Sözleşme masasını terk eden, metal işçisi sahaya iniyor

Türkiye ekonomisinin lokomotifi durumundaki otomotiv, demir çelik, elektronik ürünler ve beyaz eşya sektörlerinde faaliyet gösteren en büyük işletmeleri kapsayan MESS Grup sözleşmesinde, 2019-2021 dönemini oldukça çetin bir müzakere ve mücadele sonucu imzalanmış, 60 bine yakın Türk Metal üyesinin bulunduğu Bursa'dan bu süreci yakından takip etmiştik.

O günlerde Türk Metal, süreç tıkanınca Bursa'yı merkez yaparak sahaya inmiş, kamuoyuna sesini yüksek sesle duyurmuş ve isteğini elde etmişti. Diğer sendikalar enflasyon oranında zam alabilirken Türk Metal, grev aşamasına gelen pazarlıklar sonucu ilk altı ay için yüzde 17,12 oranında ücret artışı elde etmişti.

Türkiye'nin özel sektördeki en büyük toplu iş sözleşmesi olma özelliği taşıyan Türk Metal Sendikası ile MESS arasında 12 Ekim'de başlayan ve Türkiye genelinde 127 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, 60 günlük yasal süre içinde anlaşma sağlanamadı.

Türk Metal Sendikası Başkanlar Kurulu, gelinen durumu değerlendirmek ve bundan sonraki süreçte izlenecek yol haritasını belirlemek üzere önceki gün toplandı. Kurulun aldığı kararları dün kamuoyuna duyurdu. Tıpkı 2019-2021 dönemi gibi Metal işçisi haklarını elde etmek için bir kez daha sahaya iniyor.

Verilen bilgiye göre, 60 günlük süre içinde yapılan 5 oturumda sözleşme taslağındaki 49 madde kabul edildi, 75 madde ve sözleşme eki niteliğindeki 2 yönetmelikte ise anlaşma sağlanamadı.

MESS son oturumda, sendikanın teklifine karşı ilk 6 ay için yüzde 12, diğer 6 aylık periyotlar için enflasyon oranında artış önerdi. Sosyal haklara ise birinci yıl için yüzde 19,25, ikinci yıl için de enflasyon oranı kadar artış teklif etti.

Başkanlar kurulu bildirisinde, sendika açısından kabul edilemez bulunan teklif üzerine sözleşme masanın terk edildiği ve uyuşmazlık tutanağı tanzim edilerek resmi arabuluculuk sürecinin başlatıldığı ifade edildi.

MESS'in hayatın ve ekonominin gerçekleriyle bağdaşmayan teklifinin 130 bin metal işçisinde büyük bir hayal kırıklığına neden olduğu ve çalışma barışını açıkça tehdit ettiği değerlendirilen bildiride, 'Türk Metal Sendikası Başkanlar Kurulu, üyesi metal işçilerinden aldığı güçle, bu yaklaşıma karşı mücadele etmeye kararlıdır. Sendikamız sosyal diyalog kapısını açık bırakmak kaydıyla yasal ve meşru eylemlere başlayacak, bu konudaki kararlılığını ortaya koyacaktır' denildi.

İLK EYLEM SİYAH ÇELENK, FAZLA MESAİ DE KABUL EDİLMEYECEK

Başkanlar Kurulu açıklamasına göre, 14 Aralık Salı gününden itibaren ayrıntıları daha sonra açıklanacak şekilde, işlerlerinde ve kent medyalarında eylemlere başlanacak. Bu eylemler süreç içinde artacak. Türk Metal Sendikası üyeleri Salı günü MESS Genel Merkezi ve MESS bölge temsilciliklerine siyah çelenk koyacak. 20 Aralık 2021 Pazartesi gününden itibaren işyerlerinde uygulanan fazla mesai uygulamasına son verecek, fazla mesai talepleri kesinlikle kabul edilmeyecek. 25 Aralık'a kadar devam edecek eylemlerin yeni programı aynı gün yapılacak Gemlik Şubesi genel kurulunda açıklanacak ve daha etkili eylemlerle alanlara inilecek.

Bu eylemlerden sonuç alınamaması halinde, sürecin alınacak grev kararıyla devam edeceği bildirilen Başkanlar Kurulu açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

' Türk Metal, insan onuruna yaraşır bir yaşam sunacak toplu iş sözleşmesini bir an önce masa başında bitirmek amacındadır. Metal işçileri bugüne kadar ülkemiz ve işyerlerimiz için her türlü fedakarlığı yapmıştır. Ancak Türk Metal Sendikası üyeleri için artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Üyelerimizin sendikamıza emanet ettiği alın terlerini korumaya, emeğin hak ve özgürlüklerinden ve çalışma yaşamında adaletten taviz vermemeye kararlıdır'

Başkanlar kurulu toplantısının ardından Bursa'ya dönen sendika şube başkanları, üyeleriyle bir araya gelerek, alınan kararları anlattılar.

ENFLASYON VE DÖVİZ ARTIŞI PAZARA NASIL YANSIDI?

Gazeteciliğe ilk başladığım yıllarda Türkiye yine yüksek enflasyon ve döviz artışı cenderesine girmişti. Sabah yapılan haber toplantılarında istihbarat şeflerimizin o gün görev yazılmayanları, çarşı-pazara gönderip, fiyatları not almalarını isterdi. Günlük rakamlar şefin ajandasına not edilir, haftalık artışlar haber yapılırdı.

Hem gazetecilik hem de Pazar alışverişlerini sevdiğim için dün acaba enflasyon pazara nasıl yansıdı merakıyla Gemlik kapalı pazarını dolaşıp, tek tek fiyatları not ettim. Aslında her hafta pazara gittiğim için geçen haftayla karşılaştırmayı rahat yapabildim.

Enflasyonun domino etkisi sebze ve meyvede henüz yok. Seraya geçişteki ani yükselme stabil hale gelmiş. Geçen 15 gün öncesiyle neredeyse aynı. Mandalina 8 liradan 10 liraya yükselirken, portakal 8 liraya gerilemiş. Karnabahar ve brokoli ise tahtından inmiş durumda. Brokoli ve karnabaharın tanesi 8 lira. 15 gün önce brokoli 15 liraydı.

Pazarda, domates kilosu 5, patlıcan 12, kabak 10, sivribiber ve taze fasulye 15, salatalık 8 liradan satılıyor. Patates ve soğandaki istikrar devam ediyor. Kalite ve büyüklüğüne göre patates 5-8, soğan ise 3,5 lira.

Önemli bir not artık pazarda bir liralık ürün yok. Eskiden demedi bir lira olan maydanoz artık 2 lira, marul ise 3-5 lira arasında.

Asıl büyük fiyat artışı ise süt ürünlerinde 15 gün önce 40-50 lira olan peynirin kilosu 80, tereyağı ve kaşar peyniri ise 90 liraya yükselmiş. Yumurta pahalı olduğu için 30'luk kolilerde satılmıyor. 15'liğe düşürülmüş. Fiyatı ise 20 lira. Markette daha pahalı.

Bursa Seyyar Pazarcılar Odası Başkanı Refik Aksu, akaryakıt, gübre gibi girdilerdeki artışın önümüzdeki aydan itibaren Pazar tezgahlarına yansıyacağını söyledi. Geçen yıl 100 lira olan gübrenin 400 liraya çıktığını söyleyen Aksu, 'Nakliyeden pazarda ürünlerin taşınmasında kullanılan plastik kasalara, poşet ve iplere büyük zamlar geldi. Bunların yansımasını ocak ayından itibaren göreceğiz.' dedi.