Hava Durumu

Korona ertelemesi sona eriyor, iş dünyası borç yapılandırması bekliyor

Yazının Giriş Tarihi: 12.09.2020 09:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.09.2020 09:07

Koronavirüs salgının başladığı mart-nisan aylarında hükümet, ekonomi çarklarının dönmesi için para musluklarını açmıştı.

Kısa çalışma ödeneği, işten çıkarma yasakları, vergi ertelemeleri ve düşük faizli kredilerin amacı üretimi ve istihdamı korumaktı. İlk dalga, borçla ertelemeyle savuşturuldu. O sıcak günlerde bu ödemelerin başlayacağı sonbahar aylarının ekonomi açısından oldukça kritik geçeceği öngörülüyordu.

Beklenen oldu. Kredilerin geri ödemesiz dönemi bu ay içinde sona erdi. Ertelenen vergiler ise ekim, kasım ve aralık aylarında mevcut ödemelerle çakışacak.

Bireysel tüketici kredileri için de aynı şey geçerli. O aylarda özellikle kamu bankalarının koronadan etkilenenler için başlattığı düşük faizli ve 6 ay sonra ödemeli tüketici kredilerinin ödeme vakti geldi. Bireysel tüketiciler olarak su faturaları ödemelerinde ertelemenin aile bütçesine nasıl yük getirdiğini gördük.

İş dünyasının temsilcileri yaşanan ve yaklaşan risklere dikkat çekmek amacıyla iki günden beri açıklama üstüne açıklama yapıyor. Demek ki üyelerin durumu pek de iç açıcı değil...

Önceki gün Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay, dün de Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Anıl Alirıza Şohoğlu yaptıkları açıklamalarda reele sektörün yükünün azaltılması için borçların yeniden yapılandırılmasını istediler.

Burkay'dan başlayalım...

Koronavirüsün ticari hayatı olumsuz etkilemeye devam ettiğini hatırlatan Burkay, bu süreçte işletmelere sunulan desteklerin sürdürülmesinin büyük önem taşıdığını ifa etti. Çağrısını da şu sözlerle yaptı:

' Bu kapsamda 2020 yılında ödenmesi gereken ve ödenemeyen vergiler için yeniden yapılandırma ve taksitlendirme olanağı sağlanmasını bekliyoruz. Ayrıca nisan-haziran döneminde ötelenen vergi ve sigorta primleri, 1 Ekim 2020 tarihinden itibaren ödenmeye başlanacak. Bu yükümlülüklerin 2021 yılından itibaren başlayacak şekilde 24 ay taksitle ödenmesi işletmelerimize rahat nefes aldıracaktır'

Burkay gibi destek paketlerinin bir bölümünün sona ereceği hatırlatan Şohoğlu da, şunları söyledi:

"Bu krizi sağladığımız dayanışmayla dünyada en iyi yöneten ülkelerden biri olarak aynı başarıyla sürdürülebilmek adına hükümetimizin mevcut destekleri devam ettirmesi ve işletmelerimize nefes aldıracak yeni teşvik ve destek paketlerini hayata geçirmesi iş dünyamızın ve özel sektörümüzün en önemli beklentileri arasında. Bu noktada devletimizin mümkün olduğunca özel sektör alacaklarına ödeme kolaylığı getirmesi, kamu maliyesi açısından zorunlu görülen ödemelerin ise daha uzun bir vadeye yayılacak yeni bir yapılandırma imkânı oluşturulmasını gerekli görmekteyiz'

Sağlığımız açından büyük risk oluşturan koronavirüsün nisan ayındaki ilk zirvesinin benzerini bugünlerde yeniden yaşıyoruz. İş dünyasının beklediği yeni tedbirler alınmazsa korkarım özellikle reel sektörde de ikinci pik dönemini yaşayacağız.

BURSA BİR WAGENİNGEN OLUR MU?

Önce başlıktaki Wageningen'in ne olduğunu anlatarak başlayayım.

Wageningen, Dünya'da modern tarım teknikleri ve tarımsal üretim ile ilgili eğitim denince akla gelen Hollanda'daki bir eğitim kurumu. Belki de Hollanda'nın tarımsal üretimde bu kadar başarılı olmasındaki başrol oyuncusu.

Gelelim Bursa ile ilgisine;

Bursa Büyükşehir eski Başkanlarından Erdem Saker, yazılarında tarımsal üretim ve eğitim ile ilgili yazılarında Wageningen'i sürekli örnek verir. Geçen hafta Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkan Yardımcısı Murat Bayizit da başlıktaki soruyla önerisini yaptı.

Avrupa Komisyonu'nun geçtiğimiz mart ayında AB'nin 2050 yılında net sıfır emisyon hedefini yasal olarak bağlayıcı kılan İklim Yasası'nın onayladığını hatırlatan Bayazit, bu çerçevede, tarımsal üretimde kullanılan ilaçların 2030 yılına kadar yüzde 50, gübrenin yüzde 20 azaltılarak, yüzde 8 olan organik tarımın yüzde 25'e çıkarılmasının tavsiye edildiğini vurguladı.

Tarımda verimliliğin ve kimyasal ilaçlar kullanılmadan yapılan üretimin gittikçe önemli hale geldiği günümüzde, tarımsal üretim teknikleri ve bu yolda alınacak mesafeler en az savunma sanayi kadar ülkeler açısından milli güvenlik meselesi haline geldiğine işaret eden Bayizit, bu nokta da 'peki, biz bu işin neredesindeyiz? Sorunu yönelterek, kendisi yanıtladı:

'Türkiye, yılda 3 milyar liralık tarım ilacı kullanıyor ve bunun büyük bölümü de ithal ediliyor. Son yıllarda ülkemizde özellikle biyopesitisit üretimi alanında önemli gelişmeler olmakta ve bitki besleme materyalleri üretimi noktasında yeni firmaların kurulduğu görülmektedir. Bu alan geleceğin en önemli bilim dallarından ve mesleklerinden biri olacaktır'

Türkiye'nin ihtiyacının gıda güvenliğinin sürdürülebilir kılınması bir devlet politikasına ihtiyaç olduğunu ve tarla, iklim, işgücü, yetişmiş bilim adamı, vizyon parametlerini bünyesinde barındıran şehirlerde 'Tarım Uygulamaları Mükemmeliyet Merkezi'' (Center of Excellence for Agricultural Practises) kurulması gerektiği önerisinde bulunan Bayizit, bu merkezin kurulacağı kent olarak da Bursa'yı adres gösterdi.

EN İSABETLİ ADRES PAŞA ÇİFTLİĞİ

Wageningen Üniversitesi ile birliği kurulacak mükemmeliyet merkezinin Bursa'daki iki üniversite ile de işbirliği yaparak Türkiye'ye rol model olabileceğine dikkat çeken Bayizit, Erdem Saker'in Paşa Çiftliğinde Uygulamalı Meslek Okulu önerisinin Tarımsal Biyoteknoloji merkezi için isabetli bir karar olacağını ifade etti. Bayizit önerisini şu sözlerle tamamladı:

'Tarım eğitimi konusunda dünyaya örnek olmuş Wageningen Üniversitesi ile yapılacak işbirliği, halen aktif Türkiye'nin en eski Ziraat Lisesi'ni bünyesinde barındıran Bursa'nın mevcut Ziraat Fakültesi, Gıda Mühendisliği ve Biyosistem Bölümlerinin desteği, ekonominin çatı kuruluşu BTSO vizyonu ile birlikte Bursa'nın Wageningen den de öte bir tarımsal eğitim ve teknoloji merkezi olmaması için hiçbir neden yok diye düşünüyorum'

Hem Erdem Saker hem de Murat Bayizit'in önerileriyle kurulacak mükemmeliyet merkezi Bursa'nın asli kimliği olan tarımın geleceğini şekillendirir. Bu konuda öncü rol ise sanırım yine daha önce benzerlerini başka alanlarda kuran BTSO'ya düşer...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.