Hava Durumu

'Memleket'in Bursa vitrini, sandık başına erken gidiyor

Yazının Giriş Tarihi: 11.09.2021 07:56
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.09.2021 07:56

Muharrem İnce'nin CHP'den ayrılarak kurduğu Memleket Parti Bursa İl Başkanlığı'na geçtiğimiz nisan ayında, en son CHP İl Kongresi'nde başkan adayları arasında bulunan Güner Aklan getirildi.

resmi kuruluşunun gerçekleştirildiği 17 Mayıs'tan sonra hızlı bir örgütlenme başlatan Memleket Parti, 2 aylık sürede 52 ildeki örgütlenmesini tamamladı. Bu sayı daha sonra 55'e çıktı.

Bursa il örgütü de 29 Ağustos'ta kongresini gerçekleştirdi. Kurucu başkan Aklan'ın karşına başkan yardımcısı olan Cavit Kaya rakip olarak çıktı. Kongrede Aklan 96, Kaya da 74 oy aldı.

Güner Aklan ve yeni seçilen yönetim kurulunda yer alan Talat Hacıoğlu, Mustafa Yiğit, Ümit Akkuş, Engin Taşdemir, dün Sönmez Medya'yı ziyaret ederek, Memleket Partisi'nin örgütlenmesini ve kuruluş gerekçesini anlattı.

Memleket Partisi bugünlerde 18 Eylül'de yapılacak ilk kurultayın hazırlıklarını yürütüyor. Parti tüzüğünde genel başkan seçimi için de yeni bir model yer aldığı için tüm üyeler bugün sandık başına gidecek. Bursa'da ilçe örgütlerinin bulunduğu Yenişehir, İnegöl, Gürsu, Yıldırım, Mudanya, Karacabey ve Mustafakemalpaşa'da partililer, saat 12.00-16.00 arasında genel başkanın adayları arasında tercih yapacak. Bu seçimde tek aday Muharrem İnce olduğu için o yönde oy kullanılacak. Ancak, ileride yapılacak seçimler için parti üyelerine demokratik tercihlerini kullanma şansı verilmiş olacak.

Aklan, Memleket Partisi, üye profilini ise karma olarak nitelendirdi. Yani, CHP'den gelenler, bir siyasi partiye üye olup aktif görev yapmamış olanlar ve ilk kez siyasete atılanlar. Gelen dört yönetim kurulu üyesinden sadece Engin Taşdemir, Aklan ile birlikte CHP'de siyaset yapmış bir isim. Diğer üyeler ise yeni siyasete atılıyor.

Peki, Memleket Partisi neden kuruldu ve hangi ihtiyacı karşılayacak?

Aklan, bu soruya yanıt verirken CHP analizi ile başladı. Aklan'a göre, Atatürk'ün kurduğu köklü bir parti olan CHP'ye oy verenlerin en az yarısı Atatürk sevgisi, cumhuriyet ilkelerinin savunulması anlamında tercih kullanıyor. Ancak gelinen süreçte hem genel başkan profili hem de genel merkez yönetimi anlayışından rahatsızlık var. Buna rağmen CHP tam olarak istekleri karşılamasa da gidecek yerin yok diyen seçmen CHP'ye oy veriyor. Memleket Partisi'nin kuruluşu öncelikle bu arayıştan kaynaklandı. Tabi diğer parti seçmenlerinden yani hem iktidar hem de muhalefetten memnun olmayanların bir toplanma yeri olacak.

Temel ilkesi de kuruluş değerlerine sahip çıkacak, birinci cumhuriyeti savunan bir anlayışın partisi olacak.

CHP'yi bölme konusundaki eleştirilere de yanıt veren Aklan, 'Bölmekten ziyade, aslında dışarıda oluşmuş, muhalefeti bir arada tutma işlevi görecek' dedi.

Genel Başkan İnce'nin sık sık vurguladığı gibi Memleket Partisi'nin ne Cumhur ne de Millet ittifaklarında yer almayacağını ifade eden Aklan, şöyle devam etti:

'Biz kendi ittifakımızı kendimiz yapacağız. Bir blok olarak duracağız. Seçime de kendi adayımızla gideceğiz. Zaten bu tüzüğümüzde de yer alıyor. Adaylardan biri yüzde 50'yi geçerse bir sorun yok. İkinci tura kalırsa Sayın İnce'nin dediği gibi Cumhur ittifakında yer almayacağız'

SEÇİM BARAJININ DÜŞÜRÜLMESİ VE ERKEN SEÇİM

Seçim barajının yüzde 7'ye düşürülmesi ve erken seçim konusundaki görüşlerini de sorduğumuz Aklan, şunları söyledi:

'Yüzde 10 yüksek bir orandı. Avrupa'da yüzde 10 baraj olan başka bir ülke yok. Bulgaristan da bile yüzde 4. Yüzde 7 bile yüksek. Yüzde 5 civarına çekilmeli. Çekilmediği zaman da ittifaklar yoluyla partiler bunu aşmaya çalışıyorlar fakat aştıklarında da yine dağılarak gruplar oluşturuyorlar. Buna gerek yok. Barajı daha makul bir seviye olan 3'ler 4'lere kadar indirip her kesimin temsiliyetinin sağlanması daha doğru bir yaklaşım'

Parti kurulurken erken seçimle ilgili her ihtimali düşündüklerini de ifade eden Aklan, 'Mart'ta yapılacak bir seçime girebilmeyi hedeflemiştik. Ancak benim beklentim erken seçimin 2022 ekim veya kasım ayları' dedi.

SAKER: BURSA NÜFUS HASTASI BİR ŞEHİR

Dün, Bursa Hakimiyet internet sitesi için hazırladığım kısa video ve köşe yazımda, Bursa'nın su fakiri bir kent olduğunu vurgulayarak, bunun gerekçelerini anlatıştım.

Yazı ve videoya Bursa'ya başta su konusu olmak üzere büyük emekler veren geçmiş dönem büyükşehir belediye başkanlarından Erdem Saker yanıt verdi.

Saker'in Bursa için yaptığı 'nüfus artışı hastası' benzetmesi bana yıllar önce yaptığı bir röportajda, 'Bursa obez bir kent acilen diyete ihtiyacı var' diyen Mimar Mithat Kırayoğlu'nu hatırlattı.

Saker'in gönderdiği yanıt bana göre, hem Bursa'nın bu konudaki geçmişini bilmek hem de geleceği planlamak adına çok önemli o yüzden virgülüne dokunmadan sizlere aktarmak istiyorum.

'İlkim değişikliği ve tasarruflu su kullanımı ile ilgili görüşlerine katılıyorum, ama Bursa su fakiri değil, Bursa kural dışı sanayileşmenin getirdiği nüfus artısı hastası bir şehir.

Ben, 1962 yılında DSİ'de Bursa içme suyu projesini planlayan ve uygulayan ekibin içindeydim ve 1973ten itibaren de yönetendim. 1962' de biz projeye, Bursa'nın 2030 yılına kadar nüfus büyüklüklerini uluslararası metotları kullanarak hesapladık. Bu hesaplama bize 2000 yılı nüfusunun 1 milyon 50 bin olacağını, ki bu tuttu, 2030 nüfusunun da 2 milyon300bin olacağını göstermişti. Ama Daha şimdiden 3milyon oldu. Neden? çünkü Bursa kaçak sanayi bölgeleri ve göçmen yığılma şehridir. 2030 yılını hedef alan Bursa İçme suyu projesi Doğancı, Nilüfer, Çınarcık barajlarını ve Bursa ovasındaki yeraltı suyu rezervinin 150 milyon metreküplük bölümünü içerir. Aslında 150milyon metreküp suyun çekimini sağlayacak kuyular, Doğancı ve Nilüfer barajlarıyla birlikte açılmıştır.

Eğer Bursa, sanayicilerimizin koyduğu adıyla Bursa Anayasası olan 1/100binlik imar planını delik desik etmeseydi, imar planı dışında yer alan OSB ve NOSAB dışındaki 23 kaçak sanayi bölgesini yapmasaydı, bugünkü nüfus patlaması yaşamasaydı senin deyiminle su fakiri olmazdı.

Tüm bunlara rağmen Bursa hala su fakiri değildir. Doğancı ve Nilüfer barajlarının bugünkü doluluk oranları normaldir. Zira bu barajların ana su kaynağı Uludağ'daki kar deposudur. Barajlar şu anda mevsim ortasındayız. Ayrıca yer altı suyu kuyuları barajlarla beraber tüm yıl boyu isletilmesi genel, projenin sistemi. BUSKİ, kuyuları enerji gideri olmasın diye mütemadiyen çalıştırmıyor, oysa baraj suyunun arıtılmasında da enerji gideri var...

Çınarcık barajı daha ileriki yıllarda devreye sokulacaktı. Ama yukarıda açıkladığım kent nüfusumuzun anormal büyümesi nedeniyle öne alınıyor. Büyükşehir Belediyesi nakil hattı yapımı üzerinde çalışıyor'

Değerli bilgiler ve katkınız için teşekkür ederim başkanım...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.