Hava Durumu

Marmara fayı 20 yıl şans tanıdı, kullanamadık

Yazının Giriş Tarihi: 13.11.2019 08:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.11.2019 08:18

Daha kulaklarımızdan 'Sesimi duyan yok mu'nun etkisi silinmemişti. Yaralar yeni yeni sarılırken, 12 Kasım 1999 saat 18.57'de bir kez daha sarsılmıştık. Merkez üssü bu kez Düzce'ydi. 30 saniye kadar süren deprem kabusun bitmediğini gösteriyordu.
O günlerde görev yaptığım Anadolu Ajansı'ndan ekip arkadaşlarımızla hızla yola çıktık. Gece yarısına doğru vardığımız Düzce'de kurtarma çalışmaları devam ediyordu. Gölcük'tekinden daha organize biçimde çalışılıyordu. 845 kişi yaşamını yitirdiği, 4 bin 948 kişinin de yaralandığı depremde konutların yüzde 81'i, işyerlerinin de yüzde 87'si hasar görmüştü.
Depremin ardından Anadolu Ajansı Ankara'dan da bir ekip çıkarmıştı. O ekipte bulunan foto muhabiri Abdurrahman Antakyalı, İstanbul ve Bursa'dan gelen arkadaşlarının Düzce'de olduğunu öğrenince Kaynaşlı ve çevresinde görev yaparken tarihe mal olacak fotoğrafı çekmişti.
Hani bir yandan ekmek taşırken diğer yandan gözyaşlarını silen Eşref Cengiz'in bulunduğu fotoğraftan söz ediyorum. Deprem dışında dünyanın dört bir yanında kullanıldı bu fotoğraf. Hatta Ankara'da heykeli bile yapıldı.

***
İki büyük yıkımın ardından Marmara fayı derin bir sessizliğe gömüldü. Ta ki 26 Eylül tarihine kadar. Silivri açıklarında 5,7 büyüklüğündeki depremle fay, yerinde durduğunu ve büyük deprem için geri sayımın başladığının sinyalini verdi.
Marmara fayı bize 20 yıl süre tanımıştı. 26 Eylül günü telefon sisteminin çökmesi, yeni yapılmış okulların bile hasar görmesi bu süreyi boşa geçirdiğimizin en güzel göstergesiydi. Ne yapı stokunu yenilemek bir yana 20 yılda yüzbinlerce depreme dayanıksız yeni binalar ürettik.
Bakalım Marmara fayı bize daha ne kadar izin verecek?
Dün Jeoloji Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Düzce depreminin yıldönümü dolayısıyla basın toplantısı düzenleyerek deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Şube İkinci Başkanı İlkay Kartal, zarar azaltmaya yönelik afet odaklı harcamaların bütçe dengelerini bozan gider kalemi olarak görülmemesi gerektiği vurgusunu yaparak, afet öncesi yapılacak bir birim harcamanın afet sonrası yedi birimlik harcamaya denk geldiğinin altını çizdi.
İlkay Kartal'ın dikkat çektiği diğer bir konu ise bu yılın başında yürürlüğe giren Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ile ilgiliydi. Bu yönetmeliğin problemleri bitirmediğini, aksine şehirden şehire hatta ilçeden ilçeye farklı uygulamaların yapılmasına zemin hazırladığını savunan Kartal, yönetmeliğin acilen revize edilmesi çağrısı yaptı.

MANTOLAMAYI BIRAK, SAĞLAMLIĞINA BAK

Tam gazeteye dönmek üzereyken BAOB Yerleşkesi'nin garajında İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak'la karşılaştık.Konu deprem olunca sohbet odadaki çalışma masasında devam etti. Bir dokun bin ah işit misali Albayrak, başladı anlatmaya...
Bursa'nın yapı stokunun yüzde 60'ı kaçak. Bu da yetmezmiş gibi İmar Barışı ile binaların depremselliğine bakılmadan yapı kullanma belgesi verildi. Albayrak'a göre, sorunun temeli denetim yetersizliği. İddiası da şu: Yeni yönetmelikler bir yana 1975'teki yönetmeliğe harfiyen uyulan bir bina bile depreme dayanır, içindekileri öldürmez.
Kamunun yanı sıra vatandaşların da bu konudaki duyarsızlığına da dikkat çeken Albayrak, geçtiğimiz günlerde yaşadığı ilginç bir olayı anlattı. Albayrak, uzun yıllardan beri İMO'nun çeşitli kademelerinde görev yapıyor. 2008 yılında önce Nilüfer ardından Yıldırım belediyeleri İMO ile işbirliği yaparak ilçedeki binaları deprem yönünden inceleyip rapor hazırlamıştı.
Geçen hafta Albayrak'ın yanına gelen bir vatandaş bulundukları binayı enerji verimliliği kurallarına uygun hale getirmek için mantolama yapmak istediğini söyler. Elinde binanın inceleme raporu vardır. Albayrak, 2008 tarihli rapora baktığında altında kendi imzasını görür. Bina depreme dayanıksızdır ve mutlaka güçlendirilmesi gerekir ama vatandaşın derdi alım-satım yapılabilmesi için mantolamanın yapılmasındadır.

AKTAŞ KONUK OLACAK

İMO Başkanı Mehmet Albayrak, son aylarda deprem kadar Bursa'nın ulaşım konusundaki sorunlarıyla da yakından ilgileniyor. Hızlı tren ile ilgili oda geçtiğimiz ay rapor da hazırladı.
Sohbetimiz devam ederken İMO Ulaştırma Komisyonu üyesi Cengiz Duman da odayı ziyarete geldi. Duman gelince konu ulaşıma odaklandı. Ulaştırma komisyonu hazırladığı raporları kent yöneticileri ve ilgililerle paylaşıyor. Dün akşam Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, komisyonun konuğu olacaktı. Ancak Ankara'daki bir görüşme için toplantı önümüzdeki haftaya ertelendi. Aktaş'a neler anlatılacağını sorduk. Birinci sorun T2 hattı. Onu hızlı tren ve Acemler'de yapılacak kavşak izliyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.