Öztürk: BAL-GÖÇ başkanlığı milletvekilliğinden önemli

Bursa’nın 37 yıllık sivil toplum örgütü çınarı Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin (BAL-GÖÇ) yarın yapılacak genel kurulda yeni başkanını belirleyecek

Bulgaristan’daki asimilasyona karşı duruş sergilemek ve Türklerin yaşadıklarını uluslar arası platformlara taşımak amacıyla 37 yıl önce kurulan BAL-GÖÇ bir zamanlar Türkiye’nin en popüler sivil toplum örgütlerinden biriydi. Bulgaristan’dan göçle gelenlerin Türkiye’ye uyum sağlamaları ve dayanışmaları için çok önemli çalışmalara imza attı, üyelerinin büyük çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu HÖH’ün siyaset arenasında başarılı olabilmesi için Türkiye’de faaliyetler yürüttü.

Ancak, son 10 yılda etkiliği zayıflayan BAL-GÖÇ’te üç aydan beri sancılı seçim heyecanı yaşanıyor. Ocak ayında yapılması planlanan ancak yeni üyeliklerle ilgili tartışmalar nedeniyle 13 Mart’a ertelenen kongrede 3 aday yarışacak. 2011 yılında Genel Başkanlık görevini şu anda CHP Bursa Milletvekili olan Prof. Dr. Yüksel Özkan’a devreden Prof. Dr. Emin Balkan, derneğin genel kurulunda aday olacağını aralık ayında Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlediği toplantıda açıklamıştı. Ardından mevcut yönetim kurulu üyesi ve Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Doç. Dr. Kader Özlem, Karaman Mahallesi’ndeki BAL-GÖÇ lokalinde aday tanıtım toplantısı yaptı.

Aslında aday olacağı duyurusunu daha önce yapan Mestanlılar Derneği Başkanı Hasan Öztürk, resmi toplantıyı geçen hafta sonu yaptı. Balkan ve Özlem’in toplantılarını izlemiştim. Ancak, Öztürk’ü dinleme fırsatını Sönmez Medya’yı ziyareti ve Sevda Kurul’un hazırlayıp sunduğu ASTV’de yayınlanan Satırbaşı programında bulabildim.

Sohbetimizin Öztürk’ün durum tespiti ile başladı. Öztürk’e göre, Balkan göçmenlerinin toplumsal örgütlenmesinin çatı kurumu olan BAL-GÖÇ, hem temsiliyet hem de yapılan çalışmalarıyla ihtiyaçları karşılayamaz hale geldi. Bu da Balkan camiasındaki birliktelik ve dayanışmanın zayıflamasına neden oldu. Bu süreçte amaçlar unutuldu, kişisel hedefler için BAL-GÖÇ koltuğu araç olarak kullanıldı.

Öztürk, bu nedenlerden ötürü BAL-GÖÇ insanlarını, doğal olarak insanların da BAL-GÖÇ’ü unuttuğunu savunarak, ‘Koca çınarımız güç geçtikçe kuruyor.  Yapraklar döküldü, dallar kırıldı, ağacının köklerinin oluşturan kılcal damarlar kaldı. Yani şubeler yöreler kendi imkanları ve yaşattıkları duyguları ile kültürü yaşatan insana dokunan sosyal projeler üreterek mücadele ediyorlar’dedi.

Bu bilinçle camiaya hizmet etmiş kanaat önderleri ve toplumun kılcal damarları yöre dernekleri ile yaklaşık üç yıl önce platformu oluşturarak, aday olduğunu açıkladığını ifade eden Öztürk, şunları söyledi:

‘Kongrenin demokratik bayram havasında olması en büyük amacımız ve kazanımımızdır. Böyle olursa çok adaylı da girsek de o salona tek başkan ile kol kola çıkarız. Seçilen hepimizin başkanı olur’

BAL-GÖÇ kongresindeki seçim yarışıyla ilgili en çok gündeme gelen konulardan biri ise koltuğun siyaset amacıyla basamak olarak kullanılması. Bunu, ‘seçildikten sonra milletvekilliğine aday olacak mısınız? sorusuyla Öztürk’e yönelttik. O da şu yanıtı verdi: ‘BAL-GÖÇ başkanlığı milletvekilliğinden önemli. Milletvekilliği yerine güçlü bir BAL-GÖÇ’te başkanlığı tercih ederim’

DİJİTALLEŞME VE BALKAN KÜLTÜR MERKEZİ PROJESİ

Hasan Öztürk, bilgisayar mühendisi olması dolayısıyla dijitalleşmeye büyük önem veriyor. BAL-GÖÇ camiası arasında da dijital uygulamaların birlikteliği sağlayacağına inanıyor. O yüzden ilk proje olarak da cep telefonlarına kurulacak BAL-GÖÇ uygulamasını anlatıyor. E-Balgöç uygulamasıyla derneğin üyelerine cep telefonu kadar yakın hale geleceğini belirten Öztürk, bununla bilgi havuzu oluşturulacağını, tüm talep ve işlemlerin bu platformdan yapılabileceğini söyledi.

Tüm gençler için CV bankası kurulacağını ve BALKANTÜRKSİAD ve RUMELİSİAD’la yapılacak işbirliği sayesinde gençlerin iş imkanına, iş dünyasının da nitelikli elemana kolaylıkla ulaşabileceğini kaydeden Öztürk, ‘Örgütlenmiş bir Balkan coğrafyası, hem Bursa hem Türkiye için büyük kazanç olacaktır’ dedi.

 Öztürk’ün büyük projesi ise Balkan Kültür ve Yaşam Merkezi. İçinde Balkan müzesinden kütüphaneye, spor tesislerinden yaşam alanlarına kadar merkezde ayrıca Balkanlardan göç eden iş ve siyaset dünyasından Mümin Gençoğlu, Ali Osman Sönmez ve Ali Durmaz gibi isimlerinde yer alacağı balmumu müzesi yer alacak. Projenin lideri ise Öztürk’ün yönetim listesinde yer alan ÇEKÜL Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Mimar Mithat Kırayoğlu olacak.  

GIDA SEKTÖRÜ ‘ŞEKER’ ÇIKARMASINDAN ELİ BOŞ DÖNDÜ

Gıdanın ne kadar stratejik ve hayati öneme sahip olduğunu her kriz döneminde bir kez daha görüyoruz. En son ayçiçeği yağı konusunda yaşadıklarımız ortada. Fiyatların yükselmesi bir yana insanların sanki bir daha yağ bulamayacaklarmış gibi marketlere hücum etmeleri ise tamamen tüketicinin güveniyle ilgili bir konu.

Yağın ardından şekerle ilgili de sorunlar yaşanıyor. Şekerde de yüksek fiyat artışları söz konusu. Bir ay önce 50 kilosu 260 lira olan bir torba şekerin fiyatı 600 liraya çıktı.

Bursa’daki gıda üreticileri ve onları Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda(BTSO) temsil eden heyet şeker konusunda görüşmeler yapmak üzere önceki gün Ankara’daydı.

BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Aytuğ Onur, Gıda Konseyi Başkanı Burhan Sayılgan, meclis üyeleri Elif Özhan, Serdar İslamoğlu ve Mehmet Özen, Ankara’da TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi ve Bursa Milletvekili Zafer Işık ile birlikte Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Aysin Işıkgece ile Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş Genel Müdürü Mücahit Alkan’ı ziyaret ederek, şeker tedariki, fiyat istikrarsızlığı, etiket yönetmeliğinde düzenleme yapılması ve tarımsal yatırımların teşviki konuları başta olmak üzere sektörün talep ve beklentilerini iletti.

Görüşmeyi sorduğumuz Aytuğ Onur, şeker tahsisi konusunda gıda sanayicilerine eskiden olduğu gibi tahsis beklediklerini ancak genel müdürlük ve bakanlıktan tahsis yapılamayacağı yanıtı aldıklarını söyledi.

Gıda Konseyi Başkanı Burhan Sayılgan ise şeker fiyatlarının aşırı biçimde yükseldiğine dikkat çekerek, ‘Tahsis olmazsa piyasadan sanayiciler olarak 5 kilo, 5 kilo toplayarak mı üretim yapacağız. Ramazan ayına kadar bu sorunun mutlaka çözülmesi gerekiyor. Komiteyi toplayıp Bursa’daki üreticilerin şeker taleplerini bakanlığa liste halinde bildireceğiz. Bu konuda adım atılmasını bekliyoruz’ dedi.