Kıdem tazminatı hamuru daha çok su kaldırır

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 'Yapısal Dönüşüm Adımları'nı 10 Nisan Çarşamba günü kamuoyuna açıkladı.
Bankacılıktan sigortaya, yerli üretimden ihracata, seracılıktan hayvancılığa eğitimden adliyeye kadar birçok başlık altında toplanan reformlardan en çok yankı bulanı 'Kıdem tazminatı fonu ile bireysel emeklilik sisteminin entegrasyonu sağlanacak' bölümü oldu.

Açıklamanın yankısı ve tartışmaları neredeyse İstanbul'daki seçim ve sayım konularını bile geçti. Geçmesi de doğal. Çünkü kıdem tazminatı, yaklaşık 15 milyon işçiyi ve bunları istihdam eden 2 milyona yakın işvereni doğrudan ilgilendiriyor.

Çalışan işçilerin kafasında yüzlerce soru var: Mevcut çalışanların kıdem tazminatları ne olacak, fon nasıl işleyecek, fondan ne zaman para çekilecek?
Çalışanlar açısından kıdem tazminatı belki de hayat boyu yapılan tek birikim, bazen kızın çeyiz, oğlanın düğün parası, kimi zaman da başını sokabileceği bir dairenin peşinatı. O yüzden insanlar çok hassas.
Aslında Türkiye uzun süre önce kıdem tazminatı fonunu gündeme almış, ancak üst üste yapılan seçim dönemleri nedeniyle askıya alınmıştı.

Albayrak'ın açıklaması sonrası işveren cephesi, reformu uzun vadeli tasarrufları güçlendirmek adına yapılacak en önemli hamle olarak görüyor. Türkiye'nin en büyük ihtiyacı olan uzun vadeli fon birikimine güçlü bir katkı sağlayacağına inanılıyor. .

Daha önce de gündeme getirilen modellere göre, kıdem tazminatı fonuna her ay işveren belli bir oranda prim ödemesi yapacak. Şu an geçerli olan 30 günlük hakkın korunabilmesi içinse, işverenin aylık yüzde 8.3'lük bir prim ödemesi yapması gerecek. İşte bu işçi konfederasyonlarının istediği 8,3'lük oran en büyük tartışma konularından biri olacak. Daha önce bu oranlar konusunda işçi, işveren ve hükümet arasında bir uzlaşma sağlanamamıştı.
DİSK, kapanmış bir tartışma olarak değerlendirdiği düzenlemeye tamamen karşı olduğunu açıklarken, Türk İş ve Hak İş, 30 günlük kıdem tazminatının aşağı çekilmemesini istiyor.
Halen ABD'de bulunan Berat Albayrak'ın önümüzdeki günlerde taraflarla bir araya gelmesi bekleniyor. Asıl bu görüşmelerde hükümetin getirmek istediği modelin ayrıntıları ortaya çıkacak. Albayrak'ın düzenleme için öngördüğü süre bu yılın sonu ama bu hamur daha çok su kaldırır gibime geliyor.

ATATÜRK STADYUMU MEYDANINDA İNŞAAT BAŞLADI

Bursaspor'un ikinci Anadolu devrimini gerçekleştirerek şampiyon olduğu Atatürk Stadyumu, son yıllarda Bursa'nın en çok tartıştığı konulardan biri oldu.
Sivil toplum örgütleri ve yeşil beyazlı taraftarlar, hem Atatürk'ün yapımı için bin lira vermesi hem de şampiyonluk öyküsünün yazıldığı mekanın ortadan kaldırılmaması gerektiğini dile getirerek stadyumun korunmasını istediler.
Geçen dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin hazırladığı projenin idari yargı tarafından iptalinin ardından yapılan düzenleme, 24 Haziran seçimlerinde meydanda miting yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından beğenilmedi. Hatta konuşması sırasında beton tribünlerin kaldırılarak Millet Bahçesi yapılmasını istedi.

Bu talimat üzerine Büyükşehir Belediyesi yeni planlar hazırladı. Plan, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, tarafından eylül ayında Bursa'yı ziyaret eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a da anlatıldı. Bakanın da beğendiği plana göre, meydandaki kot farkını ortadan kaldırarak altına 400-450 araç kapasiteli otopark yapılacak. Üst kısmında Millet Kıraathanesi, sıcak su çeşmesi ve 'Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet'i temsil eden bir anıt yer alacak.

Atatürk Stadyumu'nda projenin hayata geçirilmesi için 2 Şubat'ta TOKİ tarafından ihale gerçekleştirildi. 39 milyon 750 bin liraya ihale edilen proje 300 günde tamamlanacak. Yer teslimi yapan müteahhit firma dün hummalı bir şekilde iş makineleriyle çalışmaya başladı.

Sonuçta ortaya çıkacak proje ne kadar güzel olursa olsun, Bursa-sporluların yüreğinde bir sızı kalacağı kesin...