Hava Durumu

Marmara Denizi'ne Haliç modeli eylem planı

Yazının Giriş Tarihi: 06.06.2021 08:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.06.2021 08:03

Marmara Denizi, artık can çekiştiğini son iki aydır görülen müsilajla gözler önüne serdi. Koruyabilseydik doğal bir akvaryum olan Marmara'nın çığlığı sonunda karşılık bulmaya başladı.

İlk çıktığı günlerde, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından normal bir doğa olayı olarak nitelendirilen müsilajın aslında Marmara'daki kirliliğinin boyutunun görünenin çok ötesinde olduğunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da iki ay sonra farkına vardı.

Önceki gün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Marmara Belediyeler Birliği'nin çevrimiçi düzenlediği 'Marmara Denizi'nde Müsilaj Problemi ve Çözüm Önerileri" başlıklı çalıştay yapılırken, 300 bakanlık görevlisi, 91 noktadan Marmara'ya dökülen dere, nehir ile arıtma tesislerinden numuneler aldı.

650 akademisyen, uzman ve sivil toplum görevlisinin katıldığı çatıştay, Marmara'daki işin ne kadar ciddi olduğunu ve aslında çok geç kaldığımızı da gösterdi.

Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, konuşmasına samimi bir itirafta bulunduğu ibaresini ekleyerek, kirliliğin en önemli kaynağını dile getirdi:

'Marmara'yı adeta bir foseptik gibi kullanmışız yani sadece ön arıtmadan geçen atık suyu açık denize derin deşarjlarla boşaltmışız, Akdeniz'den dip akıntısı yoluyla Karadeniz'e gideceğini düşünmüşüz ve bu yolla devam etmişiz'

Marmara'nın bir hava olarak ele alınması gerektiğini ve bütünleşik bir yönetim sistemi oluşturulması gerektiğine de işaret eden Büyükakın, bu sözleriyle çözümün adresini de gösterdi: Birlikte hareket ve ortak çözüm...

İlk yapılması gereken ise Marmara'ya yapılan ve yüzde 52'sine yakını biyolojik ve ileri biyolojik arıtma yapılmadan gerçekleştirilen deşarjlar. Büyükakın'a göre, bunun önüne geçilmeden deniz salyasının besini olan azot ve fosfor miktarı azalmadan salya probleminin önüne geçilemez. Sadece evsel atıklar değil, aynı zamanda endüstriyel kaçaklar, tarımsal faaliyetten gelen kirliliğinden düşünülmesi gerekiyor. O yüzden derin deniz deşarjlarının masaya yatırılması, en kontrol edilebilir ve değişken biyolojik arıtma imkanlarının geliştirilmesi lazım.

Müsilaj olayı başladığı ilk günden beri uyarılarını kamuoyu ile paylaşan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, çevrimiçi çalıştayda, Marmara denizi için müsilaj erken uyarı sistemi kurulmasını önerdi.

'Atık yönetim sistemimizi değiştirmediğimiz sürece müsilajdan kurtulma şansımız yok." diyen Sarı'ya göre, deniz süpürgeleriyle müsilajların toplanmasının sürdürülebilir çözüm değil. Marmara için iklim değişikliği dikkate alınarak yeni bir atık yönetim politikası belirlenmeli.

CUMHURBAŞKANI TALİMAT VERDİ, EYLEM PLANI AÇIKLANIYOR

Çalıştayın ardından bugün Kocaeli'nde Bakan Murat Kurum koordinasyonda, Marmara Denizi'ne kıyısı olan belediye başkanları ve yetkililerin katılımıyla yapılacak toplantıda 'Marmara Denizi'ni Koruma Eylem Planı'na son hali verilecek ve plan kamuoyuna açıklanacak.

5 Haziran Çevre Günü dolayısıyla Millet Bahçesi toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, müsilaj sorunun çözümü için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na talimat verdiğini belirterek, 'Haliç'i nasıl kurtardıksak, denizlerimizi de bu beladan kurtaracağız' dedi.

Erdoğan, daha bir büyük bir bela olduğunu nitelediği Haliç'i temizledikleri gibi müsilaj sorunundan denizlerin kurtarılacağını söyledi.

'Marmara'yı kaderine terk etmeyeceğiz' diyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da 1994'te Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde Haliç'in temizlenmesi projesine değinerek, bugün açıklayacakları eylem planlarının ipuçlarını verdi.

Birinci öncelik kaçak deşarjların önlenmesine verilecek. Anlık izleme sistemlerinin sayısı arttırılacak. İkincisi Marmara'daki tüm belediyelerle teknik ve maddi destek verilecek. Belediyelere tarih, süreç ve iş programları verilerek takibi bakanlık tarafından yapılacak. Biyolojik arıtma tesislerinin sayısı arttırılacak. Ayrıca ön arıtma yapıldıktan sonra derin deşarj yerine kolektör hattıyla arıtma sularının yeniden kullanımı sağlanacak. Bu oran hale Türkiye genelinde yüzde 3. Yeni projelerle bunun yüzde 5'e çıkarılması planlanıyor.

Öyle anlaşılıyor ki başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bakanlık Marmara'yı önümüzdeki günlerde mercek altına alacak. Buradaki en önemli konu kaçak deşarjlar. Geçtiğimiz günlerde yazmıştım. Doğancı Barajı dolunca savaklar açılarak Nilüfer Çayı'na pırıl pırıl Uludağ suları verilmişti. Ancak çayın Marmara Denizi'ne boşaldığı noktaya gittiğinizde simsiyah akıyor. Ne zaman ki su, barajdan çıktığı temizlikte Marmara'yla buluşursa o zaman kirlilik biter.

65 YAŞ ÜSTÜNÜN ÇİLESİ NE ZAMAN BİTECEK?

Koronavirüs pandemisi başladığı günden beri en çok sıkıntı çeken kimler diye sorarsanız, yanıtı çok basit 65 yaş üstü vatandaşlarımız...

İlk yasak onlara geldi, bırakın hafta sonunu aylar boyunca evden dışarıya çıkamadılar. Kısıtlamalar kalkınca da en son onlara sıra geldi.

1 Haziran sonrası 65 yaşın çilesi hala bitmedi. Oysa bu yaş grubundaki vatandaşlarımızın büyük bölümü ikinci doz aşısını dahi oldu. Ona rağmen hala kısıtlama...

Kısıtlama mı kaldı diyenleri duyar gibi oluyorum; Ben de farkında değildim. Gazeteye gelen telefonlar üzerine yaptığım araştırma sonucu öğrendim: Evet, 65 yaş üstünün hala otobüs, minibüs, metro gibi toplu taşıma araçlarına binmeleri yasak. Yasağın kaynağı yerel de değil. İçişleri Bakanlığı'nın 1 Haziran genelgesinde yer alıyor.

Dünyanın başka ülkelerinde iki doz aşısı olanlar neredeyse maskesiz dolaşma hakkına sahip. Biz de ise yasaklara devam...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.