Hava Durumu

'Marmara'nın takipçisi olacağız, yoksa vatandaş yüzümüze vurur'

Yazının Giriş Tarihi: 11.06.2021 08:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.06.2021 08:03

Marmara Denizi'nde müsilaja neden olan kirliliğin önlenmesi amacıyla geçen hafta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan 22 maddelik eylem planı kamuoyuna duyuruldu.

Doğrusunu söylemek gerekirse bugüne kadar görülmemiş bir hızda ilk adımlar atıldı. Deniz yüzeyindeki müsijın temizlenmesine başlandı. Gerçi bunun pansuman tedbir olduğunu geçen ay yazmıştım. Ancak moral açısından yine de yabana atılmayacak bir çalışma.

Diğer yandan YÖK'te toplanan bilim insanları inceleme sonuçlarını ve çözüm önerilerini sunarken, TBMM'de Marmara'deki kirlilik ve müsilajın incelenmesi amacıyla araştırma komisyonu kuruldu.

Aralarında Bursa'nın da bulunduğu Marmara'ya kıyısı bulunan illerin valileri, toplantılar yaparak Marmara'ya deşarjları mercek altına aldılar.

Bunlar önemli gelişmeler ancak Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı'nın dediği gibi; 'Bu deniz 40 yılda bu hale geldi. 40 günde temizlenmeyecek ama atık arıtma tesislerini yapmadığımız, adım atmadığımız sürece sebepler ortadan kalkmayacağı için müsilajda kalıcı, köklü bir çözüme doğru yol alamayız.'

Bu nokta önemli olan nokta alınan atık su arıtma tesislerinin bir an önce yapılması. Daha önce çevre ile ilgili alınan kararlarda sık sık gördüğümüz gibi erteleme olmaması.

ASTV'de yayınlanan Gözlem Kulesi'nin bu haftaki konuğu AK Parti Bursa Milletvekili Muhammet Müfit Aydın oldu. Parlamentodan önce Bursa ve Sakarya'da Çevre ve Orman Müdürlüğü görevlerinde bulunan Aydın, 22 maddelik eylem planına TBMM adına imza koyan Çevre Komisyonu Başkanvekili.

Programda alınan kararları madde madde değerlendiren Aydın da arıtma tesislerinin önemine vurgu yaptı. Belediyeler ve sanayi tesislerinin eylem planlarındaki kararları bir an önce hayata geçirmesinin önemine dikkat çeken Aydın, 'Bunları yapmazsak Marmara denizini daha çok konuşuruz' dedi.

Marmara'ya deşarjlarla ilgili çok ciddi bir denetim mekanizmasının devreye girmesi gerektiğini kaydeden Aydın, çevre müdürlüklerinin geçmişte sıkıntılar yaşadığını anlatarak, şöyle devam etti:

'Merhum Hikmet Şahin'in başkanlığı döneminde ben de çevre müdürüydüm. Denetime gidip numuneyi alıyorduk. Ancak bunları tahlil edecek kitlerimiz yoktu. Bugün artık tüm teknik imkanlara sahibiz. Bursa'da Çevre müdürlüğü ve BUSKİ çalışmalara başladı. Tüm deşarjlar inceleniyor'

Denetim ve alınan arıtma tesislerinin kurulmasıyla ilgili getirilen süreler konusundaki endişelerimi Aydın'a sordum. O da samimiyetle yanıt verdi:

' Ben bunun, daha doğrusu siyaset bunun takipçisi olacak. Eğer biz takip etmezsek vatandaş yarın bizim yüzümüze vurur, artı Allah indinde vebalini düşünmek istemiyorum. Araştırma komisyonu da kuruluyor. Komisyon hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın hem de belediyelerin çalışmalarını meclis açısından gözlem altına alacağız. Hiç kimsenin bundan şüphesi olmasın'

KORONA BİTMEDEN BURSA TRAFİĞİ RAHATLAMAZ

Uludağ'ın eteklerinde kurulan Bursa, hızlı büyümesinin sancılarını hep yaşadı. Koronavirüs pandemisi öncesi Bursa'da kime sorsanız ulaşımı birinci sorun olarak gündeme getiriyordu.

Seçimler sırasında da adayların vaatlerinin ilk sırasında da ulaşımın rahatlatılması için yapılacak yatırımlar yer alıyordu. Geçen yıl pandemi başladıktan sonra yasaklar, kısmen de insanların evden çalışmayı tercih etmesi nedeniyle trafikte kısmı rahatlama görülmeye başlanmıştı.

Ancak bu kısa süreli rahatlamaya rağmen yasak ve kısıtlamaların kalkması kadim sorunun katlanarak büyümesine neden oldu.

Önceki gün İMSİAD'ın basın toplantısına giderken tanık oldum. Kuzeyden gelip, önce batı, ardından doğu yönüne doğru yaklaşık 40 kilometre yol kat ettim. Sabah saat 08.00-10.00 arasında nereyse kentin her noktasında yoğun trafik vardı. Göz ucuyla Bursa metroya, belediye otobüsleri ve yoldaki araçlara baktım. Eskiden bu saatlerde tıklım tıklım dolu olan metro ve otobüslerde neredeyse üçte bir kapasitede yolcu vardı. Karayolundaki araçların büyük bir bölümünde ise sadece sürücü.

Geçen yıl pandemi başladığında toplu taşım araçlarındaki doluluk oranı yüzde 30'lara düşmüştü. Son durumu Burulaş Genel Müdürü Kürşat Çapar'a sordum. 1 Haziran sonrasındaki açılmaya rağmen toplum taşım araçları hala 450-480 bin bandında. Bu da kapasitenin yüzde 50-55'i kadar. Pandemi öncesi 900 bine ulaşılmıştı.

Korona yüzünden toplu ulaşım yerine bireysel araç kullanımı arttı. Bir rakam daha vereyim; 2003 yılında 279 bin olan Bursa'daki araç sayısı, bir milyon 50 bine ulaşmış. Bu süre içinde birkaç kavşak dışında çok büyük ulaşım yatırımı yapılmadı. Araç sayısı 4 kat artarken, yollar aynı kalıp, vatandaşlar da toplu taşım araçlarını tercih ederlerse çıkacak sonuç bu.

Koronavirüs korkusu geçmeden Bursa'nın trafik sorununun azalmasının imkanı yok gibi...

Bu arada, Kürşat Çapar, görüşme sırasında aşı ile ilgili otobüs şoförlerinin bir sitemini de dile getirdi. Birçok kesime verilen aşı önceliğinin yüksek risk altında bulunan şoförlere de tanınmasını istedi.

İMO'DA ULAŞIM ZİRVESİ

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi'nin önceki gün önemli ziyaretçileri vardı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Komisyonu Başkanı Mürsel Durmaz, Ulaşım Dairesi Başkanı Rüştü Şanlı, Ulaşım Koordinasyonu Şube Müdürü Ferhat Arıkan, Trafik Şube Müdürü Enes Altun, Ulaşım Komisyonu üyeleri Remzi Çınar, Ayhan Önal, Semih Türkcan, Oğuz Hançer'in İMO ziyaretinde Bursa'nın ulaşım sorunları konuşuldu.

İMO Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak, yönetim kurulu ve Ulaşım Komisyonu üyeleri ile yapılan görüşmede, koordinasyon toplantıları yapılmasına, Bursa adına fikir ve proje üretimi için ortak çalışmasına karar verildi. Ayrıca pandemi koşullarının uygun olması halinde geniş katılımlı ulaşım sorunlarının ele alınacağı çalıştay düzenlenmesi kararlaştırıldı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.