Hava Durumu

Turizmde ezber bozarken Bali Bey’e takılmak…

Yazının Giriş Tarihi: 03.07.2025 08:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.07.2025 11:50

Bursa’da 47 yıl saradan sonra CHP’ye büyükşehir belediye başkanlığını kazandırarak ezber bozan Mustafa Bozbey, haziran ayı değerlendirme toplantısını turizme ayırdı. Hedefi bu kez Bursa’nın turizm ezberini bozmak…

3 saate yakın süren toplantıda sıcak gündem maddeleri zaman zaman ana temanın önüne geçti. Çünkü Türkiye yangınlarla boğuşuyor. Diğer yandan Bursa’nın barajlarında 85 günlük su kaldı ve en önemlisi Bozbey, suya zam için çoğunluğun Cumhur ittifakında olduğu belediye meclisinden iki kez ret yanıtı aldı.

Biz ana temayla başlayalım; çünkü burada Bursa kamuoyunun ilk kez duyacağı bir gelişme vardı.

Bozbey, Haziran ayı değerlendirme toplantısında ezber bozmak hedefinin devamını getirdi; Sadece bir sektör değil, yıllardır tali yolda yürütülen bir şehri yeniden ana caddeye çıkarma iddiası vardı.

Bozbey’in en net hedefi: Bursa’yı Türkiye’nin ilk akla gelen destinasyonlarından biri yapmak.”

Arkasından gelen söz: Turistin Bursa’da gecelemesi lazım.”

Çünkü Başkan’a göre bu şehir artık günübirlik ziyaretçiyi değil, kalıcı turisti hak ediyor.
“Bursa gibi dört bir yanı eşsiz güzellikle dolu bir kentin ortalama kalış süresinin 1.7 gün olması kabul edilemez diyor Bozbey.

İlk hedef: 2 gün. Ardından 3 gecelemeye ulaşmak.

Ama bunun için sadece tanıtım değil, altyapı, kültür, yaşam alanı ve güvenlik gerekiyor.
Bozbey’in deyimiyle:

Sadece destekleyen değil, birlikte üreten bir belediyecilik anlayışıyla çalışıyoruz.”

İşte tam da bu üretim anlayışının ortasında Balibey Han geliyor gündeme. Tarihi bölgenin gözbebeği. İçinde geçen ay açılan Bıçak Müzesi var. Kadın kooperatifleriyle birlikte Bursa Gastronomi Merkezi hazırlanıyor. Ama Vakıflar Bölge Müdürlüğü bir yazı göndermiş. Diyor ki:

90 gün içinde terk edin.”

Bu gelişme Bozbey için tarihi Büyükşehir Belediye binasının ardından ikinci şok olma özelliği taşıyor.

Bozbey bu karara karşı net bir duruş sergiliyor.

“22 yıl boyunca bu karar alınmamış. Biz geldiğimiz günden bu yana proje üretiyoruz, müze açıyoruz, gastronomi alanı kuruyoruz. Tam çalışmaya başlamışken, şimdi mi terk edin diyorsunuz?”

Ve ekliyor:
Bu konuyu Bursalıların takdirine bırakıyorum.”

Turizm bizim için sadece tanıtım değil, şehirle dünya arasında kurduğumuz bağdır.”
Ve Bursa o bağı kurmaya hazırlanırken, Balibey Han’dan çekilmek değil, tam tersine orayı ayağa kaldırmak gerekiyor.

Yoksa bir yandan “geceleyecek turist” diyerek vizyon çizip, öte yandan “90 gün içinde boşaltın” diyerek zemin kaydırmak, bu şehre yapılacak en büyük çelişkidir.

Bozbey’in turizm vizyonuna göre, Bursa artık sadece tarihiyle değil, aktif yaşamla anılan bir şehir olmalı. Bu amaçla “Sürdürülebilir Turizm Koordinasyon Merkezi” kuruldu. “Visit Bursa” uygulaması devrede. “Yeşil Bursa sertifikası” geliyor. Avrupa Akıllı Turizm Başkenti olmak için başvuru yapıldı.

SUYLA İLGİLİ ÇARPICI GERÇEK; METREKÜPÜN MALİYETİ 72 LİRA

Toplantıda bir başka çarpıcı veri daha vardı. Günlerdir meclisteki tartışmalarla gündeme gelen suya zam konusu.
Bozbey göreve gelmeden önce vaat etmişti:

“Suya yüzde 25 indirim yapacağız.”

Yaptı da.

Kendi ifadesiyle BUSKİ’nin mali tablosuna 7-8 sonra hakim olunca işin rengi değişti. Bir metreküp suyun maliyeti 72 lira. Vatandaştan alınan bedel 23 lira civarında.
Aradaki farkı belediye ödüyor. Ayda 150-200 milyon lira. Bir de üzerine döviz finansmanıyla yapılan Çınarcık’tan Bursa’ya isale hattı çekilmesinin maliyeti eklenince tablo daha kötü hale gelmiş.

Bozbey diyor ki:

Bu böyle devam ederse yıl sonunda BUSKİ’nin borcu 25 milyarı bulur.”

Bursa’da şu an 84 günlük su kalmış. Kuyular açılıyor. Çınarcık’tan su getirmek için 150 milyonluk yatırım planı anlatılıyor. Ama Başkan bu konuda kararlı.

Meclis üyelerine dedim ki gelin, birlikte düzenleyelim. Biz Sayıştay’a hesap veririz ama Bursalıya da gerçeği söylemek zorundayız.”

Bu da başka bir kırılma noktası.

KOCAYAYLA’DA YALNIZ ŞÖLEN DEĞİL, HATIRALAR DA TOPLANIR

Keles denilince aklıma sadece dağ, yayla, serin yaz akşamları ya da kiraz gelmiyor. Kökleri 700 yıl öncesine dayanan ve bir cihan imparatorluğu kuran Osmanlı’nın yanı sıra yakın tarihimize damga vuran siyasi çıkışlar da geliyor.

Mesela 2002 yılı... MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Keles’teki Kocayayla Şöleni’nde yaptığı o meşhur çıkış: “Türkiye seçime gitmelidir!” demişti. Dönemin Ankara’sını sarsan o cümle, tam da bu yayladan yükselmişti. Aradan 22 yıl geçti, o gün erken seçim ilan edilen Kocayayla, bugün yeniden bir başka buluşmaya hazırlanıyor.

Bu hafta sonu, 5-6 Temmuz tarihlerinde Keles Kocayayla’da 57’ncisi düzenlenecek kültür şöleni için hazırlıklar tamamlandı. Keles Belediye Başkanı Ali Doğru’nun dünkü basın toplantısıyla detaylar da netleşti. Ancak bu etkinlik, sadece bir eğlence ya da yaz şenliği değil. Daha fazlası.

Kocayayla; tarihin, toprağın, kültürün ve siyasetin kesiştiği bir yer. Osmanlı'nın ilk düğününe ev sahipliği yaptığı rivayet edilen bu yayla, bir bakıma geçmişin nefes aldığı açık hava sahnesi. Ve bu sahnede şimdi yeniden bir kültür şöleni kuruluyor.

Ali Doğru tanıtım toplantısında, Yaylayı emanet bilen, doğayı korumaya söz veren bir tutumla yaklaşıyor. Diyor ki:

"Biz bu yaylayı atalarımızdan emanet aldık, torunlarımıza aynı sadelikle bırakmak istiyoruz."

Sadece bir cümle gibi duruyor ama bu coğrafyada çevresel mirasa dair en samimi cümlelerden biri olarak not düşülebilir.

Ama asıl mesele şu: Keles, Kocayayla ve diğer dağ ilçeleri; Bursa’nın merkez ilçeleriyle kıyaslandığında hâlâ gelişmişlik bakımından oldukça geride. Örneğin Nilüfer, Türkiye’nin ilk 10 ilçesi arasında yer alırken, Keles ve benzeri dağ ilçeleri maalesef 800’lü sıralarda. Bu tablo sadece bir rakamın soğukluğunu değil, eşitsizliğin somut fotoğrafını da gözler önüne seriyor.

İşte bu yüzden Kocayayla Şöleni sadece bir etkinlik değil; yerel kalkınma, kırsal turizm ve kültürel aidiyetin can simidi gibi. Pandemi sonrası doğaya olan yönelimle birlikte bu tür etkinliklerin değeri daha da arttı. Kırsal ekonomiye, yerel üreticiye, genç kuşakların kimlik inşasına katkısı büyük.

Bu yılki programda folklor ekipleri, köy dernekleri, yöresel sanatçılar sahne alacak. Makedonya’dan misafirler gelecek. Türk dünyasının renkleri bu yaylada buluşacak. Ve elbette Türk halk müziğinin usta ismi İsmail Altunsaray, şölenin finalini yapacak.

Ayrıca bir detay daha var ki üzerinde durmaya değer: Bu yıl ilk kez “Keleste Doğa ve Yaşam” temalı ulusal fotoğraf yarışması düzenlenmiş. 149 sanatçının katıldığı, 649 eserin değerlendirildiği bu yarışma, doğanın estetikle buluşması bakımından önemli bir girişim. Yarışmanın ödülleri de şölende takdim edilecek.

Keles, belki de kendi kaderini yazma eşiğinde. Çünkü bu tür etkinlikler, sadece bir günü değil, bir bölgenin geleceğini etkiliyor. Kültürle kalkınmanın, doğayla yaşamanın, gelenekle yarını kurmanın mümkün olduğunu bize tekrar hatırlatıyor.

Hafta sonu yolu Kocayayla’ya düşenler yalnızca serin bir yayla havası değil, geçmişle geleceğin el sıkıştığı bir atmosfer de bulacak.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.