Medyada kedi kurtarma operasyonu; Yeni yasaya bakış

Kediden korkar, pek çok kez köpek yüzünden yolumu değiştirirdim. Çünkü daha 8 yaşındayken tamamen benim hatam yüzünden bacağımı bir köpek ısırmıştı.

Yıllar böyle geçip gitti.  Hayvan sever arkadaşlarımın tüm çabalarına rağmen bir türlü korkumu yenememiştim. 

Bütün bu korkuları geçen yıl 14 yaşındayken yitirdiğim ‘Behlül’ü tanıyınca yenmeyi başardım.  Sadece bir can dostu değil, evin programı ona göre belirlenen bir bireydi.  Daha doğrusu evin sahibi o, bizler ise misafirlerdik.

Onların bizden beklediği tek şeyin sevgi olduğunu geç de olsa öğrendim. Uzun yıllar kaybetmiş ama kısa zamanda arayı kapatmıştım. Sadece sitemizin çevresi veya işyerimiz olan Sönmez Medya’nın bahçesindeki can dostlarına değil, arabamda sürekli bulunan mamalarla tesadüfen karşılaştıklarımın da yardımına koşmaya devam ettim ve etmeyi de sürdürüyorum.

Önce Sönmez Medya’da iki gün önce yaşadığımız kedi kurtarma operasyonunu anlatıp, ardından içinde uyutma seçeneğinin de bulunduğu yeni yasa tasarısı ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum.

Sönmez Medya, iki gündür yavru bir kedinin yardım çığlıklarıyla inledi. Sesin geldiği yeri tespit ediyor ancak ulaşamıyorduk. Daha önce de aynı durumu yaşadığımız için belki girdiği bölümden çıkar diye bekledik ama olmadı.  

Sonunda bursahakimiyet.com.tr yazıişleri müdürü Coşkun Saitoğlu, itfaiyeyi aradı. Telefonun ucundaki görevliye durumu anlatınca geliriz ama kırma yetkisini önceden vermeniz lazım uyarısını yaptı. İzni Genel Müdürümüz Burak Özgün’den aldıktan sonra görevliler geldi.

Minik hayvan, çatıdaki boşluktan plastik borunun indiği delikten aşağıya düşmüştü. Deneyimli ekip yerini tespit ederek kartonpiyeri kırıp minik yavruyu kurtardı. Bitap düşen minik kedi, biraz daha sıkıştığı bölümde kalsa belki telef olacaktı.

Bir hayvansever olan ve evinde iki kedisi bulunan Görsel yönetmenimiz Melek Genç’in kutuya koymak için bir anne şefkatiyle kucağına aldığı minik yavru ondan bir türlü ayrılmak istemedi. Sonunda kutuya konulan minik yavru itfaiyeciler tarafından barınağa teslim edilmek üzere gönderildi.

Anlattığı bu kısa öyküyü Türkiye’de eminim ki binlerce insan, kimi zaman arabasının motoruna kimi zaman bir ağacın tepesinde mahsur kalan kedileri kurtarmak için yaşıyordur. Can dostları konusunda gerçekten duyarlı bir toplumuz. Hem geçmişten gelen hem de sosyal medyadaki videolar bu duyarlılığı arttırdı.

Bir de tıpkı benim çocukken yaşadığım ve korkusunu yıllar sonra yenebildiğim travma yaşayanlar da var. Bizimle birlikte yaşayan evcil hayvan popülasyonu arttıkça bunun yaşanılması ise kaçınılmaz bir gerçek.

Sokak hayvanları yasa taslağı hazır…

O ZAMAN NE YAPACAĞIZ?

Eskilerin çok güzel bir benzetmesi var; ifrat ve tefrit.

Bu sözcükler aşırılıkları ifade etmek için kullanılır.  İfrat, gereğinden fazla acele, fazla doldurma ya da bir hayvanın gücünü aşacak yükleyerek sınırı aşmak anlamları taşır. Tefrit ise; ihmal, geri kalmak ve acizlik durumlarını içerir.

Maalesef toplumsal özelliğimiz bu. Vur deyince öldürecek kadar aşırıya kaçmak bizim kusurumuz.

Yasa düzenleme elbette ki şart ama geçmişte Osmanlı döneminde yaşanan tüm köpeklerin sürgüne ya da doğru bir deyişle ölüme gönderilmelerinin sonuçlarını biliyoruz. 

AK Parti, toplumdan yükselen tepkiler üzerine sokak hayvanları ile ilgili yeni düzenleme için Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişik yapmak istiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteği üzerine harekete geçen AK Parti kurmayları ‘hayati tehlike’ oluşturdukları gerekçesiyle başıboş sokak köpeklerinin “uyutulması”nın da aralarında bulunduğu yasa tasarısı hazırlıklarını sürdürüyor. Son birkaç gündür Şanlıurfa’dan Ankara’ya uzanan olay nedeniyle tartışmalar yeniden alevlendi.

Dün son dakika haberi de AK Parti TBMM Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu verdi. Yenişehirlioğlu, sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda, sokak hayvanları sorunun çözümüne yönelik yaptığı çalışmayı tamamladığını ve hazırladığı tasarıyı Tarım, Orman Köyişleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi’ye gönderdiğini yazdı.

 Bursa bu konuda en deneyimli kentlerden biri yıllar önce Recep Altepe’nin başkanlığı döneminde Osmangazi Belediyesi’nin yaptığı tesisler Avrupa’ya bile örnek gösterildi. Bir çok belediye de yaşanan sıkıntılar sonrası adımlar attı.

Bu işler biraz da bütçe meselesi yasal düzenlemeyi yaparken işin finans boyutunun göz ardı edilmemesi gerekiyor. Tabii en önemlisi ise insani olması.

Çünkü bu can dostları bizim yerleşik hayata geçmemiz sonucu evcilleştirildi. Kedi ve köpeklerle birlikte 20 bin yıldır birlikte yaşıyoruz. 

Unutmadan, orta çağdaki cadı avı ile birlikte kedilerin de kıyıma uğraması sonucu insanlığın farelerden yayılan veba kıskacına yakalandıkları da bilinen bir gerçek. O yıllardan kalan bir alışkanlıkla İngiltere başbakanının resmi konutunda hala fare avlamak için ilaçlama yerine görevli kedi vardır. Bu kedilerin görevi ölünceye kadar devam eder. Sonra yenisi avcılığı test edilerek atanır.

Can dostları son yıllarda asli görevleri dışında kent yaşamıyla birlikte yalnızlaşan insanlara yeni bir hizmet daha sunmaya başladılar; Yalnızlığı paylaşmak…

BURSA YİNE ÖNCÜ OLDU; BUMKAD TÜRKİYE’YE AÇILIYOR

Bursa, birçok alanda Türkiye’nin öncü kentlerinden biri. Özellikle sivil toplum örgütlenmeleri konusuna önderlik eden kentte kurulan bir dernek daha Türkiye geneline açılacak.

Bursa Mühendis Kadınlar Derneği (BUMKAD)  22 Temmuz 2019 yılında 7 kadın mühendisin öncülüğünde kuruldu. Kısa sürede 107 bireysel 12 de kurumsal üyeye sahip olmayı başaran BUMKAD’ın fikir anası ve kurucu başkanı Ülfet Öztürk, dün Sönmez Medya ziyaretinde derneğin Türkiye’ye açılacağını söyledi.

Türkiye’nin ilk ve tek kadın mühendisler derneği olan BUMKAD yıl içinde isim değişikliği yaparak TÜMKAD olacak. İzmir, Ankara ve İstanbul’da temsilcilik için resmi kurumlara başvurular da yapıldı.

Dünya Kadın Mühendisler Günü dolayısıyla düzenledikleri ve 26 Haziran’da Podyum Davet’te yapılacak Mühendislikle Güçlenen Dünya’ konferansı ile ilgili de bilgi veren Öztürk, erkek egemen bir meslekte kadının önemini vurgulamak ve kadınları desteklemek için çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Kurulduğu günden beri yürüttükleri projeler hakkında da bilgi veren Öztürk, Kutup Yıldızı projesiyle mühendislik öğrencilerine montörlük, Dönüşüm Projesi ile sektörden ayrılmış kadınların sahaya yeniden dönüşü için destek, mühendislik öğrencilerine burs, Toplum 5.0 projesi ile de 10-17 yaş grubundakilere geleceğin mesleklerine hazırlama projelerini yürüttüklerini kaydetti.