Hava Durumu

Hanlar bölgesinde yeni bir dönem başlıyor

Yazının Giriş Tarihi: 24.08.2025 08:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.08.2025 08:16

Bursa’nın UNESCO Dünya Mirası listesine girişi, 2014 yılında büyük çabalarla alınmış tarihi bir karardı. Aradan geçen yıllar içinde özellikle Hanlar Bölgesi’nin önünü kapatan beton binaların kaldırılmasıyla birlikte kentin en değerli mirası yeniden nefes aldı.

Ancak bunun desteklenmesi gerekiyordu. Çünkü mirası sadece korumak değil, yaşatmak da gerekiyor. İşte tam da bu nedenle son dönemde Hanlar Bölgesi’ne dair art arda atılan adımlar, Bursa turizmi açısından kritik bir eşik anlamına geliyor.

Geçtiğimiz Temmuz ayında Bursa Turizm Platformu’nun Kozahan’da yaptığı toplantıda konu gündeme gelmişti. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey o gün yalnızca not almakla kalmadı, “çalıştay yapacağız” sözünü de vermişti.

Şimdi o söz ete kemiğe bürünüyor.

Kent Tarihi Tanıtımı Daire Başkanı Güney Özkılınç’ın verdiği bilgiye göre çalıştay hazırlıkları başladı. İlk toplantı Kent Müzesi’nde UNESCO Alan Yönetimi öncülüğünde yapıldı. Eylül boyunca hanlar tek tek gezilecek, esnaf dinlenecek, sorunlar yerinde tespit edilecek.

Bu önemli. Çünkü “gelin, sorunlarınızı bize anlatın” demek yerine; ekip doğrudan Kozahan’a, Pirinç Han’a, İpek Han’a gidiyor. Yani masa başında değil, sahada çözüm arayışı var.

Kasımın ilk haftasında yapılacak çalıştayla birlikte, iki aylık bu hazırlık sürecinin somut sonuçları ortaya çıkacak. 200 kişilik geniş katılımla planlanan toplantı, sadece hanları değil çarşı yönetimlerini de kapsayacak.

Aslında bu adımın ayak sesleri çoktan duyulmuştu.
23 Temmuz’da aynı sütunlarda “Paydaşlar konuştu, başkan dinledi… Artık söz eylemde!” başlığıyla yazmıştım. O gün Bozbey’in esnafın dertlerini dinlemesi, Turizm Platformu’nun hazırladığı raporlar ve Murat Saraçoğlu’nun “Bu bir dönüm noktası” sözleri dikkat çekmişti.

6 Ağustos’ta ise yine bu köşede “Bursa turizminin röntgeni çekildi” diye yazmış ve Hasan Eker’in 20 sayfalık saha raporunu paylaşmıştım. Eksik tabelalardan, kaotik görüntüye, güvenlikten otopark sorununa kadar tek tek sıralanan sorunlar aslında bugün yapılacak çalıştayın da yol haritası niteliğindeydi.

Şimdi yeni bir aşamadayız.
Sözler verildi, raporlar yazıldı. Şimdi sıra bunları hayata geçirmekte.

Unutmayalım: Bursa yalnızca geçmişiyle övünen bir kent değil, geleceğini de turizmle kurabilecek bir potansiyele sahip.
Çünkü turist dediğimiz yalnızca tarihi yapıya bakmıyor. Sokaktaki düzeni, esnafın selamını, yön tabelasını, hatta gece açık bir hanı arıyor.

Kasım ayındaki çalıştay, işte bu bütünlüğü yakalamak için bir fırsat.

KKM DEFTERİ KAPANDI AMA FATURASI AĞIR OLDU

Türkiye ekonomisi açısından önemli bir dönemeç geride kaldı. Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi resmen sona erdi. Merkez Bankası’nın Resmî Gazete’de yayımlanan kararıyla artık yeni hesap açılamayacak, mevcut hesaplar yenilenmeyecek.

Türkiye, bu uygulamayla 20 Aralık 2021 gecesi tanıştı. O gece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklaması sonrası piyasalarda sert bir dalgalanma yaşanmış, Türk lirası kısa sürede döviz karşısında yüzde 40’a yakın değer kazanmıştı. O gün 16 liradan 11 liraya gerileyen dolar, neredeyse dört yıl sonra 40 liranın üzerine çıktı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Programımızın önemli hedeflerinden birine ulaştık” diyerek KKM’nin sona ermesini ekonomik istikrar açısından kritik bir adım olarak nitelendirdi.

KKM’nin en yüksek noktası Ağustos 2023 oldu. Toplam bakiye 3,4 trilyon TL’ye, yani 143 milyar dolara ulaşmıştı. Bugün ise 441 milyar TL’ye (11 milyar dolar) kadar geriledi. Merkez Bankası, 2025 yılı Para Politikası Metni’nde açıkladığı hedef doğrultusunda KKM’den çıkışı adım adım tamamladı.

Tüzel kişiler için uygulama Şubat ayında bitirilmişti. Şimdi gerçek kişiler için de aynı süreç işletildi ve KKM defteri kapandı.

Kur Korumalı Mevduat, dövizdeki sert yükselişi frenlemek için devreye alınmıştı. İlk başta piyasalara nefes aldırdı. Ancak uzun vadede Hazine ve Merkez Bankası üzerinde ağır bir yük oluşturdu. Kur farkı ödemeleri bütçe dengelerini zorlarken, Merkez Bankası bilançolarında da derin zararlar bıraktı.

Bundan sonrası için ekonomi yönetiminin önünde daha kritik bir görev var: TL’ye güveni artırmak, para politikasını öngörülebilir kılmak ve rezerv dengesini korumak.

Mahfi Eğilmez’in uyarısı

Ekonomist Mahfi Eğilmez, KKM’yi “irrasyonelliğin simgesi” olarak tanımlıyor ve yaklaşık 60 milyar dolarlık bir fatura bıraktığını vurguluyor. Ona göre sorun sadece uygulamanın bitirilmesi değil, bu tür yanlış adımları tekrar etme alışkanlığından vazgeçmek.

Eğilmez, değerlendirmesinde babasından duyduğu bir öğüdü hatırlatıyor:

“Yaşamında bir şey yanlış gidiyorsa önce kendine bak. Hata sendeyse, yapılacak ilk iş hataya yol açan adımları geri almaktır.”

Ne var ki, faiz indirimiyle başlayan yanlış politika, geri adım atmak yerine KKM gibi daha ağır bir yük getiren bir yola sapılmasına yol açtı. Sonuçta ülke büyük bir maliyete katlanmak zorunda kaldı.

Eğilmez, bir başka uyarısında ise yeni riskin altını çiziyor:

“KKM kalktı diye bundan sonra zarar olmayacak sanmayalım. Kurun fırlamaması için bu kez carry trade’e göz yumuluyor. Bunun yaratacağı ek yük de tabloyu daha da ağırlaştırabilir.”

Üç yıl sekiz ay süren KKM uygulaması artık tarihe karıştı. Bu gelişme, para politikasında sadeleşmenin ve öngörülebilirliğin işareti olarak okunabilir. Ancak asıl mesele, kriz anlarında yeniden benzer “geçici çözümlere” mi başvurulacağı, yoksa kalıcı ve rasyonel politikalarda ısrar edilip edilmeyeceği.

Türkiye ekonomisinin geleceği, bu soruya verilecek cevaba bağlı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.