Hava Durumu

‘Mal-mülk yerine konulur ama kaybolan güven hissi asla yeniden inşa edilemez’

Yazının Giriş Tarihi: 29.03.2023 07:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.03.2023 07:50

Onu, Türkiye’ye yeni bir ufuk ve vizyon kazandıran merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kurduğu Anavatan Partisi hükümetlerinde Tarım orman ve köyişleri ve maliye bakanlığı görevlerinde bulunduğu dönemde tanıdık. Merhum Mesut Yılmaz gibi kabinenin en genç üyelerinden biriydi.

Lütfullah Kayalar’dan bahsediyorum. Geçtiğimiz günlerde önce internet ortamından ardından telefonla görüşerek sohbet imkânı bulduğumuz Kayalar’a depremin yaralarının sarılması, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, cumhuriyetimizin 2’nci yüzyıl vizyonu konularını sorduk. O da yanıtladı.

Depremle başlayayım;

11 ili etkileyen depremin felaketinde acının verdiği şaşkınlıkla detaylı düşünmeye fırsat olmadığını vurgulayarak sözlerine başlayan Kayalar’a göre, artık bu felaketin çok boyutlu değerlendirmesi gerekiyor.  Bu hepimizin görevi ama en çok da siyasetçilerin bu durumu sağlıklı bir biçimde analiz etmeli. 

‘Büyük felaketlerden ders çıkarmak ve bunu birliğe ve ortak duygudaşlığa çevirmek milletlerin tarihî başarısı olarak hafızalarda kalır’ diyen Kayalar, şöyle devam etti:

‘Biz millet olarak yaşadığımız büyük felaketlerden yaralarımızı hızlıca sararak ve daha da güçlenerek çıkmışız.Ama maalesef bu son felakette, halkımız bir birlik ruhu gösterirken devlet çatısı altında yer alan kurum ve kuruluşlar acılarımızı ayrıştıracak bir dil kullandı.   Henüz çok taze olan acılarımızı birlikte yaşarsak, birlikte iyileştirmeye çalışırsak çok hızlı bir biçimde aşacağımızı düşünüyorum. Felaket bölgelerindeki insanlarımızı asla yalnızca yardım yapacağımız insanlar olarak görmemeliyiz. Daha ziyade, onlara yalnız olmadıklarını hissettirmemiz gerekmektedir. Mal-mülk yerine konulur, ama kaybolan güven hissi asla yeniden inşa edilemez’


‘SİYASET KURUMU TOPLUMUN ÇOK GERİSİNDE KALDI’

Hepimize acılara boğan deprem felaketi karşısında siyaset kurumunun toplumun çok gerisinde kaldığını savunan Kayalar, ‘Toplumumuz siyasetin ötesine geçmiştir; siyaset toplumu ileri taşıması gerekirken toplumun gerisinde kaldığı görülmektedir’ dedi.

Kayalar, siyasetin bir meslek değildir mesleği olan insanların yaşadığı topluma vefası olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:

Bu vefa duygusunu gösterebilmek için de siyasetçilerin ve siyaset kurumlarının toplumun önünde yer alması gerekir, topluma geleceğe dair bir vizyon çizmesi gerekir. Ülkemizde siyasetin bu kadar keşmekeş içinde olması çözüm üretememesiyle sonuçlanmıştır. İşin ürkütücü tarafı toplumda birçok kesimin artık siyasetten ümidini kesmesidir’

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, ilk başlarda lanse edildiği üzere hızlı çözüm üretmekten ziyade çözümsüzlüğü ve karmaşayı yarattığının görüldüğünü ileri süren Kayalar,  ‘Çünkü bütün kurum ve kuruluşlar tek bir yere bakarak karar almaya çalışmaktadırlar ve eyleme geçme konusunda da hep bir direktif beklemektedirler.   Dünya siyasal tarihine baktığımızda tek kişinin karar verdiği yapılarda yani tek adam rejimlerinde bütün kurum ve kuruluşların hantallaştığı görülür. Deprem sürecinde biz de bunu yakinen görmüş olduk maalesef’


‘GELECEK VİZYONU İNSAN ODAKLI OLMALI, ÖZGÜRLÜK ÜZERİNE KURULMALI’

Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ile ilgili görüş ve değerlendirmelerini de açıklayan Kayalar,  Gelecek vizyonumuz yine insan odaklı olmalıdır. Çünkü düsturumuz “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” olmalıdır. İnsanı yaşatabilmek için sadece beslemek yeterli değildir. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli şey de hissettikleri ve düşündükleridir. İnsanımızı duygu bakımından zenginleştirmedikçe, düşüncelerini çeşitlendirmedikçe, duygularını paylaşmak konusunda teşvik etmedikçe, düşüncelerini özgürce ifade etmelerini sağlamadıkça gelecek yüzyıldan bahsetmek mümkün olmayacaktır’ dedi

Kayalar, çocuklar, gençler, kadınlar, çalışanların, emeklilerin mutlu olmadığını ve yarına korku ile baktığını vurgulayan Kayalar, şöyle devam etti:

‘Yarından korkan bir milletin geleceği olamaz geçmişte yaşamak korkularımızı geçici olarak örtebilir ama hiçbir zaman korkularımız örtülü haldeyken yeni bir şey yapmaya karar veremeyiz sadece korkularımızın açığa çıkmamasına çalışırız. Bugün dünyada ilerlemiş olarak kabul edilen ülkelere, milletlere baktığımızda gelecek korkusunu bertaraf etmiş insanları, düşüncelerini rahatlıkla söyleyebilen, hayal ettikleri zaman asla toplumun dışına itilmeyen insanların oluşturduğu devletleri ve milletleri görürüz. Gelecek vizyonumuz özgürlük üzerine kurulmalıdır’


‘TARIMDA DIŞA BAĞIMLI OLAN DEVLET ASLA KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURAMAZ’

Lütfullah Kayalar, bir ülkede tarımın ve hayvancılığın gelişmesinin o toplumun düşüncesini bile etkileyecek bir etmen olduğunun altını çizerek, ‘Sağlıklı beslenen insanlar, sağlıklı bedenlere sahip olan insanlar ancak düşünce üretebilir, yaratıcı olabilir. Tarımda dışarıya bağlı olan bir devlet teknolojide ne kadar ilerlerse ilerlesin asla kendi ayakları üzerinde duramaz. Türkiye'nin geleceği bakımından ülkemizin yeniden tarım alanında kendi kendine yetebilir hale gelmesi öncelenmelidir.     Öncelikle protein ve tahıl devletin sübvansiyonları altında olmalıdır. Yaşamak için hayati olan gıda ürünleri bakımından tam bağımsızlık gereklidir. Ülkemiz topraklarının çok büyük bir bölümü tarımsal olmaktan çıkmıştır. Bu toprakların yeniden kullanılabilmesi için tarım alanında teknoloji ile buluşmamız, bilimsel gelişmeleri çok yakından takip etmemiz zorunludur’

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.