Hava Durumu

Marmarabirlik’te sessiz değişimin gürültülü yankısı

Yazının Giriş Tarihi: 15.05.2025 08:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.05.2025 08:05

Bazen bir değişim öyle sessiz gelir ki, ayak sesini bile duyamazsınız. Ama yankısı, rüzgâr gibi savurur hafızaları. Marmarabirlik’te yaşanan son yönetim değişimi de tam olarak böyle bir tablo çizdi. 15 yıl boyunca kurumun kaptan köşkünde oturan Hidamet Asa’nın görevi bırakması, görünenin ötesinde birçok perde arkası soruyu beraberinde getirdi.

Ali Yıldız’ın başkanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte başlayan yeni dönem, bir anlayış değişimi midir, yoksa sadece nöbet değişimi mi?

İşte bu sorunun cevabını, sadece kurumun duvarları değil, 30 bin ortağın vicdanı verecek.

Hidamet Asa’nın İznik’te düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklama, satır aralarına sinmiş kırgınlıkları, hayal kırıklıklarını ve hatta üstü örtülü bazı iddiaları barındırıyor. ‘Görevinden alındı.’, ‘El çektirildi’ gibi söylemleri hatırlatarak, ’Görevden alındı’ diyen varsa çıksın açıklasın. Yönetim kurulu toplantısında görev dağılımı istendi. Toplantı salonunu terk ettim. Seçimde kaybetmedim masada kaybettim. Yol yürüdüklerim böyle bir tercih yaptı’ diyor.

Asa, kurumsal kararların kolektif yapısı içinde alındığını hatırlatıyor. “Eğer bir yanlış varsa, 7 kişilik yönetimin tamamı sorumludur” çıkışı, perde arkasında bir yalnız bırakılmışlık hissini de gözler önüne seriyor.

Yıllardır şeffaflık ilkesiyle yönettiğini vurgulayan Asa’nın “4 milyar TL zarar algısı yaratıldı, oysa 730 milyon TL kâr vardı” sözleri, yalnızca rakamsal bir savunma değil, aynı zamanda itibar mücadelesi niteliği taşıyor.

Kamuoyuna yansıyan “zarar” algısını, enflasyon muhasebesiyle açıklayan Asa, bu teknik işlemin bir gecede “zararın kapatılmasıyla” çözüldüğünü ifade ediyor. Kullandığı kelimeler oldukça net: “Zarar 6 Mayıs Salı gününe kadarmış.” Burada kast edilenin, zarar değil, algı yönetimi olduğunu düşünen Asa, aslında bir anlamda “itirazım var” diyor.

Yine önemli bir not: Kurumun 4,1 milyar TL öz kaynağa ve 4,1 milyar TL aktif büyüklüğe ulaştığını vurgulaması, ekonomik yapının sarsılmadığını ortaya koymak için.

BAŞKÖY TESİSLERİ; ‘KİMİN İŞTAHI KABARDI?’ SORUSU

Asa’nın açıklamasında en dikkat çeken başlıklardan biri de Başköy’deki Entegre Tesisler meselesi… 180 dönümlük arazinin değeri, kamuoyuna soruluyor. “Taşınmak istenen yer neresi?” diye soran Asa, bu sürecin ekonomik değil, başka hesaplarla mı yürütüldüğünü sorguluyor.

Özellikle İznik Kooperatifi, Mudanya’daki parseller, Başköy OSB planları gibi başlıklar altında verdiği örnekler, bir “arsa değerleme politikası mı yürütülüyor?” sorusunu doğuruyor. Açıkça dillendirmese de “kovana çomak soktum” diyerek, bu süreçte bilinçli bir itibarsızlaştırma kampanyası yürütüldüğünü öne sürüyor.

“Alnım açık, başım dik” cümlesi, siyasette ve kurumsal hayatta yalnızca bir savunma değil, aynı zamanda yeni bir başlangıcın işaret fişeği anlamına geliyor. 15 yıllık bir serüveni anlatırken Asa, görev yaptığı sürede hiçbir şaibeye karışmadığını ifade ederek, “çıksın biri yalanlasın” diyebilecek kadar net konuşuyor.

Avans fiyat farklarının ödenmemesini de yeni yönetime yönelik önemli bir eleştiri olarak not ediyor. “Kuruma yük olmayacak bir ödeme neden yapılmaz?” sorusu, doğrudan 30 bin ortağa yöneltilmiş bir mesaj.

Peki bu tablonun ortasında duran üretici ne düşünüyor? Kimi için Asa, 15 yıl boyunca kurumun marka değerini taşıyan bir figürdü. Kimi içinse değişimin zamanı çoktan gelmişti. Ama gerçek olan şu ki; Marmarabirlik’in sadece bir yönetim değil, aynı zamanda güven iklimi değişiyor.

Son Söz:

Ali Yıldız ve ekibi, şimdi artık kendi hikâyelerini yazmaya hazırlanıyor. Kurumsallık iddiasıyla yola çıkan yeni başkan ve yönetim, sözlerini uygulamaya dönüştürme sınavı verecek.

Ancak unutulmamalı ki; Marmarabirlik gibi bir yapı, yalnızca yöneticilerin değil, üreticinin, piyasanın, hatta kamunun güveniyle büyüyebilir. Ve güven, enflasyon muhasebesine tabi tutulmaz. Her şeyin günü gelir, hesabı görülür. Ama asıl mesele; zaman geçtikçe bu satırların içindeki sorulara verilen cevaplarda gizli olacak.

ÜSKÜP’TE BURSA RÜZGÂRI ESECEK

Gönül coğrafyamız Balkanlar Bursa için ayrı bir öneme sahip. 400 yıl önce fetihler Bursa’dan çıkan akıncılar ve gönül erenleri tarafından gerçekleştirilmişti.

Balkanları gezdiğinizde Bursa’nın izlerini Bosna’da Üsküp’te Sancak’ta görmeniz mümkün. Zaten bu kentler de Bursa’dan örnek alınarak imar edildi ve gelişti.

Osmanlı egemenliğinin sona ermesinin ardından acılı dolu göçte adres yine Bursa oldu. Göçle gelenler zorunlu ayrılığa rağmen doğdukları toprakları unutmadı. Önce dernekler kuruldu, ardından iş insanlarının bir araya geldiği STK’lar oluşturuldu.

İlişkiler yıllar içinde gelişti büyüdü ve yatırıma dönüştü. Bu işe öncülük eden önemli STK’lardan biri olan RUMELİSİAD, 2006 yılında Bursa’da kuruldu ve bugün; 11 farklı Balkan ülkesinden 300'ün üzerinde üye, 26 farklı sektörde 55 binden fazla çalışan, 38 farklı ülkede milyonlarca dolarlık yatırım ve 120 farklı ülkeye yönelik 1,5 milyar doları aşan ticaret hacminin temsilcisi konumuna ulaştı.

RUMELİSİAD, yarın Kuzey Makedonya’nın Üsküp kentinde 9’uncu Balkan Ekonomi Zirvesi’ni düzenleyecek. Cumartesi günü de Şahterm firmasının da burada kuracağı fabrikanın temel atma töreni gerçekleştirilecek.

Bu programları izlemek üzere Üsküp’te olacağım için hafta başına yazılarıma ara vereceğim. Dönüşte hem programı hem de izlenimlerimi yazacağım.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.