı günlerde söylenen dünyada artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak öngörüsü kesinlikle gerçekleşti.

Daha insanlığı neler bekliyor bilemiyoruz…

BURSA’NIN SAĞLIK YATIRIMLARI NE DURUMDA?

Pandemi döneminin en ağır yükünü Şehir Hastanesi aldı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dünkü açıklamasında da bu konunun altını çizerek, sağlık yatırımları hakkında da bilgi verdi.

Bakan Koca’nın verdiği bilgiye göre, Bursa’da halen yapı devam eden ikisi hastane olmak üzere toplam 18 inşaat mevcut. Bunların arasında aile sağlığı merkezleri, 112 acil istasyonları da var. Bakan Koca Çekirge Devlet Hastanesi olarak adlandırsa da Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi ve Harmancık İlçe Entegre Hastanesini 2023 yılında hizmete açılacak. Ayrıca 4'ü hastane binası olmak üzere toplam 42 sağlık yatırımı proje aşamasında. Bu önemli projeler arasında 100 yataklı spastik çocuklar hastanesi, 600 yataklı merkez devlet hastanesi ve 150 ünitelik ağız ve diş sağlığı hastanesi de bulunuyor.

Bursa’daki sağlık ordusu da bu yıl itibarıyla 6 bin 433'ü hekim ve diş hekimi olmak üzere toplamda 28 bin 15 kişiye ulaştı. Bu sayı 2002 yılında 2 bin 562'si hekim ve diş hekimi olmak üzere toplam 6 bin 781'di. Bakana göre, nitelikli insan kaynağı 20 yılda 4 kattan fazla arttı. Acil sağlık hizmetlerinde benzer gelişme olduğunu söyleyen Koca,  2002'de 14 olan 112 acil istasyon sayısının geçen ay itibarıyla 92'ye, 20 olan ambulans sayısının ise 7 kat artışla 145’e yükseldiğini söyledi.

GAZETECİ ÖGE, MHP’Lİ VAHAPOĞLU’NUN DANIŞMANI OLDU

Daha önce genel siyaset ve özellikle ulusal güvenlik konularındaki açıklamalarıyla tanıdığımız Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu, son aylarda seçim bölgesi Bursa ile ilgili konulara daha çok ağırlık vermeye başladı.

Geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı söz alarak yaptığı konuşmada   Bursa’nın yatırım ve ihtiyaçlarını dile getiren ve marka şehir Bursa halkının; ulaşımdan eğitime, sağlıktan tarıma 2023 hedefleri doğrultusunda önceden planlanan ve birçoğu başlamış projelerin süratle tamamlanmasını beklediklerini söyleyen Vahapoğlu,  ‘Türkiye'nin gurur kaynağı Bursa nefes alırsa, Türkiye nefes alır. Bursa büyürse Türkiye büyür’ mesajını vermişti.

Vahapoğlu ile ilgili bir gelişmeyi dün haber aldık. Bursa basınında uzun yıllar çeşitli kademelerde hizmet eden arkadaşımız İbrahim Öge’nin Vahapoğlu’nun danışmanlığına getirildiğini öğrendik.

Belki de Vahapoğlu’nun Bursa’ya son aylardaki yakın ilgisinin arka planında İbrahim Öge’nin etkisi vardır.

Arkadaşımıza yeni görevinde başarılar diliyoruz…