Orhangazi’den Kafkaslara ölümsüz ağaç ihracatı

İlahi dinlerden eski Yunan mitolojisine kadar nereye baksanız zeytin ağacı, hayat kaynağı ve sonsuzluğun sembolü olarak görülür. 

Ve ölümsüz ağaç olarak nitelendirilir.

Athena’nın zeytin ağacından bir dal kırıp Poseidon’a vererek düşmanlığın sona ermesi üzerine ayrıca barış sembolü olma özelliğini de kazanır.

Geçtiğimiz günlerde 120’nci yaş günü olan Nazım Hikmet de zeytinin yaşama arzusunu nasıl sembolize ettiğini;

‘Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,

Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,

Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,

Yaşamak yanı ağır bastığından.’

Dizeleriyle anlatmıştır.

Zeytininin anavatanı ise Bursa’dır. Birçok araştırmaya göre, sofralık Gemlik tipi zeytin ilk Trilye’de ortaya çıkmış ve tüm bölgeye yayılmıştır.

Son 20 yılda Ege ve Akdeniz’de geniş alanlara ekilen Gemlik tipi zeytinin fidan üretiminin büyük bölümü ise Orhangazi’de gerçekleştiriliyor.  

Uzun bir aranın ardından Orhangazi’de fidan üretimi yapan Ümit Baykan’ı ziyaret ettim.  Baykan, yılda yaklaşık 500 bin fidan üreterek, ülkenin dört bir yanına gönderiyor.

Orhangazi’deki yılda 5 milyona yakın fidan üretimi gerçekleştiriliyor. Bunun 2-3 milyonu aynı yıl satılırken, yarısı da bekletilerek iki yıllık fidan haline getiriliyor.

Zeytin fidanı üretimi ise özen ve emek isteyen bir iş. Şubat-Mart aylarında zeytin ağacının dibinden yeşeren çubuklar, seralarda köklendirildikten sonra tüp denilen torbalara alınıyor. Sonra yine serada geliştiriliyor.

Aşıya ihtiyaç duymayan zeytin fidanları, ekildiği yerde 3 yıl içinde ürün vermeye başlıyor.  Her alanda olduğu gibi zeytin fidanlığında da maalesef merdiven altı üretim başlamış. Bahar aylarında bölgeye gelenler ağacın yaşına, hastalıklı olup olmadığına bakmadan çelik toplayıp başka yerlerde üretim yapılıyor.  Bu tür üretimin önüne geçilmesi  için tedbir alınmasını isteyen Baykan, sağlıksız ağaçlardan alının çeliklerden üretilen fidan nedeniyle bazı zeytin hastalıkları ülkeye yayılıyor’ dedi.

Baykan’la sohbetimizde Orhangazi’den zeytin fidanı ihracatı başladığını da öğreniyoruz. Son yıllarda Azerbaycan ve Gürcistan’a oldukça büyük miktarlarda Gemlik tipi zeytin fidanı ihraç edilmiş. Bu ülkeler, 5-6 yıl önce denemelere başlamışlar. Ağaç bu ülkelere uyum sağlayıp ürün vermeye başlayınca devlet desteği gelmiş. Kafkaslarda özellikle Gürcistan’da zeytin üretimi olduğunu biliyordum. Devlet desteğiyle Gemlik tipi zeytin üretimini yaygınlaştırırlarsa bize rakip olmamaları yakındır.

BEBE ÇOCUKÇULARIN PANDEMİ SONRASI İLK FUARI UMUT VERDİ

Bebe çocuk konfeksiyonu sektörü son yıllarda tekstilde Bursa’nın parlayan yıldızı haline geldi. Daha önce Laleli’ye satış yapan sektör, özellikle Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) 4 UR GE projesiyle tüm dünyaya açıldı. Projelerde yer alan 104 firmanın yüzde 70’i ilk kez doğrudan ihracat yapma başarısı gösterdi.

Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi nedeniyle son 2 yıldır düzenlenemeyen bebek çocuk konfeksiyonu sektörünün vitrini olan Junioshow geçen hafta Bursa’da açıldı.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve TÜYAP Bursa Fuarcılık A.Ş. tarafından, Bebe Çocuk Konfeksiyonu Sanayici ve İş Adamları Derneği (BEKSİAD) işbirliğiyle düzenlenen Junioshow Fuarı’nı 28 binden fazla kişi ziyaret etti. Fuar boyunca 4 kıta 71 ülkeden bin 300’ü aşkın yabancı iş insanı, sektör temsilcileriyle ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi.

Sektörün moda trendlerini belirleyen Junioshow’un ikincisi 1-4 haziran tarihleri arasında Sonbahar-Kış konsepti ile açılacak. 

Fuarı değerlendiren BEKSİAD Başkanı Ömer Yıldız, tüm dünyada fuarların iptal edildiği bir dönemde cesaret edip önemli bir organizasyona imza attıklarını belirterek özellikle yabancı müşterilerin ilginin umutları arttırdığına dikkat çekti. Yıldız,  Ülkedeki gelişmeler nedeniyle Kazakistan ve pandemi dolayısıyla bazı Avrupa ülkelerinden katılımcı sayısının beklenenin altında olmasına rağmen diğer ülkelerin ilgisinin yüksek düzeyde olduğunu ifade etti.

BURSA'DA ÜRKÜTEN ARTIŞ

Koronavirüs pandemisinde omicron varyatının hakim hale gelmesiyle vaka sayıları hızla yükselirken, diğer yandan alınan kararlar kafaları karıştırmaya devam ediyor. Salgının başladığı ilk günden tartışmalara neden hastalık geçirerek gerçekleşen toplumsal bağışıklık yeniden gündeme geldi.

Ancak buradaki en büyük tehlike hastalığın yaygınlaşmasıyla riskli grupların hastanelere getireceği yükün artması. Sağlık sisteminin kaldıramayacağı yüklerin salgının ilk günlerinde Avrupa’da ne sonuçlar doğurduğunu görmüştük.

Açıkçası bilim insanlarının bile farklı görüşleri dile getirmesi salgın konusundaki endişeleri arttırıyor.

Bu arada vaka sayılarındaki tehlikeli tırmanışta devam ediyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 1-7 Ocak tarihleri arasında illere göre Covid-19 vaka sayılarını kamuoyuna duyurdu. Vaka sayısı her 100 bin kişide İstanbul'da bin 222, Ankara'da 386,15, İzmir'de 574,85, Bursa’da da 333,54 oldu. Bursa’da bu rakam geçtiğimiz hafta ise 100 bin kişide 204,91 olarak kaydedilmişti.

Artış gerçekten yüksek ve ürkütücü…

BEV'E AKTAŞ'TAN DESTEK!

Geçtiğimiz ay,  BALKANTÜRK Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Uslu, BEV Mütevelli Heyeti Üyesi AK Parti Bursa Milletvekili Atilla Ödünç, Başkan Yardımcısı Fatma Küçüker, Yönetim Kurulu üyeleri Osman Güler, Olcay Durgunlu, Serdal Can ve Dr. Erol Kılıç ile birlikte Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı ziyaret etti. 

Görüşmede, BEV’in yeni dönem projeleri ve Büyükşehir Belediyesi ile yapılacak çalışmalar ele alındı. Uslu, Büyükşehir belediyesinin desteğinin önemine vurgu yaparken, Alinur Aktaş da, sanayi kenti Bursa’nın ara eleman ihtiyacına dikkat çekti.

Aktaş, ‘Bu alandaki boşluğu doldurmamız şart…Devlet ve özel kurumların yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının ve vakıfların verdiği destekler bu anlamda büyük önem arz ediyor. Tüm kurumların ortak bir yol haritasında buluşarak yapacağı çalışmalar önemli sonuçlar verecektir. İhtiyaç duyulan her projede Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşen görevi yapmaya her zaman hazırız’ dedi.