Radarla yer değiştirmeler ölçüldü; İşte Marmara’daki gerginlik haritası

Uygarlık tarihine baktığımızda, depremin Anadolu topraklarının kaçınılmaz bir gerçeği olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Anadolu’da bir çok uygarlığın kurduğu şehirlerin depremler sonucu  yerle bir olduğu tarih kayıtlarında yer alıyor.

Nüfusun yüzde 71’i, Türkiye topraklarının da yüzde 66’sı deprem riski altında. Türkiye’de yaklaşık 15 bin kilometresi ana aks üzerinde olmak üzere 24 bin 500 kilometre uzunluğunda canlı fay hattı bulunuyor.

Bu faylardan bir veya ikisi her yıl yıkıcı deprem üretebilme kapasitesine sahip.

Depremi önlemek mümkün değil. Depremi önceden tahmin etmek bugünkü bilime göre neredeyse imkansız.

Geriye ‘kader kedere dönüşmeden’ önlem almak kalıyor. Bir de bilim insanlarının uyarılarına kulak vererek bu önlemleri hızlandırmak gerekiyor.

 Çünkü kaçınılmaz gerçek olan depremi biz unutsak da o canımızı acıtacak biçimde hatırlatıyor.

Son bir hafta içinde önce Mudanya, önceki gece de Çınarcık açıklarında meydana gelen iki deprem bu konudaki endişeleri arttırdı.

Kamuoyunun yakından tanıdığı Prof. Dr. Naci Görür, Çınarcık depremi sonrası sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ‘Marmara Denizi, Çınarcık Çukurluğunda 4,1 deprem oldu. Sanıyorum deprem Adalar Fayının güneyindeki küçük normal faylar üzerinde olmuş olabilir. Fay çözümü ile bu belli olacaktır. Fay haritasını koyuyorum. Marmara’daki sistem gerilim biriktiriyor’ mesajını verdi.

Tam da deprem ve Marmara’daki fayların konuşulduğu günlerde Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Geomatik Bölümü Öğretim Üyesi  Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu’dan da çarpıcı bir açıklama geldi.

Eşi Mudanyalı olduğu için tatil dönemlerinde Bursa’ya gelen ve bizleri de ziyaret eden Prof. Dr. Kutoğlu, deprem konusunda, açıklamalarına kulak verilmesi gereken uzman bilim insanlarından biri.

Bursa ile ilgili uydudan yer hareketlerini ilk kez inceleyen Prof. Dr. Kutoğlu’nun araştırması oldukça ses getirmişti.

 Japonya’nın Pulsar uydusu aracılığıyla radar infermetri yöntemiyle Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın İznik-Gemlik- Mudanya yönüne uzayan Güney kolu ve Bursa içindeki fay hatlarını inceleyen Prof. Dr. Kutoğlu, Güney kolundaki hareketin kuzeye göre daha yavaş olduğunu belirlemişti.

Kutoğlu,  ‘Yavaş ama daha önce burayı ölçmediğimiz için bardağın ne kadarı doldu bilemiyoruz. Belki 100 yıl önce daha hızlıydı. Stresin ne kadar biriktiğini kimse bilmiyor. Bardak dolduysa belki yarın veya seneye kırılabilir’ demişti.

Bursa açısından sadece güney kolu ve kendi faylarını konuşmanın yanlış olduğu vurgusunu da yapan Prof. Dr. Kutoğlu, Marmara’nın kuzeyinde meydana gelecek bir depremden sahil ilçeleri ve Bursa’nın da ciddi biçimde etkileneceğini söylemiş ve eklemişti:  ‘ Kuzeyde olsa bile deprem Bursa’yı sallayacak. Bursa’nın zemini kötü deniz kıyısındaki ilçelerinde İstanbul ‘un kayalık zeminlerinden daha fazla sallanma var’

İstanbul’da iyi kötü bir şeyler yapıldığını ama güneyde Bandırma dahil ciddi bir hazırlık olmadığını savunan Prof. Dr. Kutoğlu, Bursa’nın geç kaldığını, bir an önce envanter çalışmalarına başlanarak depreme dayanıksız yapıların tespit edilmesi ve ona göre tedbirler alınması gerektiğini vurgulamıştı.

STRESİN EN YÜKSEK OLDUĞU KIRMIZI HAT NERESİ?

Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, geçtiğimiz günlerde, radar verilerinden elde edilen yer değiştirmelerden hareketle, geçmiş depremlerin enerji boşalımlarını düşerek, Marmara Bölgesindeki fayların gerginlik haritasını ürettiklerini sosyal medya hesabından açıkladı. 

Prof. Dr. Kutoğlu, bu haritadan ne anlamalıyız şeklinde gelen bir soruya ise, ‘Maviden kırmızıya artan tehlike’ diyerek yanıt verdi. Kutoğlu’nun yayınladığı görsel ve ardından yaptığı açıklama ışığında haritaya bakıldığında Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güney konulu olarak adlandırılan hattın Geyve-Mekece-İznik bölümü, Bandırma Kapıdağ yarımadası kırmızı, Gemlik-Mudanya arası turuncu, büyük depremin beklendiği KAF’ın İstanbul yakınlarından geçen kolu ise sarıdan turuncuya doğru stres renginde görülüyor.

1999 depreminin meydana geldiği hat ise stresin en az olduğu mavi renkte yer alıyor. Bursa’dan geçen fay ise açık mavi renkte. Yani henüz stres yükü fazla değil.

ERDAL AKTUĞ; MUDANYA’DA DEĞİŞİM İÇİN ADAY OLDUM

Yerel seçimler öncesi sandıktan önce aday adayları arasında kıyasıya bir yarış yaşanıyor. En çok başvurunun yapıldığı Mudanya ve Nilüfer’deki aday adayları, projeleriyle dikkat çekmeye çalışıyor.

CHP’den Mudanya Belediye Başkan aday adayı olan Erdal Aktuğ, dün Sönmez Medya’yı ziyaret ederek, Genel Müdür Burak Özgün ile görüştü.

Aktuğ, hem akademik odalar ve STK’lar hem de politikadan tanıdığımız bir isim. Elektrik Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanlığı yapan Aktuğ, belediye meclisi üyeliği, BTSO Enerji Konseyi Başkan Yardımcılığı da yaptı. Aktuğ’a neden aday adayı olduğunu sorduk.

Sivil toplum örgütleri ve meclis üyeliği görevleri sırasında elde ettiği deneyimi Mudanya için kullanmak isteğini belirten Aktuğ, ‘bunun yanı sıra Mudanya halkı ve sivil toplum kuruluşlarından gelen taleplere kulak vererek, milletvekili ve il başkanı ile görüşerek aday adaylığına karar verdiğini söyledi.

‘Hayri başkanla yoğurt yiyişimiz farklı yöntemlerimiz farklı’ diyen Aktuğ, ‘ Bu anlamda daha farklı bir şeyler yapıp fark yaratabilirim diye düşünüyorum. Mudanya’nın sıra Nilüfer için de geldi.  B:ana göre Mudanya’da Nilüfer’den daha çok yapacak iş var. Mudanya Türkiye’ye açılan yüzü bu yüzün bir şekilde belli bir güzelliğe vizyona ihtiyacı var. Bu vizyonla fark yaratabileceğimi düşünüyorum’  dedi.

Neden çok başvuru var sorumuz üzerine de Aktuğ, şunları söyledi:  Birincisi mevcut başkanın durumuyla ilgili. Herkes değişim istiyor. Ankara’da kurultaydaki geneldeki değişimi herkes gördü, bir umut doğdu. Benim de öyle. Mevcut sistemle gidilseydi benim burada olma şansım yoktu’

Aktuğ’un kampanya için Mudanya Mütareke Müzesi fotoğrafının yer aldığı broşürde ilçenin sorunları ve çözüm önerileri ile yeni projeleri yer alıyor.