Hava Durumu

Önce pandemi sonra savaş yeni dünya düzeni mi kuruluyor?

Yazının Giriş Tarihi: 25.03.2022 08:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.03.2022 08:22

Pandemiyle birlikte artık hiçbir şeyin eski gibi olmayacağı değerlendirmeleri yapılıyordu. Gerçekten değişimleri yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Ardından başlayan Ukrayna savaşı da bunun bir parçası ve yeni dünya düzenine gidiş mi?

ASTV’de yayınlanan Gözlem Kulesi’nin bu haftaki konuğu Mudanya Üniversitesi Akademik Direktörü Doç. Dr. Burak Küntay oldu. Küntay, Bursa’nın yakından tanıdığı bir isim. Babası merhum Barlas Küntay, Turizm ve Tanıtma Bakanlığı yapmış, ailesinin diğer üyeleri de siyasetin içinde yer almış. Küntay da ABD’de eğitim gördükten sonra Türkiye’deki vakıf üniversitelerinde akademik ve idari görevlerde bulundu. Aynı zamanda siyasetin içinde de yer aldı.

Programda, hem Mudanya Üniversitesi’ni hem uzmanlık alanı olan uluslar arası ilişkileri konuştuğumuz Küntay’a yazının girişindeki soruları yönelttik. O da yanıtladı.

Sözlerine ‘dün bugünle zaten hiç aynı olmadı ki’ diyerek başlayan Küntay’a göre, pandemi ile birlikte bazı gelişmeler hızlandı. Örneğin e-ticaret beklenmedik ölçüde arttı.  

Küntay’ın dünya dengeleriyle ilgili değerlendirmesine ise tarihten örnek vererek Roma’nın dünyanın tek hegamonu olduğu vurgusuyla başladı. 1600’lü yıllardan itibaren ikinci dünya savaşına kadar dengeleme politikası hakim oldu. Savaşın ardından çift kutuplu dünya yaşandı. 90’lı yıllarda o da bittikten sonra pek çok kimse dünyanın ABD ile tek hegamon döneme geçildiği söylense de Küntay, bu görüşe katılmıyor.

Küntay’a göre, ülkelerin ekonomik ve askeri güçleri geçmişe göre çok değişti. Bazı ülkelerin askeri ve ekonomik gücü artsa da siyasi güçleri soğuk savaştan fazla değil.  Örneğin bugünkü Türkiye 60 yıl öncesi ile kıyaslanamaz. Hindistan aldı başını gitti. Filipinler, Brezilya, Şili Güney Kore bambaşka noktalarda.  Dolayısıyla artık dünyada bölgesel güçler ve bölgesel ittifaklar yeni sistem.

‘Soğuk savaş döneminde Rusya’da kaç tane ABD, ABD’de kaç Rusya şirketi vardı: Sıfır. Bugün iki ülkede de karşılıklı şirketler var. Rusya’da savunma sanayinin temelini ABD savunma şirketleri oluşturuyor. Bir kere artık o soğuk savaş dengeleri bitmiş o işler yok. Çünkü devlet gözüyle değil özel sektör gözüyle bakmaya başlıyorsunuz.  Her ne kadar ABD anayasasında devlet satış izni vermeden satamaz denilir ama onların öyle baskı gurupları var ki ben satacağım derse savaşın ortasında Rusya’ya satış yapabilirler. Yeni dünya düzeni 90’lardan beri sürekli kendini arıyor’

ABD-Çin, ABD-Rusya gibi kutuplaşma ve soğuk savaş modelinin çok afaki şeyler olduğunu da ifade eden Küntay, ‘Bugün ABD batsa Çin batar. Niye? Çünkü Çin’deki şirketlerin ekseriyeti Amerikalı. ABD’nin hazine bonoları Çin’de. Çin de batsa ABD batar. Dünyanın en büyük ittifakı Çin Amerikan ittifakı dır ekonomik anlamda. Artık dünyada yeni sistemde değil ama raya gidiyor. Devletlerin devletlerle değil, devletlerin devletler üstü firmalarla olan rekabeti olacak.

‘İKİ TARAFIN İŞİN İÇİNDEN NASIL ÇIKACAĞIZ DEDİĞİ DURUMDAYIZ’

Rusya’nın Ukrayna’yı neden işgal ettiği konusunda zahiri yüze çok konsantre olunduğu ve komplo teorisi merakı nedeniyle açıkça görünün tarafının kaçırıldığını ifade eden Küntay, şöyle devam etti:

‘Rusya diyor ki burası benim hinterlandım. Türk devletleri, Kafkasya ve Ukrayna’ya bulaşmayın diyor. Burası hem askeri hem ticari alanım. Kendimi burada güvenli hissetmek istiyorum. Haklı mı? Bunun haklı haksızı yok. Temel nokta şu; Avrupa yüzde 40’a yakını doğalgaz ve petrol tedarikini buradan yapıyor.  Siz ne kadar baskı altında tutarsanız Rusya’yı o kadar garanti altına alırsınız’

Küntay, Rusya’nın ‘buraya girerseniz bu olur diyerek dünyaya rest çekmek için hamle yaptığını da ifade ederek, ‘Rusya, bu hamleyi yaparken ABD ve batının tepkisinin bu kadar olacağını beklemiyordu. Niye? Çünkü daha önce yaptı hiç ses çıkmadı. Batı dünyası da Rusya’nın bu kadar ileri gideceğini tahmin etmiyordu. İş öyle bir yere geldi ki ikisi de ortada kilitlendi. İkisi bakıp dur bakalım nasıl çıkacağız bu işin içinden dediği durumdayız, Olan Ukrayna’ya oldu. Bu saatten sonra Ukrayna devletinin tek başına ayakta durması çok uzun yıllar mümkün değil’ şeklinde konuştu.

Türkiye’nin konumunu da değerlendiren Küntay, ‘Osmanlı’dan beri oyun kurucu değil oyun bozucu olduk ve denge politikası izledik.  Türkiye NATO’nun üyesi olmakla çok iyi bir noktada NATO’nun Türkiye’ye muhtemelen hiçbir faydası yoktur. Ama çıkarsanız çok zararınız olur. Rusya ile ilişkilerinizi bile tesis eden sizin NATO üyesi olmanız. Rusya ile küselim ABD tarafına yaklaşalım o zaman ABD için değeriniz düşüyor. Bir de bizim devlet aklı var. Bu devlet aklı ve böyle bir millet varken herkes müsterih olsun’ dedi.



İSLAMAFOBİ TEHLİKESİNİ ALMANYA'DA ANLATTILAR

Avrupa’da en önemli sosyal ve kültürel tehlikelerden biri son yıllarda yükselen İslam düşmanlığı.  Daha önce marjinal olarak görülen ve merkezi yapıların kabullenmediği ırkçılık ve faşist düşünceler son yıllarda olağan hale gelmeye başladı. En sonra Ukrayna’daki savaştan kaçanlara yaklaşım biçimi ve söylemler de bunun göstergelerinden biri.

Başkanlığını AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu’nun yaptığı TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu geçen şubat ayında yaptığı toplantıda aldığı kararla, Avrupa Ülkelerinde Yükselen Irkçılık ve İslamofobya İnceleme ve Araştırma Alt Komisyonu kurmuş, komisyon ilk yurt dışı ziyaretini Fransa’ya yapmıştı.

Pandemi nedeniyle verilen aranın ardından heyet bu kez Almanya’daydı.  Çavuşoğlu başkanlığındaki heyet Almanya Federal Meclis İçişleri Komisyonu Başkanvekili Lars Castelluci ile görüştü. Berlin Başkonsolosluğu'nda da sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle "Almanya’da Irkçılık ve İslamofobi" konulu toplantıda bir araya geldi.  Heyet üyelerine Nazi iktidarının soykırım kararını aldığı Wannsee Konferans Evi’nde tarihçi Eike Stegen tarafından bilgi verildi. 

Son dönemde Avrupa'da artan ırkçılığa dikkati çeken Çavuşoğlu, Almanya'da 2020 yılında 901 ırkçılık vakası yaşandığını ancak bir tane bile tutuklama olmadığına dikkat çekti. Irkçılık ve İslam karşıtlığı ile mücadelede yeterli çaba ve sonuç alınamadığının altını çizen Çavuşoğlu, buna Hanau saldırısı ve Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) davalarını buna örnek gösterdi.


 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.