Hava Durumu

İklim değişikliği kıyametinin fragmanlarını izliyoruz

Yazının Giriş Tarihi: 23.06.2020 07:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.06.2020 07:50

Suçu, 2020'ye falan atmak gibi kolaycılığa kaçmanın gereği yok. Deprem, yanardağ felaketi, kuraklık, buzulların erimesi, seller ve koronavirüs bunların tamamı aslında yıllardan beri uzmanların dikkat çektiği iklim değişikliği ve ekolojik çöküşün sonucu.
Doğanın hesap sorma zamanı geldi. İklim değişikliğinin yaratacağı kıyametin fragmanını izliyoruz. Asıl gösterim önümüzdeki yıllarda...
***
Geçen hafta her biri neredeyse ceviz büyüklüğüne ulaşan dolu Keles'i vurdu. Önceki gece 5 ilçeye bağlı 43 köy şiddetli yağış ve selden büyük zarar gördü. En büyük darbeyi ise Kestel'in Dudaklı ve Kayacık mahalleleri yedi.
Sel suları 5 can aldı. Verdiği zarar sadece insan hayatı da değildi. 17 küçükbaş, 58 arı kovanı telef oldu. 25 bin 650 dekar ekili alan zarar gördü.


Afete uğrayan köylerden gelen görüntüler insanı şaşkına çevirecek türdendi. Neredeyse bir yıllık toplam yağış miktarının bir saatte gerçekleştiği bölgede bir tona yakın ağırlığı olan otomobiller, plastik oyuncak misali sele kapılmış, tonlarca moloz ve kaya parçaları dere olup akmıştı.


Bu tür afetlerin karşısında durmak adeta imkansız. İddialı olacak belki hangi önlemi alsanız da kısa sürede bu kadar yağışı hiçbir altyapı kaldırmaz. Ama dere yataklarına da ev yapılmasının ciddi şekilde önlenmesi gerekiyor.
Afet bölgesine önce Vali Yakup Canbolat ve Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş gitti. Ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu. Dün sabah Soylu bu kez Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile afet bölgesindeydi. Başta TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu ve AK Parti Bursa milletvekilleri de bakanlara eşlik etti.


Giden canların geri gelmesi elbette ki imkansız ama yaraların sarılacağı ve zararların karşılanacağı sözü verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ölenlerin yakınlarıyla telefonla görüşerek başsağlığı dileklerinde bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Lale Karabıyık ve Orhan Sarıbal, milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Prof. Dr. Yüksel Özkan da önceki gece ve dün gün boyu felaket bölgelerinde incelemeler yaptı. Onların talebi de vatandaşların zararlarının karşılanması için Bursa'nın afet bölgesi ilan edilmesiydi.
Bu arada, şu notu eklemek istiyorum.


Yıllardır depremle ilgili ne zaman ve nerede olacak sorularını hep merak ederiz. Depremle ilgili henüz bir teknoloji yok ama bilim adamları meteorolojik olaylarla ilgili hassas ölçümler yapıp, tarih, saat ve bölge verecek kadar öngörüde bulunuyorlar.
Önceki gün de valilik saat vererek Bursa'da sel baskını uyarısında bulunmuştu. Yaşananlar gösteriyor ki bu uyarılar maalesef dikkate alınmamış.

PLANDAN EYLEME GEÇME ZAMANI

Yaşadığımız olaylar gösteriyor ki Türkiye ve Bursa da iklim değişikliğinden olumsuz yönde etkileniyor. Sadece iki haftadır görülen dolu ve selle de sınırlı değil.
Doç.Dr. Dindar, iklim değişikliğinin Bursa bölgesinde tarımsal üretim çeşitliliğine de zarar vermeye başladığını söyledi.
Örneğin geçen yıl sadece Bursa'da yetişen siyah incirin rekoltesi ısı değişikliği nedeniyle yüzde 17 düştü. Isı değişimleri şeftali, armut ve zeytin gibi Bursa'ya özgü ürünleri de etkileyecek.
Ne yapmak gerekiyor?


Doç. Dr. Dindar'a göre, kabul edilen bu olgu ile ilgili stratejik planlamalardan eyleme geçme zamanı geldi. Büyükşehir Belediyesi 2017 yılında hazırladığı stratejik uyum planlarının eyleme geçirilmesi gerekiyor. Su kaynaklarından, tarımsal üretime kadar modellemelerin yapılmasına ihtiyaç var. En kötü senaryoda yapılması gerekenler ve alınacak tedbirler şimdiden belirlenmeli. Yapılacak tesislerle ilgili ÇED raporu verilirken, iklim değişikliği yağış rejimi ve ısı farklılıkları dikkate alınmalı. En önemlisi de bu konuyla ilgili bütçe ayrılması zamanı geldi. Çünkü yaşanacak afetler sonucu tarımın devamı için çiftçilerin desteklenmesi ve yönlendirilmesi gerekiyor. Temiz ve güvenilir gıdaya ulaşma dünyada en stratejik konu haline gelecek.
O yüzden, '2020 uğursuz geldi' gibi söylemleri bir tarafa bırakıp ciddi ciddi önlemler almalıyız.

ÖNGÖRÜLEMEZ AFETLER VE HASTALIKLAR KAPIDA

Yaşananları iklim değişikliği kıyametinin fragmanı olarak nitelemiştik.
Peki, bizleri önümüzdeki yıllarda neler bekliyor, asıl filmde neler göreceğiz?
Bu soruları Bursa Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar'a sorduk.


Doç. Dr. Dindar'a göre, yıllardır bilim adamlarınca söylenen hatta filmlere konu olan iklim değişikliği gerçekleşti. Dünya artık 50 yıl öncesi gibi değil. İklim değişikliği sadece mevsimlerin kayması değil. Ekolojik denge değişti. Öngürülemez afetler, aşırı iklim olayları, bilmediğimiz hastalık ve virüsler ekolojik yıkımla birlikte karşımıza çıkan olgular olacak.
Koronavirüs de iklim değişikliğinin sonucu. İnsanlık doğal yaşamı tüketiyor. Önümüzdeki günlerde başımıza gelecek tehlikeleri de bilmiyoruz.
Doç. Dr. Efsun Dindar, buna örnek olarak da buzulların erimesiyle milyonlarca yıldır uykuda olan bakterilerin ortaya çıkışını örnek verdi. Bu bakterilerin suya karışıp dünyaya yayılmasının doğuracağı sonuçlar ise bilinmiyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.