Millet Bahçesi’ne dönüştürülen Atatürk Stadyumu için Bozbey’e çağrı

Mayıs ayı başında Bursa Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Erdem Saker’in Atatürk Stadyumu unutulmasın’ çağrısını yazmıştım. Bu yazım üzerine Atatürk Stadyumu’nun yıkılmaması için büyük çaba gösteren platform içinde aktif görev yapan ve büyük çaba gösteren Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi Başkanvekili Ali Küçüksarı Sönmez Medya’yı ziyaret ederek bir çağrıda bulundu.

Küçüksarı ile sohbet ederken stadyum mücadelesini yaptığımız günleri anımsadım.

Bazen filmlerde olur ya başa dönüp, öykünün çıkış noktası anlatılır…

Bu da öylesine bir öykü…

Geçmişi ta Ulu Önder Atatürk’e kadar dayanıyor…  1926 yılında Atatürk bizzat bin lira bağışta bulunduğu Atatürk Stadyumu 1948’den beri de resmi törenlere ev sahipliği yapıyordu. Bursaspor nice başarılarını taçlandıran ikinci Anadolu devrimini bu stadyumda gerçekleştirmişti.

Ne olduysa resmi adı Bursa Büyükşehir Belediyesi Stadyumu olan Timsah Arena’nın yapımına  başlanmasıyla oldu.

Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı ve bölgeyi beton yığına dönüştürecek plan Bursa Barosu, Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve Bursa Atatürk Stadyumunu Koruma ve Yaşatma Derneği’nin (BASKOD) başvurusu başvurusuyla iptal edildi. Ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, gönüllere su serpen açıklamayı yaptı. Bunda eski büyükşehir belediye başkanlarından Erdem Saker’in de katkısı büyüktü.

Atatürk Stadyumu‘nun kötü betonarme eklentilerinin yıkılacağını ve meydan haline getirileceğini açıkladı. Tarihi tribün de korunacak ve festival müzesi olacaktı. Sonra tarihi tribünün depreme dayanıksız olduğu ortaya çıkınca aynısının yapılacağı da açıklandı.

Her şey yoluna girdi derken, bir sabah iş makinaları tribünle birlikte sadece şampiyonluk değil, onlarca yıllık anılarına kepçeyi vurdu. O kepçe hem tarihe hem de o anılara darbeleri indirdi.  

Üstelik Bursaspor’u kurup şampiyonluğa kadar uzanan yolculukta emeği geçen başkanların posterlerine aldırmadan…

Verilen sözlerin hiç biri tutulmadı, stadyumun bulunduğu alan TOKİ marifetiyle Bursalıların beklide yüreklerindeki burukluk nedeniyle hiç girmek istemedikleri Millet Bahçesine dönüştü.

Bursaspor’un kaderi sanki Atatürk Stadyumu’na endeksliydi. Yeşil beyazlı ekip, stadyum yıkıldıktan sonra önce ikinci Anadolu takımı olarak şampiyon olduğu süper ligden ardından da diğer liglerden düşmeye başladı.

Erdem Saker’den gelen öneri şuydu: ‘Gelin Atatürk Stadyumu için onun olduğu yerdeki kafeyi kaldırıp bir müze açılması peşinde koşalım. Müzede stadın tarihçesi, kuruluşundan yıkılışına kadar yaşananlara ait fotoğraflar, belgeler, kuruluşunda yaşananlar sergilensin böylece hepimizin yaşamında değerli yeri olan Atatürk Stadyumumuz unutulmasın’

‘ATATÜRK İSMİ VE ANILAR YAŞATILMALI’

 ‘Var mısınız’ mesajıyla yaptığı çağrısı üzerine Erdem Saker ile görüştüğünü söyleyen Ali Küçüksarı, şöyle konuştu:

‘Onun önerisi Haşim İşcan Stadyumu ve müzesi olması şeklindeydi. Atatürk Stadyumu’nun orada yaşatılması gerektiğini anlattım. İkna oldu. Söylediğim şuydu; biz bu mücadeleyi Atatürk Stadyumu yerinde yaşasın, ulu önderin yaptığı katkı ve şampiyonluk hikayesi anılardan silinmesin diye verdik’

Atatürk Stadyumu’nun tarihi tribününün yeniden inşa edilmesi çağrısını yapan Küçüksarı, tribünün arkasında yapılacak müzeye Haşim İşcan adı verilebilir’ dedi.

Atatürk isminin çok önemli olduğunun altını çizen Küçüksarı, şöyle devam etti:

‘Yeni stadyuma Sütaş jest yaparak 100’üncü yıl Atatürk Stadyumu adını verdi. Bu belirli bir süreyi kapsıyor. Bursaspor’un yeni yönetimi gelir elde etmek için ismi satışa çıkaracaktır. Bu normal bir durum. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın statların ismi sürekli değişiyor. O yüzden bizim tarihi stadyum eski adını alırsa sonsuza kadar yaşatılmış olur. Tek tribünlü bir nostalji stadyumu ile spor müzesi Bursa’ya yakışır. Bu konuda Sayın Mustafa Bozbey’e çağrı yapıyoruz. Kendisinin de bu konudaki çalışmaları olduğunu da biliyoruz’  

Bugünlerde Bursaspor’u yeniden ayağa kaldırmak için çaba başta Bozbey olmak üzere kent dinamikleri yeni yönetime destek veriyor. Stadyumla ilgili öneriler hayata geçerse Bursaspor iyi bir moral başlangıcı yapabilir.

BAYRAMDA ‘HİLAL OLSUN TÜRKİYE’

Ülkemizin en köklü kuruluşlarından biri hiç şüphesiz Kızalay’dır. Kızılay’ı ilk okul yıllarımızdan beri sarı zarf üzerindeki kırmızı hilalinden tanırız. O hilali gördüğümüzde hep saygın bir kuruluş aklımıza gelirdi. Ta ki 11 ili etkileyen Kahramanmaraş depremlerine kadar.

Depremin yaralarını yaraları sarmaya çalıştığımız günlerde Kızılay’ın, Ahbap Derneği ‘ne çadır sattığının ortaya çıkması, daha önce kurumla ilgili toplumda gelişen güven kaybına zirve yaptırdı.

Geçtiğimiz yıldan beri bunun yansımalarını yaşadık. Vatandaşlar en acil ihtiyaç olan kan vermeye dahi gitmekte tereddüt etti.

Kızılay yönetim değişiklikleri sonrası yeniden imajını düzeltmeye çalışırken bir yandan da faaliyetlerini sürdürüyor. Dün basın toplantısı düzenleyen Türk Kızılayı Bursa şubesi vekaletle kurban kesimi kampanyasını açıkladı. Bu yıl da "Kurban Bereketini Yıl Boyu Yaşatıyorsan Hilal Olsun Türkiye" sloganıyla hayırseverlere seslenen Kızılay, Kurban Modeli sayesinde, Et ve Süt Kurumu başta olmak üzere Türkiye’nin en büyük tedarikçilerinin iş birliğiyle hazırlanan kavurma konservelerinin gideceği adres Gazze’deki mağdurlar olacak.   Kızılay, Deprem bölgesi ve Gazze’deki ihtiyaç sahiplerine yapacağı dağıtımlardan arta kalan konserveleri de tüm Türkiye’ye yayılan aşevlerinde sıcak yemek yapmak için kullanacak.

Bu yıl Türkiye, Gazze ve 19 ülkedeki ihtiyaç sahipleri için toplam 130 bine yakın vekaletle kurban kesmeyi hedefleyen Kızılay, Gazze’deki çatışma mağdurlarına yönelik de ayrı planlama yaptı. Kesilip konserve yapılacak kurbanlardan elde edilecek kavurma konserveleri “iyilik gemileri” vasıtasıyla Gazze’ye de gönderilecek.  Kurban Hisse Bedeli Yurt içi ve Gazze için 11.750  Yurt dışı için 4 bin 300 lira  olacak.