Hava Durumu

Korona mücadelesinde ipin ucu nasıl kaçtı?

Yazının Giriş Tarihi: 05.09.2020 08:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.09.2020 08:54

Koronovirüs salgının Türkiye'de görüldüğü mart ayının ilk haftası ve sonrasındaki 2 aylık dönemde, topyekûn mücadeleden nasıl olumlu sonuçlar elde edildiğini görmüştük.

Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu kararlar alıyor, anında hayata geçirilen bu kararlara bizlerde kimi zaman zorunlu kimi zaman da gönüllü olarak katılıyorduk.

Hatırlasanıza, sanki biyolojik bir savaş varmış gibi sokağa tüm tedbirlerimizi alarak çıkıyor, marketlerden döndükten sonra alınan tüm malzemeyi dezenfekte ederek kullanıyorduk. Ayakkabılar eve sokulmuyor, kıyafetler hemen değiştiriliyordu.

Birçok sektör uzaktan çalışırken, toplu ulaşım neredeyse kullanılmıyordu. Bu kararlılık sayesinde dünyanın birçok ülkesinden daha iyi duruma gelmiştik. Sadece ülke içinde değil, ihtiyaç duyan ülkelerin de yarımına koşuyorduk.

Peki, ne oldu da bir anda Ankara Wuhan'a döndü, Güneydoğu'daki birçok ilde hastanelerde boş yer kalmadı?

Birinci kritik tarih 11 Mayıs, ikincisi 1 Haziran ve bana göre kırılma noktası ise Kurban Bayramı oldu.

Devlet ekonomi çarklarının dönmesi amacıyla kurallarıyla birlikte yeni normali açıklamıştı. Kurallar belliydi ama bu işin en önemli ayağı olan bizler, sanki virüs mücadelesi bitmiş gibi davranmaya başladık. Bugüne kadar dünyanın gördüğü en hızlı yayılma özelliğine sahip virüs ise hatayı affetmedi.

Maalesef tekrar başa döndük ama bu kez ipin ucunu nasıl yakalayacağımız konusunda tereddütler var. Kimi bilim insanları yenide radikal tedbirlerin uygulamaya konulmasını istiyor.

Bazı iller için 14 gün sokağa çıkma yasağı uygulamasını isteyenler bile var.

Aşı umudu ise dün Dünya Sağlık Örgütü'nün açıklamasına göre, başka bahara kaldı.

O yüzden hem devletin ciddi tedbirleri yeniden uygulamaya koyması hem de bizim tıpkı mart-nisan aylarındaki duyarlılığa dönmemiz gerekiyor. Yoksa çok yakın zamanda İtalya ve İspanya'daki sahneleri Türkiye'de de yaşamaya başlarız.

ULUDAĞ'DA HİBRİT, BTÜ'DE UZAKTAN EĞİTİM

İlk ve orta öğretim ile ilgili daha önce alınan birçok karar korona salgınının yeniden pik yapması nedeniyle belirsizliğini koruyor.

Sırada üniversiteler var. Üniversite senatoları toplanarak ekim ayının ilk haftasında başlayacak birinci yarı yıl için yol haritası belirliyor.

Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saim Kılavuz geçtiğimiz hafta sosyal medya hesaplarından öğrencilere seslenerek, güz yarıyılındaki eğitimin nasıl olacağı konusundan açıklama yapmıştı.

Prof. Dr. Kılavuz'un verdiği bilgiye göre, uygulama ve staj gerektiren birimlerde dersler küçük gruplar halinde ve yüzyüze yapılacak. Diğer birimlerde hibrid eğitim öngörülüyor. Yüzyüze eğitimi tercih edenler için derslikteki öğrenci sayısı o dersi seçen öğrenci sayısının üçte birini geçmeyecek. Dersler planlanan saatte ve yüzyüze yapılırken, online ve eş zamanlı olarak diğer öğrencilere ulaştırılacak. Hazırlık sınıflarındaki eğitimler ise tamamen uzaktan olacak.

Son durumu sorduğumuz Prof. Dr. Kılavuz, ilkeleri belirlediklerini, ancak YÖK'ün genel bir karar alması halinde tamamen uzaktan eğitime de hazırlıklı olduklarını söyledi.

Bursa Teknik Üniversitesi Senatosu ile aldığı kararla güz yarıyılı eğitiminin tamamen uzaktan yapılacağını açıkladı. Rektör Prof. Dr. Arif Karademir, uzaktan eğitimin yanı sıra vize ve ödevlerin de uzaktan eğitimle gerçekleştirileceğini ifade ederek, yarıyıl final sınavlarının ise üniversitede yapılacağını sözlerine ekledi.

BURSA SİYAHI, CHOBANİ YOĞURDUNA GİRDİ

Dünyada sadece Bursa'da yetişen ve İngiltere Kraliçesi'nin sofrasında yer bulan siyah incirin hasat mevsimindeyiz. Ağustos ayının son haftasında başlayan hasatla birlikte fiyatlarda yaşanan dengesizlik sona erdi. İlk hafta 25 liradan satılan Bursa Siyahı, birden 6 liraya düştü. Bugünlerde ise üreticinin satış fiyatı 6-7 lira civarında.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkan Vekili ve Dış Ticaret Konseyi Başkanı Murat Bayizit, aynı zamanda Bursa'nın önemli bir dondurulmuş gıda ihracatçısı. Fiyat istikrarsızlığının olduğu ilk haftada sitemlerini dile getiren Bayizit, bugünlerde hem üreticinin hem de ihracatçıların memnun olduğu seviyelere ulaşıldığını söylüyor.

Bayizit, siyah incirin tanındığı Avrupa dışındaki pazarlara da açıldığını ve bu yıl önemli miktarda ürünün Singapur, Honkong ve Çin'e ulaştığını da açıklarken, önemli bir gelişmeyi de ilk kez duyurdu.

Bilindiği gibi Türk iş insanı Hamdi Ulukaya'nın sahibi olduğu Chobani yoğurtları, ABD'de pazarın önemli bir bölümünü elinde bulunduruyor. Geçtiğimiz yıllarda Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde başarı öyküsünü dinlediğimiz Ulukaya'nın meyveli yoğurt üretim yelpazesine Bursa Siyah inciri de girdi.

Bursa Siyahı'nın ABD yolculuğu ise ilginç bir yol izliyor. Önce Portekiz'e giden siyah incir burada işlenip, yoğurt üretiminde kullanılmaya hazır hale getirildikten sonra ABD'ye gönderiliyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.