Bazı kentler vardır; sadece üretir. Bazıları ise ürettiğini dünyaya anlatır. Bursa ise hem üretir hem anlatır hem de kendini sürekli yeniden keşfeder.
Ev tekstilinin kalbi denince, Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen Heimtextil fuarı akla gelir. Doğrudur, yıllardır bu alanda dünyanın vitrini yıllarca orası oldu. BTSO’nun düzenlediği gezi ile yıllarca önce HEİMTEX’e gittiğimizde dünya ev tekstilinin buluşma vitrinini görmüş ve bir yandan Bursalı firmaların ürünlerini görünce gurur duymuş, diğer yandan böyle bir organizasyon Türkiye’de neden yapılmıyor diye gıpta etmiştik.
Ama Türkiye bu alanda öyle bir atağa kalktı ki, artık vitrinin adresi değişiyor: Adı İstanbul, ruhu Bursa olan HOMETEX.
İstanbul Fuar Merkezi’nde geçtiğimiz hafta 11 holde, 200 bin metrekarelik dev alanda 700’ü aşkın katılımcı ile gerçekleşen HOMETEX, aslında bir fuardan çok daha fazlasıydı. TETSİAD ve BTSO’nun iştiraki KFA Fuarcılık’ın iş birliğiyle düzenlenen bu organizasyon, sektörün Türkiye'deki gücünü ve vizyonunu tüm dünyaya haykırdı. Üstelik bu çıkışta en büyük pay yine her zamanki gibi Bursa’ya ait. Fuara katılan 216 Bursa firmasıyla adeta şunu söylediler: “Ev tekstilinde dünya bizimle başlar.”

BTSO Başkanı İbrahim Burkay boşuna söylemedi: “Fuarcılığı kar odaklı değil, stratejik görüyoruz.” Bu vizyon HOMETEX’in ruhunu yansıtıyor. Sadece ürünlerin tanıtıldığı bir alan değil, aynı zamanda sektörün iç sesinin duyulduğu, geleceğe dair yol haritalarının çizildiği bir platform artık burası.
2026-27 trendlerinin sergilendiği tematik alanlardan, Design Hub’lara, seminerlerden uluslararası alım heyetlerine kadar birçok unsurla zenginleştirilen fuar, tam anlamıyla bir stratejik endüstri buluşmasına dönüştü. Ve bu stratejinin merkez üssü Bursa.
Ev tekstili, Türkiye ekonomisine yıllık 3 milyar dolardan fazla ihracat geliri sağlıyor. Bunun çok önemli bir kısmı Bursa’dan geliyor. Fuarlar ise bu ivmenin motoru. Bu yılki HOMETEX, sadece sayılarla değil, fuar alanındaki enerjiyle, kurulan iş birlikleriyle, ziyaretçilerin gözündeki heyecanla da bunu ispatladı.
BTSO ve TETSİAD, bu alandaki kararlılığıyla aslında başka bir şeyin daha altını çiziyor: Bursa’da sadece üretim yok, vizyon da var.
Artık kimse Heimtextil’i rakipsiz sanmasın. HOMETEX, hem içeriğiyle hem katılımcı profiliyle, global ölçekli bir fuar olduğunu kanıtladı. Avusturya’dan Dubai’ye, Sırbistan’dan Yunanistan’a kadar birçok ülkeden gelen nitelikli alıcılar HOMETEX’i “sektörün kalbinin attığı yer” olarak tanımladı.
Yabancı ziyaretçiler sadece stand gezmedi. Yeni koleksiyonlarını buradan oluşturdu, yeni tedarikçileriyle uzun vadeli anlaşmalar yaptı, Türk ev tekstilinin yarattığı etkiyi “örnek alınacak model” olarak değerlendirdi.

MADE İN BURSA’NIN MARKA OLMA ZAMANI GELDİ
Ve bu noktada bir gerçeği teslim etmeden geçmeyelim: Türkiye’nin Almanya’ya sadece ürün değil, artık fikir de ihraç etme zamanı geldi.
Bugün dünyanın dört bir yanındaki evlerde, otellerde, restoranlarda kullanılan perdeden masa örtüsüne, nevresimden döşemelik kumaşa kadar binlerce üründe Bursa’nın emeği, işçiliği, tasarımı var.
HOMETEX, bu emeği dünya ile buluşturan en güçlü platform oldu. Özel koleksiyonlar tasarlanıyor, üretim takvimleri buna göre ayarlanıyor.
Gelenekselden çağdaşa, işçilikten tasarıma, HOMETEX, artık ev tekstilinin sadece bir pazarlama değil, aynı zamanda tasarım ve inovasyon arenası olduğunu da ortaya koydu.
Aslında yıllardır konuşulan marka üretimine geçmenin tam zamanı. Yine Frankfurt’a dönecek olursak, Bursa’da üretilen ev tekstil ürünlerinin üzerine bir İtalyan veya Fransız markasının etiketi konulduğunda fiyatının nasıl 5-10 kat yükseldiğini de biliyoruz.
TETSİAD Başkanı Hasan Hüseyin Bayram ve Başkan Yardımcısı Ufuk Ocak’ın da altını çizdiği gibi, HOMETEX artık sadece sektörün değil, Türkiye’nin de tanıtım vitrini. 32 yıldır sürekliliğini koruyan ve her yıl bir öncekinden daha güçlü olan bu organizasyon, sadece iş değil, itibar da üretiyor.
HOMETEX, bir fuardan fazlası. Bu; bir sektörün, bir kentin, bir ülkenin kendini dünyaya anlatma biçimi. İstanbul’da gerçekleşse de ruhu Bursa’da yaşayan bu fuar gösterdi ki, Türkiye artık moda belirleyen, trend yaratan, marka üreten bir ev tekstili ülkesidir.
Ve tüm bu öykünün merkezinde yer alan Bursa, bir kez daha üzerine düşeni yapmanın huzurunu yaşıyor.
Dünya ev tekstilinde yeni bir sayfa açtıysa, o sayfanın başlığı bellidir:
“Made in Bursa”.
KREDİ TAMAM AMA ÇÖZÜM KÖKLÜ OLMALI
Sanayicinin yükü artık sadece makine değil, kelimenin tam anlamıyla sırtında bir kambur gibi büyüyen maliyetler, kırılgan finans dengeleri ve rekabetin içini oyan belirsizlik.
İşte bu noktada, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıkladığı 30 milyar liralık KOBİ destek paketi, tüm bu sıkıntılarla boğuşan sanayici için can suyu gibi değerlendirildi. Ancak DOSABSİAD Başkanı Nilüfer Çevikel’in de ifade ettiği gibi, sadece krediyle değil, derine kök salmış yapısal sorunlarla yüzleşmeden bu işin yolu yok.

Enerji fiyatları hâlâ cep yakıyor. Vergi sistemi hâlâ yamalı bohça. Markalaşma, dijitalleşme, yeşil dönüşüm gibi kavramlar ise hâlâ kamu desteğine muhtaç. Çevikel, satır aralarında önemli bir mesaj veriyor: "Sanayi sadece krediyle değil, vizyonla büyür."
Bursa’nın üretim gücü, sadece tezgâhın başında duran sanayicinin değil, ona doğru zemini sağlayacak akılcı politikaların da eseri olmalı.
Kredi paketi güzel. Ama reçete sadece ağrıyı dindirmemeli. Sorunun kaynağına inmek şart.
İLK ZİYARETÇİMİZ BAŞEĞMEZ…
Eskilerden kalan güzel bir söz vardır; Tebdili mekânda ferahlık vardır.
Değişiklik insana yeniden güç verir, çalışma heyecanı ve yaşama sevincini arttırır.

Bizimkisi de öyle oldu. Bursa’nın basının güçlü yayın organı Bursa Hakimiyet ve bursahakimiyet.com.tr. yeni ofisine taşındı. Yarım asrı aşan köklü geçmişe sahip gazetemizin Beşevler Eğitimciler Caddesi’ndeki yeni ofisinin ilk ziyaretçisi ise Basın İlan Bursa Kurumu Bölge Müdürü Osman Başeğmez oldu.
Başeğmez, yeni ofisin Bursa basınının güçlü temsilcisi Bursa Hakimiyet’e hayırlı olmasını diledi.