Hava Durumu

Mudanya'da mutlu bir Tonyalı...

Yazının Giriş Tarihi: 02.04.2018 08:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.04.2018 08:22

Mehmet Kurt, Trabzon'un Tonya ilçesinde başlayan ve yaşam kenti diye nitelendirdiği Mudanya'da bulduğu huzur ile devam eden ilginç bir yaşamöyküsüne sahip. 5'i erkek 2'si kız 7 çocuklu bir ailenin üyesi. Çok istediği halde, doğduğu topraklardaki zorluklar nedeniyle eğitimini yarıda bırakarak, baba ve amca mesleği inşaatçılığa çok erken yaşlarda adım atmış. İçinde uhde kalan eğitim özlemini çocuklarında gidermiş. Oğlu inşaat mühendisi, iki kızı ise üniversiteye gitmeye hazırlanıyor. 'Kızlardan birini içmimar yaptık mı tamamdır' diyen Mehmet Kurt, memleketi Trabzon, Mersin, Adana, Ankara ve İstanbul derken, yolu Bursa ve Mudanya ile kesişmiş. Mehmet Kurt için Mudanya ve Tosya denince akan sular duruyor. Mudanya'da bugüne kadar yaptığı projelerle binden fazla konut yapımı gerçekleştiren Mehmet Kurt'un yaşam felsefesi 2000 yılında yaşamını yitiren babası Ali Osman Kurt'a ait. Babasının mezar taşında da yer alan 'Uşağım başkaları ne yaparsa yapsın siz gene de iyilik yapın' anlayışını yaşamın her alanında uygulamak istediğini söyleyen Mehmet Kurt'la kişisel öyküsünü ve Mudanya'nın geleceğini konuştuk.

Bursa ve özellikle Mudanya'ya nasıl geldiniz?

İstanbul ve Ankara'da işler yapıyorduk. Çok sayıda projeye imza atarak, sektörde tanınan bir firma olmuştuk. 2010 yılında İstanbul'daki faaliyetlerimiz devam ederken, sektörün geleceğini konuşuyorduk. Bizden deneyimli ve devlet tecrübesi de olan büyüklerimiz. Bursa'nın önümüzdeki yıllarda büyük gelişme göstereceğini, kentsel dönüşümün Bursa'dan başlayacağını ve ulaşım imkanlarının gelişmesiyle kentin yıldız gibi parlayacağını söylüyorlardı. İstanbul'da sektör daralıyor, büyük markaların dışındakilerin işlerinin zor olduğu söyleniyordu. Biz de o yıllarda Gürpınar ve Beylikdüzü'nde planlamalar yapıyorduk.
Tavsiye üzerine Bursa'ya geldik. Tabii yolculuklarımız denizyoluyla Mudanya Güzelyalı üzerinden oluyordu. Mudanya'ya geldiğimde sanki yıllardır burayı arıyormuşum hissine kapıldım. Doğası, yeşili nefes alınacak bir yer. Allah'ın bir nimeti gibi gördüm. Türkiye'yi Avrupa'yı gezmiş biri olarak Mudanya'ya çarpıldım.

Mudanya'nın sizi cezbeden tarafları nelerdi?

İstanbul'a çok yakın. Ayrıca trafik derdi yok. Bahçeşehir'deki evimden işe giderken 2,5 kilometrelik yolu bir buçuk saatte gidemiyorduk. Feribotla Mudanya'ya gelmek çok daha kolaydı. Burada her şey doğal ve bozulmamıştı. Neden Mudanya bir Bahçeşehir olmasın diye kendime soruyordum.

Bursa'da da projeler yaptınız. Mudanya'daki ilk projeniz hangisiydi?

Nilüfer'de 32 villalık Misbah projesiyle başladık. Önceleri satmakta çok zorlandık. İstanbul'a göre bir emlak piyasası oluşmamıştı ama alanlar yüzde 250 kazanç sağladı. Güzelyalı'da daire fiyatları 80-100 bin lira civarındaydı. Bursa'nın Yunuseli, Yıldırım, Özlüce bölgelerinde araştırma yapıyordum. Ancak Mudanya'nın yeri başkaydı. Tepedevrent'i geçtikten sonra güzel bir hava ve deniz karşılıyordu. Bu bölgede de bugüne kadar apartman dışında yaşam alanı oluşturan proje yapılmamıştı. Daireler yapılmış, otoparkı, çocuk oyun alanları, sosyal donatısı yok. Kaliteli projeler yaparsak burada tutacağına inandım. Burada marka olmayı kafama koydum. Bu uzun vadeli bir plandı. İlk olarak bir müteahhidin yarım bıraktığı 130 dairelik projeyi aldım. İnsanlar mağdur edilmişti. Yeniden projelendirdim. Sorunları çözdüm ve 42 mağdur insanın gönlünü kazandım. Bu proje Lik Yapı'nın dönüm noktası oldu. Çok insanın duasını aldık. Çıkış noktamız da buradan başladı. Ardından Burgazpark, Halitpaşa, Seyrüsafa, Likoğlu Rezidans projelerini gerçekleştirdik. Mudanya'da binin üzerinde daire yaptık.

Mudanya'yı 5 yıl içinde nerede görüyorsunuz?

İnsanlar bugün yoğunlaşan şehirlerden doğayla baş başa olan yerlere gitmek istiyorlar. Mudanya tam işte öyle bir yer. Hiçbir sanayi yok. Gıdası doğal. Ancak Mudanya'nın şimdiden geleceğe hazırlanması lazım. Planlar yapılmalı, sahil düzenlenmeli. Konukları ağırlayacak mekanlar inşa edilmeli. Kentsel dönüşüm Mudanya için de acil ihtiyaç deprem öncesi yapılan binaları yeni projeleri yaparken yıkıyoruz. İnanın sadece kum içinde demir yok. Bu binalar depremde ayakta kalmaz. Hâlâ 1999 yılının yaralarını saramadık.

Günümüzdeki müteahhitlikle geçmişteki yapsatçılık arasındaki farkı en iyi sizler biliyorsunuz? Farklar neler?

O dönem kalfalık devriydi. Bizim şantiyede bir tane Kurban usta vardı. Daireyi satardı, betonu dökerdi, sulardı, gelen müşteriye bakardı. Bütün işi Kurban usta yapardı. Şimdi belediye ve yapı denetim firmaları tarafından sıkı bir şekilde denetleniyoruz. Şantiyelerin her birinde 3-4 tane inşaat mühendisi, mimar var. İçmimar var. Her şeyimiz var. Vicdanlı bir müteahhidin de yapacağı bir bina hiçbir şey çatlama patlama olsa bile yıkılmaz. Ölüm olmaz. O yüzden bu eski binaların çok hızlı bir şekilde yenilenmesi gerekiyor. Keşke dememek için. Tedbir almamız lazım.

İnşaat sektörüne nasıl başladınız?

Aile mesleği. Babam çok iyi bir inşaat kalfası amcalarım da müteahhitti. İnşaatçılığı babamdan, müteahhitliği de amcamdan öğrendim. Çok isteğim halde okuyamadım. Mersin ve Adana'da başlayan inşaat işlerini Trabzon'da daha sonra da İstanbul'da sürdürdüm. İnşaatın yanı sıra beyaz eşya sektöründen ithalat ve ihracata kadar birçok alanda işler yaptım.

Başarıyı nasıl yakaladınız?


Her projede verdiğimiz sözde durduk. Ne olursa olsun sözde değil özde müşteri memnuniyeti çok önemliydi. Memnun bir müşteri 6 yeni müşteri getirirken, bir memnuniyetsizlik 30 kişinin kaybına neden olur. Bizim için para değil itibarımız ve sözümüzde durmamız önemliydi. Ekip olarak her şeyin en iyisini yaptık. Karşılığını da aldık. Mudanya'da marka yarattık. Balat'ta bir daire neden bir milyon lira da denizi olan Mudanya'da neden değil? Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz'a 'Mudanya'da bir milyon liraya daire satacağım' demiştim. Sözümü tuttum. Şimdi bunun kat kat üzerinde fiyatlardan satış yapılıyor. Yapılan araştırmalarda bunu ispatlıyor. En yüksek değer artışı Mudanya'da. Yazlık olarak görülen bölge önümüzdeki yıllarda eğitim, turizm ve sağlık kenti olacak. Şu anda 5 projemiz devam ediyor. Bu konutların önümüzdeki yıllarda daha değerli hale geleceğini biliyorum. Marmara'nın öteki yakasına baktığımızda bir daire 3 milyon dolar. Bu yakasındayız arada deniz var. Üstelik harika bir doğa. Her yere yakın Bursa'ya, İstanbul'a yakın. Burada 100 bin dolar, daha tam değerini bulmadı. Burada met-rekare fiyatının 10 bin lira olması lazım. 5 yıl sonra bu bizim söylediklerimiz gerçekleşecek.

Tonya ile bağınız sürüyor mu? At üzerinde bir fotoğrafınızı gördüm.

Köyde büyüdüğüm için bütün şartlara uyumluyum. At binmeyi, iyi silah atmayı bilirim. Tonya'da Tereyağı Festivali yapıyorduk. Ağabeyim belediye başkanıydı. Tonya'nın tereyağı çok ünlü. Osmanlı salnamelerinde yer alıyor. Tanıtmak için festival yaptık. 4 yıl çekimi süren bir belgesele sponsor oldum. Şenlikte birinin emanet atını alıp dolaştım. Bizim aile, özellikle babam çok sevilen bir insandı. Toplum önderi biriydi. Ha-yatı iyilik üzerine kurulmuş bir adamdı. Mezarının başında şu sözler yazıyor: Uşağım, başkaları ne yaparsa yapsın siz gene de iyilik yapın. Yazısı yer alır. Biz hâlâ o babanın sermayesini yiyoruz. Ona layık olmaya çalışıyoruz. Tonya'yı çok seviyorum. Düğüne, cenazesine yapılacak her şeye katkıda bulunmaya çalışıyorum. Sabah kalktığımda mutlaka Tonya ile ilgili bir işle ilgileniyorum. Bize ihtiyacı olduğunu da düşünüyorum. Hepimiz Tonya için bütün enerjimizi oradan alıyoruz.

Hobileriniz var mı?

Doğayı ve yaylaları seviyorum. Tespihe meraklıyım. 150 adetlik tespih kollesi-yonum var. Her şeyin doğalını seviyorum. İnsanların da doğalını seviyorum.

Sosyal sorumlulukprojelerine katkı veriyor musunuz?

Bütün yaptığım projelerde park yaptım. Bölgeye böylece katkıda bulunuyorum. İşadamlarına söyleyeceğim şu: Olan olmayana verecek. Kazanan kazanmayana verecek. Parası varsa verecek bilgisi varsa verecek. Zenginin fakire borcu var. Paylaşma açısından. Bu bölgede iş yapıyoruz. İstihdam yaratıyoruz. Bu bölgede de yarın bizim arkamızdan güzel anılacak şeyler bırakmamız gerekiyor.
Park olur, okul olur, cami olur, eğitim bursu olur. Bölgenin neye ihtiyacı var. Şu anda, sözleşmesini hazırlama noktasına getirdik. Mudanya'da 8 derslikli okul sözleşmesi imzalayacağım. İsmini de koymadık belki de Afrin Şehitleri Okulu. Böyle bir planlamam var. 2019'un sonunda da okulu bitirmeyi planlıyorum.

Bundan sonraki hedefiniz ne olacak?

Paraya değil, başarıya doymadık. Ben insanların mutlu olduğunu görünce mutlu oluyorum ve bir işin hakkını vermeyi seviyorum. İnşaat sektöründe daha iyi işler yapmak isterdim. Bütün dünyanın paraları sizin olsa hiçbir şey eğitimin yerini tutmaz. Gençlere tavsiye ediyoruz. Ruh tembelliği etmeyin çok çalışın. Teknolojiye bağımlı olmayın. Gerekli olduğu kadar kullanın. Çalışırsanız başarı var. Hiçbir şey tesadüfle olmaz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.