Hava Durumu

Korona maratonunun daha yarısına geldik

Yazının Giriş Tarihi: 02.05.2020 07:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.05.2020 07:50

Çin'den başlayan koronavirüs salgınında ülkeler arasında adeta bayrak yarışı yaşanıyor. Çin'in ardından İran, İtalya, İspanya, Almanya, Türkiye derken ABD ve Rusya yarışı devralmış görünüyor. Gerçi bir kaç küçük adacık dışında görülmeyen yer de kalmadı.

Türkiye'de ise son haftalardaki sayılar umutları arttırdı. Uzmanlara göre, artış hızına bakılınca pik yapıp platoya ulaşmış gözüküyor. Salgının başlangıcından bu yana, günlük testlerdeki en düşük pozitif oran önceki gün gerçekleşti. Ölüm oranı stabil kalırken, artış hızı ise aynı seviyede gerçekleşti. Entübe hasta oranı, son bir ayın en düşük düzeyinde.

Yani merak edilen şu eğri aynı eğimle bükülmeye devam ediyor

Dünya'da ve Türkiye'de test ve vaka ile mortaliteyani ölüm oranlarına göre uzmanların hazırladıkları hesaplama yöntemlerinden çıkan sonuç da bu yönde.

Rakamların iyiye doğru gidişi birlikte sanki hemen ilk vakanın görüldüğü 11 Mart öncesine dönüleceği gibi bir hava oluştu.

İşte en tehlikelisi bu. İyiye gidişi görenler tatil planları bile yapmaya başladı. Oysa tedbirlerdeki en ufak bir gevşeme bile İspanyol Gribi'nde olduğu gibi ikinci ve ölümcül dalgayı getirebilir.

Maraton yarışını bilirsiniz. Atletizmde en zor ve dayanıklılık isteyen branştır. 42 kilometre 195 metre olan bu yarışın tamamını koronavirüs mücadelesine benzetirsek daha 21'inci kilometresini yeni geçtik. Önümüzde 21 kilometre daha var. Üstelik yarışın ikinci bölümü güç ve enerji azalması yüzünden daha zorlu geçer.

Üstelik aşı bulunsa bile dünya nüfusunun tamamını bir anda aşılanması mümkün değil. O yüzden daha uzunca bir süre koranavirüsle yaşamaya devam edeceğiz.

ASIL TEHLİKE EKONOMİK GÖSTERGELERDE

'Dünya genelinde, bugün itibarıyla 3 milyonu aşkın vaka ve 217 bine ulaşan ölüm sayısı, yıl ortasına kadar da 305 milyon işe eşdeğer kayıp tahminleri göz önüne alındığında, tehlike hiçbir zaman böylesine büyük olmamıştı.'

Bu değerlendirme 1 Mayıs dolayısıyla açıklama yapan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Direktörü GuyRyder'e ait.

Koronavirüs insan sağlığı kadar dünya ekonomisini de vurdu. Tabii bundan Türkiye'nin de etkilenmemesi mümkün değil. Mart ayı ile birlikte göstergeler Türk ekonomisinin de sıkıntıya girdiğini ortaya koyuyor. İhracatın yüzde 17,8 gerilemesi, turizmin durması, akaryakıt tüketiminde yüzde 70'e varan düşüş.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Nisan ayında yaptığı tahminde Türk ekonomisinin 2020 yılında yüzde 5 daralacağını ama 2021 yılında yüzde 5 büyüyeceğini tahmin ediyor.

Asıl büyük tehlike ise tarım ve tedarik zincirlerinin bozulmasında. Son günlerde hiç pazara çıktınız mı? Fiyatlar almış başını gidiyor. Gerçi geçen yıl da bazı ürünlerde benzerini yaşamıştık ama bazı ürünlerde artış oranları neredeyse yüzde 150'ye ulaşmış durumda.

Bir yanda can korkusunu diğer yanda işsizlik ve hayat pahalılığı çevremizi kuşattı. Yaramız henüz sıcak ve derin acıyı hissetmiyoruz. Yakında koronadan çok ekonomiyi konuşacağız.

Umarım bu günleri en az hasarla atlatırız.

KORONAVİRÜS KARANTİNA GÜNLÜĞÜ (20)

KAYBEDİNCE KIYMETİ ANLAŞILIYOR YAŞANANLARIN

Geçtiğimiz günlerde koronavirüs hayatın renklerini yok etmesin diye yazmıştım. Kültürel ve sanat etkinlikleri bir yana en basit içten bir sarılma, çay eşliğinde sohbete bile hasret kaldık.

Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı Ali Mollasalih de aynı dertten muzdarip olsa gerek hayvanat bahçesinde lemurlarla geçtiği fotoğrafı sosyal medyadan paylaşarak sitemini dile getirdi. Sözleriyle ise anlamlıydı?

'Kaybedince kıymeti anlaşılıyor yaşananların... Sosyal mesafe de neymiş dediğimiz zamanlardan bugüne....Güzel günlerdi be...'

Evet ne güzel günlerdi gerçekten...

-Gazetecinin mail kutusu boş kalmaz. Her gün onlarca mail korona günlerinde de devam ediyor. Gazetecilik refleksi bakmadan geçilmiyor. Çünkü bazen haber küçücük bir ayrıntıda gizleniyor.

Dün Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bursa Şubesi'nden gelen elektronik postadaki güzel bir ayrıntı da onlardan biriydi.

Geçtiğimiz aylarda bir RobinHood efsanesi dolaşıyordu. Bakkallardaki borç defterlerini kapatan kahraman. İyilik bulaşıcıdır derler ya sonra ülkenin dört bir yanından aynı haberler gelmeye başladı. MÜSİAD Bursa Şubesi de önceki gün Osmangazi'deki 10 bakkala giderek, ihtiyaç sahiplerinin 25 bin liralık borçları

sildirmiş. Ayrıntıya gelince: meğer bu uygulama taa Osmanlı döneminden miras bir uygulamaymış. Adı da Zimem Defteri'ymiş...

Çok güzel bir uygulama umarım bu Ramazan günlerinde gösterişli yardımların yanı sıra bu uygulamada yaygınlaşır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.