Hava Durumu

Patronlar Kulübü, sürdürülebilirliğin DNA’sının peşinde

Yazının Giriş Tarihi: 24.05.2022 08:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.05.2022 08:04

Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği  (BUSİAD) yani namı diğer Bursa’nın patronlar kulübü, aralık ayında düzenleyeceği ve 5’inci Yenileşim Ödülü’nün de verileceği, ‘Yenilikçilik ve Yaratıcılık’ Sempozyumu’nun tanıtımı için dün basınla buluştu.

Etkinliğin mottosu ise Sürdürülebilirliğin DNA’sı… 

BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar’ın mesajlarına geçmeden önce BUSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve BUSİAD Dijital Dönüşüm-Yenilikçilik ve Girişimcilik Uzmanlık Grubu Sorumlusu Tuncer Hatunoğlu’nun neden bu mottonun seçildiğine ilişkin değerlendirmesiyle başlamak istiyorum.

Bugün herkesin bildiği DNA  genetik kodları taşıyan bir nükleik asit ve bir canlının tüm kodları bunda gizli. Sürdürülebilirlik ise ‘Daimi olma yeteneği’. Canlıların yaşam döndüğü bunun üzerine kurulu. 

Hatunoğlu’na göre, insanlık, dünyanın kendini yenileyerek daimi olma yeteneğine çok ciddi sabotajlar düzenliyor. O nedenle artık sürdürülemez olan bu üretim ve tüketim sistemine herkes çözümler arıyor. Kimisi Avrupa Yeşil Mutabakatı’yla, kimisi kendi enerjisini kendisi yenilenebilir olarak üreterek, kimisi tüketimi kısarak ya da geri dönüşümlü tüketimi tercih ederek bu sürdürülemez sürece dur demek istiyor. Bu sürecin ayrılmaz bir parçası da kuşku yok ki dijitalleşme.

Birinci sanayi devrimi olarak tanımlanan buharlı makinelerin bulunması ile ikinci sanayi devrimi olan elektriğin ve bant sisteminin üretimde kullanılması, insanın kas gücünü ikame edici, destekleyici devrimlerdi. Bu süreçte insan nüfusu da katlanarak artmaya başladı. Sürdürülebilirlik de ters orantılı olarak zorlaştı.

Üçüncü sanayi devrim olarak adlandırılan elektroniğin devreye girmesi ve son olarak altında pek çok alt başlık bulunsa da yapay zeka ile kendisine özel bir yer bulan endüstri 4.0, ya da bence daha üst bir şemsiye olarak ifade olan dijital dönüşüm ise insan beynini destekleyici ve/veya ikame edici  pek çok şeyi  getiriyor. 

Bu durum belki nüfus artışını daha da arttırabilir. Ancak burada bir umut da doğuyor. Dijitalleşme ile sürdürülemez alanlar daraltılabiliyor. Veri bolluğu o verileri değerlendiren dijital yapılarla, firesize yakın üretim, çevreye zarar vermeden bir proses de gerçekleştirme imkanı tanıyor.

Her şeyden önce sorunu gerçek zamanlı izlemeye, doğru tespit etmeye ve alınan önlemlerin etkilerini gerçek zamanlı izlemeye olanak tanıyor. Yani, dijitalleşme aslında insanın kas gücüne güç katmayı hedefleyen üç sanayi devriminin bozucu girdilerini de, belki ortadan kaldırma şansı tanıyacak.

Hatunoğlu’nun açıklaması biraz kitabi ama mesaj şu; dijitalleşme çözüm olmazsa insanlığın kendi sonunu getirmesi çok uzak değil…



BUSİAD’IN LOGOSUNDAKİ SIR; KURUCULAR GELECEĞİ GÖRMÜŞ…

İnsanoğlunun bu sona doğru gidişinin Bursa yansımasını ise Buğra Küçükkayalar çok çarpıcı cümlelerle özetledi. Bursa’nın tarım, turizm ve sanayi sektörleri arasında dengeli bir büyüme içinde olması gerektiğini vurgulayan Küçükkayalar’a göre, Bursa, tarım, turizm ve sanayinin birbirlerinin alanlarına müdahale etmeden gelişmeli. Bu anlayışın sürdürülebilirliğin de temeli.

Ve uyarısını da sözlerle yaptı: 

‘Eğer Bursa’da saydığım alanlardan biri diğerini yok sayarsa, Bursa’da hayat sürdürülebilir olamaz. Bu durum ülkemiz için de büyük sorunlar yaratır. Örneğin, Bursa’ya özgü siyah incirin, ahududunun, şeftalinin, deveci ve santamaria armudunun dikili olduğu meyve bahçelerinin sanayi yapılarıyla dolması demek bu ürünlere veda etmemiz anlamına gelmez mi?

Bugüne kadar yapılan hataları sürdürmemek için artık tüm Bursalılar olarak kendimize kalıcı yol haritaları çizmeli, hedefler belirlemeli, bu hedefleri benimsemeli, içselleştirmeli ve bu hedeflerden sapmamalı, vazgeçmemeliyiz’

Küçükkayalar, konuşmasının sonunda da BUSİAD logosundaki ipek böceği kozası, dut yaprağı ve dişliye dikkat çekerek,  sürdürülebilirliğin BUSİAD’ın kurucuları tarafından ne kadar iyi anlaşıldığını hatırlattı. 

BUSİAD Dijital Dönüşüm-Yenilikçilik ve Girişimcilik Uzmanlık Grubu Başkanı Ahmet Ersin Eren de, Yenileşim Ödül sürecinin 5 kategoriden ve bu kategorilerdeki iş sonuçlarının değerlendirilmesinden oluştuğunu söyledi. 

Başvuru için son tarihin 10 Haziran Cuma günü olacağını da ifade eden Eren,  Yenileşim Ödülü Heykelciğinin yenileşim ruhunu yansıtan bir şekilde tasarlandığını ve Bursa için tarihi bir anlam ifade eden Dua Çınarı’nın kalan son parçalarından yapıldığını söyledi.



BURSA DİJİTALLEŞMENİN NERESİNDE?

Toplantının soru-cevap bölümünde, BTSO’nun Bursa’nın sanayi alanlarının genişlemesi ve kent içindeki sanayinin çıkarılması önerileri gündeme geldi.

Bursa’da tarım, sanayi ve turizm saç ayaklarının yerine oturması ve bununla ilgili plan ve hedefler belirlendikten sonra değiştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Küçükkayalar, şöyle devam etti:

Daha önce BUSİAD olarak bu konuyu incelemiştik.  Fotoğrafın yeniden çekilmesi gerekiyor. Bu konuyla ilgili komitemiz çalışmalarını sürdürüyor. Tarım raporu gibi önümüzdeki dönemde onu da kamuoyuna açıklayacağız.  İhtiyaç var ki TEKNOSAB yapıldı. Kent dediğimizde estetiğiyle birlikte yanaşabilir olması önemlidir.  Bu etken, turizm ayağına dokunuyor. Dolayısıyla şehrin içindeki sanayi bölgelerinin ıslah edilmesi, dışarıya mı çıkarılır bir yere mi konulur, bunların belirlenmesi gerekiyor’

Peki, Bursa dijitalleşmenin neresinde?

Bu soruya yanıt veren  Tuncer Hatunoğlu, ‘40 yıllık deneyimiyle şunu söyleyebilirim 4 üzerinden bir puan verecek olursanız 2-2,5 diyebilirim. Buna sadece içerde robot var mı yok mu diye bakmayın. Dijitalleşme aslında işletme kültürü veriye dayalı yönetim anlayışının yansıması’ yanıtını verdi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.