Hava Durumu

Ne gezdin be Selçuk!

Yazının Giriş Tarihi: 04.06.2018 08:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.06.2018 08:02

Bursalı otomotiv işçisi bir yılda 15 Güney ve Orta Amerika ülkesini dolaşarak 40 bin kilometre yol kat etti

Bursa'daki bir otomotiv fabrikasında 10 yıl işçi olarak çalışan Selçuk Tanaydın, hayallerini gerçekleştirmek için geçen yıl nisan ayında istifa ederek yola çıktı. Arjantin'den başlayan yolculukla güney ve orta Amerika'daki 15 ülkeyi dolaşan Tanaydın, bu tür yolculukların zor olmadığını belirterek, her şeyin bir bilet alıp yola çıkmakla başlayacağını söyledi.

Üzerindeki poları fabrikada çalışırken üç yıl giymiş ve inatla yenisini almadığı için kolları yıpranmış. 3 yıl boyunca hayaller kurmuş işyerinde, 'Bu polarla bir gün dünya turuna çıkacağım, seni de götüreceğim. Gezdiğim ülkelerin bayraklarını dikeceğim üzerine ' demiş ve dediğini de yapmaya başarmış. Şimdi poların üzerinde 15 ülkenin bayrağı var.

SADECE BİR BİLETE BAKIYOR

Kurulu düzenini ve ailelerin isteklerini bir yana bırakıp hayallerinin peşinde koşmak zordur ve cesaret ister. Selçuk Tanaydın, tüm zorlukları göze alıp başaran bir genç.
Yolcuğunu sosyal medyadan izleyen arkadaşlarının, 'Ne gezdin be Selçuk' diye yorum yaptığı Tanaydın, gezide duyduğu İtalyan fıkrasını anlatarak başlıyor röportaja;
'Fakir bir adam her gün kiliseye gider ve büyük aziz heykelinin önünde dua edip yalvarır: Sevgili azizim lütfen loto bana çıksın.'
Sonunda bir gün heykel canlanır ve yalvaran adama bakarak der ki: Lütfen bir bilet al!'
Selçuk, bu fırkayı anlatmasını şöyle açıklıyor: Gitmek aslında çok kolay. Gözümüzde büyüttüğümüz kadar değil ve sadece bir bilete bakıyor.
Tanaydın, Mustafakemalpaşa'nın Demirali köyünden. İki kardeşler. Kendisinden küçük olan kardeşi de otomotiv sektöründe çalışıyor. O evlenip çoluk çocuk sahibi olurken, Selçuk, hayalleri için 10 yıl çalıştığı fabrikadan istifa etmiş.
'Yol beni çağırıyordu' diyen Selçuk, önce Balkan ülkelerini bisikletle dolaşarak başlamış. 7 ülke dolaştığı Balkan turları artık heyecan vermeyince, internetten güney Amerika turu hayali için araştırmalara başlamış. Gezgin bloglarını okuyup, fotoğrafları görünce hayali katlanarak artmış. Onlarla mesajlaşıp, bilgiler almış.

İLK DURAK ARJANTİN

Ve sonunda istifa ve bilet. 20 Nisan'da ver elini güney Amerika. İlk durak Arjantin Boines Aires. 16 saatlik uçak yolculuğundan sonra rüya başlar. Aynı zamanda da zorluklar. İspanyolca bilmeyen Selçuk, kurslarda öğrendiği İngilizcesi ile anlaşmaya çalışır. Tanıdığı hiç kimse yoktur. Direkt hostele gider. 6-8 kişilik ranzaların olduğu hosteller. Gezginler için biçilmiş kaftandır. Kahvaltı ve duş da vardır. Bir ay Boines Aires'te kaldıktan sonra ver elini Uruguay. Yola çıkarken kafasında bir rota yoktur. Doğaçlama gelişir planlar arkasından gelir. Uruguay'da Türklerle tanışır. Evlerine konuk olur. Onların önerisiyle program ve rota belirlenir. Temel felsefe kışı görmemek üzerine kurulur. Kuzeye doğru yolculuk yaparsa kışı görmeyecek. Güneye indiğinde ise yaz gelmiş olacaktır.
Ancak, 5 ay sonra rota değişse de felsefe değişmez. Uruguay'ın ardından futbol ve dans ülkesi Brezilya gezisi başlar. Sao Paulo, Rio de Janeiro, Salvador Bahia. Yerlilerin yaşadığı yerlere Amazon ormanlarına 7 günlük tekne yolcuğu yapar. Sonra Kolombiya Amazonlarına geçer. Bogota ve Medellín'i dolaşır. Kahve üretiminin nasıl yapıldığını öğrenir.
Kolombiya'dan Ekvador'a otobüsle geçer ve dünyanın tam ortası olarak nitelendirilen Ekvator çizgisine gidip basıp fotoğraf çektirir. Ardından Peru. Geçinerek gider ama en mutlu olduğu yerlerden biridir. Dünyanın yedi harikasından biri olan Machu Picchu ile Cusco'ya hayran kalır.
Orada iki gezgin Türk'le karşılaşır. Erkek olanı ha-yallerinin bir parçası olan ve internetten yazılarını takip ettiği gezgindir. Bir yıl önce hayranlıkla okuduğu gezginle rotaları kesişir.

MEKSİKA'DA DEPREM, HONDURAS'TA İÇ SAVAŞ

Bir arkadaşının teklifi üzerine Meksika'ya gider. Meksika rotada yoktur ama Lima'dan uçakla Meksika'ya geçer. Gece havaalanında arkadaşını beklerken yorulur. Sabah otele gider. Öğlen saatlerinde ise büyük bir sarsıntı ile uyanır. 7.1 büyüklüğünde depreme yakalanmıştır. Otelin beşinci katından kendini zor dışarıya atar. Binalara bir şey olmamış ama çok korkmuştur.
Fantastik ülke olarak nitelendirdiği Meksika'ya hayran kalır. Maya ve Aztek piramitleri Karayip kıyıları ve lezzetli yemekler. Gezide bir numaraya koyduğu ülke Meksika olur.
Küba'yı pek sevmez. İnsanlar çok fakir ve ülke bakımsızdır. O yüzden 3 haftalık geziyi 2'ye düşürerek, Guatemala'ya geçer. Aslında orta Amerika planları arasında yoktur. Arkadaşlarının cesaretlendirmesiyle gittiği Guatemala'ya hayran kalır. Atitlán Gölü efsane güzelliğe sahiptir. Göl ve çevresinde 3 tane aktif volkan bulunur. Fuego volkanı yanında gece kamp kurar ve sabaha kadar uyuyamaz. Her yarım saatte bir volkanın sesiyle uyumak mümkün değildir. Gecenin sessizliğini lavların aşağıya akışı bozar. Sabaha kadar hayranlıkla bu görüntüleri izler.
Oradan çıkıp Honduras'ı pas geçmek istese de geçemez. Ülkede bir hafta önce seçimler olmuş olağanüstü hal ilan edilmiştir. Ülkede iç savaş. Halkla polis çatışıyor. Bir günde ülkeden ayrılacağını sanırken sokağa çıkma yasağı nedeniyle 5 gece geçirmek zorunda kalır. Sokak çatışmalarının arasından zor çıkar.

ESKİ SEVGİLİNİN YÜZÜĞÜNÜ LAVLARA ATAR

Nikaragua'da ayrı bir güzellik vardır. Masaya volkanı ve gece lavların görüntüsü mükemmeldir. Gezi boyunca yanımda taşıdığım eski sevgilisinden kalan bir yüzüğü ondan izin alarak tıpkı Yüzüklerin Efendisi filmindeki gibi lavların arasına atar.
Kostarika, tatil modunda geçer. Panama kanalı ve ardından Şili. İki hafta villa tipi bir evde dinlenip yılbaşını da kutladıktan sonra Atacama çölüntü bisikletle dolaşır. Ay vadisi denen yerler milyon yıllık ka-yalara hayran kalır. Oradan Bolivya Salar de Uyuni adlı tuz gölü seferi başlar. Dünyanın en büyük aynası olarak adlandırılan tuz gölünde her yer bembeyazdır. Güneş gözlüğünüz yoksa 10 dakikadan fazla bakamazsınız.
Patagonya hayalidir. Gider ancak Şili tarafı pahalı olduğu için Arjantin bölümüne geçer. Patagonya'da devasa buzulların nasıl parçalandığını görerek, küresel ısınma sonuçlarına gözleriyle tanıklık eder. Kasabada tanıştığı ailenin yanında iki buçuk ay kaldıktan sonra başladığı yere yani Boines Aires'e oradan da 20 Nisan'da memleketi Bursa'ya döner. Yaptığı hesaba göre 40 bin kilometre yol kat etmiştir.

Ailen ne dedi bu işe?

Özel olarak köye gittim, konuştum. Babam şid-detle karşı çıktı. Annem ağladı, duygulandı. 3-4 dakika sonra babam yapacağımı biliyordu zaten. Bunu biliyordu. Peki, sen bilirsin moduna girdi. Sonra karşı çıkmadılar.

Sevgilin oldu mu?

Çok sayıda kız arkadaşım oldu ama Arjantin'de bir sevgilim var ve onun için dönmek istiyorum.

Dönüş zor muydı?

Açıkçası giderken hayalleri gerçekleştirmek için gidiyorum diye çok sevinmiştim. Güney Amerika'dan dönerken hüngür hüngür ağladım. Çünkü çok güzel insanlar tanıdım. Güzel anılar yaşadım. Çoğuyla yazışıyoruz. Oradan ayrıldığıma çok çok üzüldüm.

Yiyecekler nasıldı?

Güney Amerika'da her şey et. Genelde her yerde çok ucuz. Maksimum Türk parasıyla 25 lira etin kilosu. Meksika yemekleri çok güzeldi. Özellikle tako dedikleri yemek çok lezzetliydi. Arjantin, Şili Uruguay üçlüsünün ızgara etleri çok güzeldi. Doğum günü partisinde bile et ikram ettiler.

Bundan sonraki planın ne?

İş arıyorum ama hep düşük ücret ve ağır şartlar var. Para biriktirirsem yılbaşına kadar Arjantin'e dönmek istiyorum. Latin Amerika'nın tadını aldıktan sonra başka yere gitmeyi düşünmüyorum.

Gitmek İsteyenlere ne önerirsin?

Keşke şu anda aileler üniversiteyi bitiren çocuklarını veya askerden gelen çocuklarını direkt evlendirmek yerine 3-5 ay böyle bir geziye çıkarsalar. Bunu çok isterim. Dünyayı tanır, hayatın gerçek yüzünü görüp kendilerine güvenirler. Benim gördüğüm Türk gezginlerinin çoğu 30 yaş ve üzeri. Oysa Avrupa'dan gelenlerin hepsi 20'lerinin başlarında.

Gezilerde arkadaş edinebildin mi?

Her gittim yerde gezginlerle karşılaşıyorduk. Bazen grup oluşturup geziyorduk. Genelde Türk arkadaşlarla buluşup geziyorduk.

Güney Amerika'da Türklere bakış nasıl?

Türk dizilerini çok seviyorlar. 7-8 dizi aynı anda oynuyor. Birçoğunu hiç izlemedim. Bazılarını hiç bilmiyorum. Bunlardan kaynaklı Türkleri çok seviyorlar. Diziler hakkında ipucu istiyorlar. En popüleri de orada Sultan adıyla yayınlanan Muhteşem Yüzyıl. Fanatikleri var. Türkleri çok seviyorlar.

Başından geçen en kötü olay neydi?

Bolivya'da yediğimiz tavuktan zehirlendim. Bir hafta zorluk çektim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.