'Para yok deyip ağlayarak hiç bir yere varılmaz'

Koronavirüs sürecinde en ağır yük belediyelere düştü. Rutin hizmetlerine salgınla ilgili dezenfeksiyondan sosyal destek çalışmalarına, maske dağıtımından evden çıkamayanların yardımına koşmaya kadar yeni görevler eklendi.

Bursa'ya şöyle bir baktığınızda neredeyse tüm belediyeler salgının ilk gününden beri vatandaşın yardımına koşmak için seferber olmuş durumda.

En büyük ilçe Osmangazi'de de durum farklı değil. Nüfus olarak 61 ili geride bırakan Osmangazi, salgın döneminde Osmangazi Meydanı, Demirtaş 'Bakım Rehabilitasyon Ve Eğitim Merkezi (BAREM), pazar yerleri ve kurban kesim alanı konusundaki yatırımlarını da aksatmadı.

Osmangazi'nin koronavirüs dönemindeki çalışmalarını ve yatırımlarını karantina nedeniyle uzun süredir görüşemediğimiz Mustafa Dündar'a sorduk.

Dündar'a göre, başarı, salgının başladığı ilk günden beri iyi koordine olmaları sayesinde geldi. Topyekun seferberlik anlayışı içinde tüm birimler çalışmalara aktif olarak katıldı.

Osmangazi'de oturanların belediyeyi her ortamda yanında gördüğünü ifade eden Dündar, 'Burası kurucu bir şehir köklü geçmişi var. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın felsefesinin çıktığı yer. Bu anlayışla çalışarak kriz döneminde başarı elde edildi. Diğer yandan da yatırımları durdurmadık' dedi.

Belediyelerin 31 Mart seçimleri sonrası en önemli sıkıntısı; borç yüküydü. Birçok belediye borç yükü nedeniyle yatırım yapamaz hale gelmişken Dündar, kendi kaynaklarıyla halen Bursa'daki en büyük yerel yönetim yatırımı olan Osmangazi Meydanı işine başlamıştı.

Dündar'a merak edilen soruyu da yönelttik: Koronavirüs nedeniyle belediyelerin harcamaları katlandı. Bir taraftan da yatırımlar devam ediyor. Parayı nereden buluyorsunuz?

Dündar'ın yanıtı kısa ve anlamlıydı: Memleketin durumu neyse bizimki de aynı. Ancak, ilk günden beri para yok demedik. Sonuçta ağlayarak bir yere varılmaz bu işleri yapmamız lazım. Vatandaş bizi bu sorunları çözmemiz için seçti.'

CHP'Lİ KAYIŞOĞLU, AĞAÇLAR İÇİN KEPÇENİN ÖNÜNE GEÇTİ

Yenişehir'in Kirazlıyayla mevkiinde, 2014 yılından beri faaliyet gösteren maden şirketi bakır-kurşun-çinko maden ocağı genişletme ve atıksu havuzu çalışmaları kapsamında ağaç kesmesine başlayınca köylüler, su kaynakları, tarım arazileri ve ormanlık alanın yok olacağını savunarak karşı çıkmışlardı.

Koronavirüs salgının en yoğun yaşandığı günlerde yapılan ağaç kesimi köylülerin sert tepkisiyle karşılaşmış, eylem Bursa Valiliği'nin devreye girmesiyle 15 gün ertelenmişti. Süre dolar dolmaz şirketin yeniden çalışmalara başlaması üzerine köylüler yeniden protestoya başladı. Ancak, güvenlik kuvvetleri tarafından bölgeye girişlerine izin verilmedi.

Köylülere destek amacıyla bölgeye giden CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, kepçe olarak bilinen ekskavatörün önüne geçerek kazı yapılmasına engel oldu. Hukuki sürecin devam ettiği bir dönemde çalışmanın yeniden başlatılmasına karşı çıkan Kayışoğlu'nun açıklamaları gazeteci eşi Yusuf Kayışoğlu tarafından çekilerek sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlandı. Çekim sırasında Yusuf Kayışoğlu, gözaltına alındı.

Yusuf Kayışoğlu, ifadesinin ardından serbest bırakılırken, CHP'li vekil, iş makinasının çalışmasına izin vermedi.

Koronavirüs salgını insanın çevreye müdahalesinin ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini ve insanlığın bundan ders çıkaracağı beklentisi oluşmuştu. Kirazlıyayla'da yapılanlar ve doğanın hoyratça tahrip edilmesi gösteriyor ki hiç ders almamışız.

KORONAVİRÜS GÜNLÜĞÜ

YENİ HAYATA GEÇİŞ TAKVİMİ

Koronavirüs mücadelede elde edilen başarı doğrultusunda normalleşme, daha doğrusu yeni hayat biçimi ile ilgili adımlar atılmaya başlandı.

Dün, Cumhurbaşkanlığı tarafından 4 Mayıs'ta hazırlandığı belirtilen planın ayrıntıları ortaya çıktı. Haber sayfalarında bunun detayları bulabilirsiniz.

Dikkatimi çeken birkaç ayrıntıyla ilgili bilgi vereyim. Birincisi müjde gazeteci ağabeyimiz Osman Gürçay ile birlikte sokağa çıkamayan 65 yaş üstü büyüklerimize. 27 Mayıs'ta yasak kalkıyor.

1 Haziran tarihi de 11 Mayıs gibi dönüm noktalarından biri. Birçok konuda normalleşme bu tarihte başlayacak. Anne ve babaların isteğine göre, düşük yoğunluklu okul öncesi eğitim, özel kreş, gündüz bakım evleri de bu tarihte açılacak. Cuma namazlarının açık alanda kılınması ise 12 Haziran'da başlayacak.

Cumhurbaşkanı Yardımcılığı tarafından hayata geçirileceği normalleşme takvimindeki dikkat çeken ayrıntı ise planın dinamik olacağı. Yani salgının yeniden alevlenmesi durumunda bu tarihler değişecek.