TETSİAD’da Bursa ikinci adayı çıkardı

Sivil toplumda “temsil”, demokrasinin küçük ölçekteki aynasıdır. Hele konu, 30 şehirde faal olan 1400 üyeli bir sektörel dernekse...

Evet, Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşinsanları Derneği’nden, yani TETSİAD’dan bahsediyorum.

Ev tekstili deyip geçmeyin Türkiye bu konuda dünya lideri. Bunu hem Almanya’daki Heimtex hem de onunla yarışan İstanbul Hometex fuarlarında görmüştüm.

2025 yılı itibarıyla Türkiye'nin ev tekstili ihracatının yaklaşık 3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. 2024 yılında ev tekstili ihracatı 2,9 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.

Türkiye ev tekstilinin lokomotif örgütlerinden TETSİAD’da gözler sonbaharda yapılacak seçimlerde. Ve artık sahnede sadece bir değil, iki güçlü aday var.

İlki daha önce TETSİAD ve UTİB Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunan olan Ufuk Ocak. Diğeri ise geçtiğimiz günlerde Bursa’daki sektör buluşmasında ismi öne çıkan iş insanı Murat Şahinler.

Ufuk Ocak, sektörün içinden gelen, kurumsal hafızaya sahip bir isim. Hometex Fuarı’ndan ihracat vizyonuna, dijital dönüşümden marka büyütmeye kadar pek çok başlığı içeren bir perspektifle yola çıkıyor. “TETSİAD ortak aklın ve iş birliğinin adresidir” diyerek, aslında kendi pozisyonunu bir yönetim hırsı değil, görev duygusu olarak tanımlıyor.

Ancak TETSİAD’daki seçim sürecini asıl renklendiren gelişme, ikinci adaylık oldu. Bursa Çalışma Grubu, geçtiğimiz günlerde DOSABSİAD geçen dönem başkanlarından Nilüfer Çevikel’in davetiyle DOSAB Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen geniş katılımlı toplantıda Murat Şahinler’in arkasında durduğunu açıkladı.

Bu toplantıya Uludağ OSB ve Bursaspor Başkanı Enes Çelik, Tanriverdi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Recep Tanriverdi, Küçükçalık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Küçükçalık, Karesi Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Bayduz, Super Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yasubuga, İTHİB ve Kİpas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, Harput Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili İbrahim Etkeser, Anka Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Demir katıldı.

Bu destek yalnızca bir isim etrafında birleşmekle sınırlı değil. Nilüfer Çevikel’in ifadesiyle, bu aynı zamanda derneğin yönetim yapısına dair bir eleştiriyi, daha da önemlisi bir reform talebini içeriyor. “TETSİAD birkaç kişi tarafından yönetilmemeli” diyor. Ve oy hakkından kadın temsiline, gençliğe açılım planından karar süreçlerinin şeffaflaşmasına kadar somut önerilerle geliyor.

İşin dikkat çekici yanı şu: Bu iki adayın çıkışı, birbirine rakip gibi görünse de aslında TETSİAD’ın hem kurumsal derinliğini hem de taban hareketliliğini gösteriyor. Biri “devamlılık” diyor, diğeri “değişim.” Biri yönetim masasından, diğeri üretim salonlarından çıkıyor.

Ekim ayına kadar bu tablo nasıl şekillenir bilinmez. Ancak bildiğimiz bir şey var: Bu kez TETSİAD seçimlerine bir değil, iki iddialı isimle damga vurma yolunda ilerliyor. Ve bu yarış, sektöre dinamizm, üyeye seçenek, derneğe ise yeni bir yol haritası sunabilir.

Çünkü temsilin hakkı, rekabetle gelişir. Hele ki bu rekabet tabandan besleniyorsa, o zaman sadece adaylar değil, sektörün tamamı kazanır.

30 YILLIK CHP’LİDEN ÜÇ CÜMLELİK REÇETE

CHP eski il başkanlarından Avukat Turgut Özkan dün Bursa Hakimiyet’in yeni ofisini ziyarete geldi.

Hayırlı olsun faslı kısa sürdü.

Söz siyasete, daha doğrusu CHP'nin 30 Haziran'daki kritik davasına geldi.

Yaptığı bir açıklamadan dolayı CHP tarafından hakkında disiplin işlemi devam eden Özkan, hukukçu titizliğiyle, siyasetçinin tecrübeli sezgilerini birleştirerek anlattı:

“30 yıllık partiliyim. Gördüğüm tablo şu: Kurultayın iptalini gerektirecek bir durum yok. Bu davanın hukuken karşılığı olmaz ama siyaseten yarası kalır.”

İddialıydı.

Ama asıl dikkat çeken, geçmişi değil geleceği gösteren cümleleriydi:

“Siyasi rakiplerimizle kavga ede ede onlara benzedik. Bizim artık fabrika ayarlarına dönmemiz gerekiyor. Kutuplaşmadan beslenen değil, birleşmeden güç alan bir CHP olmalı. Halkın bizden beklentisi bu.”

Hakkındaki disiplin sürecine rağmen tavırda kırgınlık yok, aksine net bir uyarı vardı Özkan’ın;

“Çatlak büyürse rakip aradan sızar. O yüzden kavga değil, kardeşlik fotoğrafı vermeliyiz. İktidar için yol uzun ama formül kısa: birlik.”

CHP 30 Haziran’da tüm Türkiye’nin gözü kulağı mahkemede olacak.

Olağanüstü kurultaya dair “mutlak butlan” davası görüşülecek.

Genel Başkan Özgür Özel “Tanımam” diyor, eski Genel Başkan Kılıçdaroğlu, ‘Kayyuma teslim etmem” diyerek net bir pozisyon aldı.

Ne var ki bu iki açıklama, aynı partinin halef ve selef liderlerine ait.

Ve biri diğerini tanımıyor.

İşte tam da burası, Turgut Özkan’ın dikkat çektiği ‘çatlağın’ yeri;

“Adliyede değil, akılda kazanmalıyız.”

CHP için davanın sonucu ne olursa olsun, asıl sınav içeride verilecek.