Toplu ulaşımdaki sorunu farklı mesai saatleri çözer

Yeni normal döneme geçişle birlikte en çok toplu ulaşımda yaşanan sıkıntılar konuşulmaya başlandı. Oturan yolcuların üçte biri kadar ayakta yolcu alınması ise tartışmalara neden oldu.
Sosyal medyadaki paylaşımların yanı sıra gazetedeki arkadaşlarım işe gelirken otobüslerin sefer sıklığı ve yoğunluğundan şikayet edince Burulaş Genel Müdürü Kürşat Çapar'ı arayarak son durumu sordum.
Bir dokun bin ah işit misali Çapar da dertli. Pandemi günlerinde yüzde 12'ye düşen toplu taşıma araçlarını kullanan yolcu sayısı, 1 Haziran'da yüzde 30'a yeni ulaşmış.
Bursa'da pandemi öncesi günlük ortalama 830 bin yolcu taşınırken, pazartesi günkü rakam 258 bin olarak gerçekleşmiş.
Sefer sayılarını yavaş yavaş artırdıklarını ifade eden Çapar'a göre, insanların yakın temastan uzak seyahat etmesi mevcut filo ile mümkün değil. Kamudaki tüm otobüsler kullanılsa dahi gerçekleşemez. Bu sadece Bursa için de geçerli değil. Tüm büyük şehirler aynı. Çözüm mesai saatlerinin değişmesinde. İşyerleri veya sanayi bölgeleri ayrı ayrı mesai saatlerine başlama uygulaması getirmeli.

Çapar, bu konuyu Bursa Valisi Yakup Canbolat ve Emniyet Müdürü Tacettin Aslan'a da iletmiş.
Münir Karaloğlu'nun Bursa Valiliği döneminde yaşanan trafik sorununa çözüm bulunması amacıyla çalışmalar yapılmıştı. Sanayi bölgeleri için farklı mesai uygulamaları getirilerek, trafikte kısmen rahatlama sağlanmıştı.
Okullar kapalı, çocuklar, gençler ve 65 yaş üstü insanlarımız evlerde. Onların da normal yaşama katılması sorunları katlayacaktır. O yüzden Çapar'ın farklı mesai uygulaması teklifinin ele alınmasında fayda var.

KISITLAMA ÇOK KOLAYMIŞ, YENİ NORMALE GEÇİŞ ZOR!

Koronavirüs salgınında ilk vakanın görüldüğü 11 Mart sonrası tedbirler birbiri ardına geldi.
Bunda hiç kuşkusuz son aylarda tele-vizyonlarda en çok gördüğümüz Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'ın büyük katkısı bulunan 2019 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan pandemiye hazırlık planının katkısı büyük.
Hem bu rapor hem de salgının ülkemize geç gelmesi dolayısıyla başka ülkelerinde yapılan yanlışların tekrarlanmaması adına peş peşe kısıtlamalar geldi.
Okullar, fiziki mesafenin en aza indiği kafeterya restoran, berber, kuaför gibi işyerleri kapandı. Yetmedi şehirlerarası seyahat kısıtlaması geldi. Ardından sokağa çıkma yasakları.
Salgının inişe geçmesiyle birlikte ilki 11 Mayıs'ta ikinci 1 Haziran'da kısıtlamalar kalkmaya başladı.

Kısıtlama çok kolaymış; Bilim Kurulu öneriyor, Cumhurbaşkanlığı kararıyla alınan tedbir ilk sokağa çıkma yasağında olduğu gibi 2 saat içinde yürürlüğe giriyordu.
Asıl zor günler yeni normale geçişte yaşanıyor. Salgın bitmedi koronavirüs sinsi sinsi aramızda dolaşmaya devam ederken yeni normal yaşam için kurallar, kılavuzlar yayımlanıyor.
Bazı yerler hariç insanlar da temkini elden bırakmıyor. Örneğin berber ve kuaförlere gitmekte tereddüt içinde olanlar, aynı özeni kafeterya ve lokantalar için göstermiyor.
Her alan ve her sektör yeni normale göre pozisyon alıp, hazırlık yapmak zorunda.

SALGININ BİTMEDİĞİNİ GÖSTEREN İRAN VE İSRAİL ÖRNEĞİ

Bursa Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, koronavirüs sürecini en yakından takip eden bilim insanlarından biri. Aynı zamanda Türk Tabipler Birliği Kovid19 İzleme Kurulu üyesi olan Prof. Dr. Kayıhan Pala, önceki gün ASTV'ye konuk olarak İrem Özyılmaz'ın sorularını yanıtladı.
Vaka sayılarının binin, ölümlerin de 20-30'la düşmesinin memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Pala aynı uyarıyı tekrarlayarak halen günde 20'den fazla yurttaşımızı kaybettiğimiz salgının devam ettiğine dikkati çekti.

Halen aktif hasta sayısının 31 bin, 24 ilde 51 bin kişinin de karantina altında bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Pala, dünyadaki çalışmalara bakıldığında hastaların ancak yüzde 10'unun saptanabildiğini, bu hesaplamaya göre halen 300 bin hasta olduğunu ifade etti.
Sürü bağışıklığı olarak da adlandırılan toplum bağışıklığı konusuna da dikkati çeken Prof. Dr. Pala'ya göre, İsveç örneği bunun kolay gerçekleşmeyeceğini gösteriyor.
O yüzden normalleşme adımlarının çok dikkatli atılması gerekiyor. İran ve İsrail'de vakalar azalırken birden nisan ayındaki vaka sayılarına yeniden ulaşıldı. Dikkatsiz davranmanın faturasını yeni vaka ve ölümlerle ödüyorlar.
1 Haziran'daki normalleşme adımlarının ilk sonuçlarının bu hafta sonu ortaya çıkacağının altını çizen Prof. Dr. Pala, şu uyarıda bulundu:
'Öncelikle bu bir normalleşme süreci değil. Aşı ve etkili tedavisi olmadığı için uzun zaman boyunca salgın öncesine dönemeyeceğiz. Toplumdaki sanki her sona erdi algısı da yanlış' dedi.
Peki, Bursa'daki durum ne?
Prof. Dr. Pala Bursa'daki sayılar açıklanmasa da meslektaşlarıyla ortak bir ağları bulunduğunu ifade ederek, şu bilgiyi verdi: 'Bursa'da son 10 gündür vaka sayılarında çok ciddi azalma olduğunu söyleyebiliriz. Bazı hastanelerimizde neredeyse hiç vaka kalmadı. Bunlar sevindirici gelişmeler. Ancak Bursa'ya özgü 9-10 karantina, vaka kümelenmelerinin olduğunu ve salgının etkisini sürdürdüğünü gösteriyor'