Hava Durumu

Uludağ’daki zirveden; Bölgesel enerji ajansları kurulmalı

Yazının Giriş Tarihi: 19.04.2025 08:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.04.2025 08:15

Bursa Business School’da düzenlenen Uludağ Enerji Zirvesi, bir sektör buluşması değil, aynı zamanda Bursa’nın ve Türkiye’nin gelecekteki enerji vizyonuna dair önemli bir kilometre taşıydı.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Enerji Konseyi öncülüğünde, “Geleceğin Enerji Stratejisi” temasıyla düzenlenen Uludağ Enerji Zirvesi’nde Türkiye’nin dört bir yanından gelen bürokratlar, akademisyenler ve sektör temsilcileri bir araya geldi.

Konu enerji olunca, elbette herkesin söyleyecek bir çift lafı vardı. Ama ben asıl dikkatimi çeken noktalara değinmek istiyorum.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Zafer Demircan’ın verdiği mesajlar hayli netti: Artık ezberler bozuldu, eski yöntemlerle yol alınamıyor. Türkiye, pandemi sonrası yeni dünya düzenine enerji üzerinden girmek zorunda. Bu da hem zihniyet değişimini hem de kaynak çeşitliliğini kaçınılmaz hale getiriyor.

Yani bir yanda yapay zekâ, veri merkezleri, elektrikli araçlar... Diğer yanda Karadeniz’deki doğalgaz ve Gabar’daki petrol arayışları... Tüm bunlar Türkiye'nin enerji politikasında “bağımsızlık” eksenine oturduğunu gösteriyor. Ama mesele sadece bağımsızlık değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve verimlilik.

İşte tam bu noktada BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın sözleri enerjinin gelecek vizyonu açısından altı çizilecek önemdeydi.

Enerjiyi “milli mesele” olarak nitelendiren Burkay, yeşil dönüşümle dijital dönüşümün el ele yürütülmesi gerektiğini vurguladı. TEKNOSAB örneği üzerinden bu işi sadece sözde bırakmadıklarını, sahada da bu dönüşümü gerçekleştirdiklerini anlattı.

Evet, rakamlar da etkileyici. Sadece TEKNOSAB’daki çatı güneş panellerinden elde edilen enerji 850 MW civarında. Üstelik bu üretimin tamamı kendi ihtiyaçlarına yönelik. Bu, özel sektörün enerjide nasıl lokomotif olabileceğini gösteriyor. Ama Burkay’ın da altını çizdiği gibi, teşvikler, izin süreçleri, öngörülebilirlik gibi konular hâlâ iş dünyasının önünde önemli engeller.

Dünya genelinde artan enerji talebine değinen Başkan Burkay, gelecek 3 yıl içerisinde küresel elektrik tüketiminin her yıl Japonya’nın toplam yıllık elektrik tüketimi kadar artış göstereceğine dikkat çekti.

Türkiye’de ise son 20 yılda üç kat büyüyen enerji talebinin, 2035 yılına kadar 510 teravatsaate ulaşmasının beklendiğini söyleyen Burkay, şöyle devam etti:

“Bu büyümeyi sürdürülebilir kılmak için; düşük karbonlu kalkınma çözümleri artık kaçınılmaz hale gelmiştir. İş dünyası olarak iki önemli konumuz var; yeşil ve dijital dönüşüm. İhracata dayalı büyüme hedefleyen bir ülke olarak yeşil enerji bizim için olmazsa olmaz. Bu noktada 2013 yılından bu yana dile getirdiğimiz bölgesel enerji ajanslarının kurulmasının önemli bir adım olacağını düşünüyoruz. Bakanlığımız koordinasyonunda kurulacak bu ajansların enerji arz güvenliğinin sağlanmasında önemli bir atılım olacaktır. Diğer taraftan Türkiye’nin sahip olduğu yenilenebilir enerji potansiyeli, bu dönüşümde elimizdeki en büyük fırsattır. RES ve GES kapasitesinin 30 bin megavattan 120 bin megavata çıkarılması hedefi, iş dünyamız için bir çağrı, yatırıma, iş birliğine ve vizyona davettir. Ancak bu hedefe ulaşmak için kapasite tahsisleri, teşvik mekanizmaları, sektörün en büyük sıkıntısı olan izin süreçleri ve piyasa öngörülebilirliği alanlarında yeni adımlara ihtiyaç duyuyoruz.”

‘YEŞİL ENERJİ ARTIK TERCİH DEĞİL ZORUNLULUK’

Zirvede çok önemli başlıklar konuşuluyor: Yerli teknoloji, finansal dönüşüm, fosil yakıt stratejileri... Her biri, sadece enerji sektörü değil, Türkiye’nin genel kalkınma perspektifi için de kritik önemde.

BTSO Enerji Konseyi Başkanı Erol Dağlıoğlu ise zirvenin ruhunu özetledi diyebiliriz. “Yeşil enerji artık tercih değil, zorunluluk” derken, sektörün de buna hazır olduğunu ifade etti. Enerjide dönüşümün artık lüks değil, bir hayatta kalma meselesi olduğunu görmek gerek.

Dünyada gelecek beş yılda, geçmiş 150 yılda yaşanan kadar değişim meydana geleceğine dikkati çeken Dağlıoğlu, “Yapay zeka, büyük veri, data center ve elektrikli araçlar gibi değişimlerin öne çıktığı bu sürece hazırlanmamız gerekiyor. BTSO Enerji Konseyi olarak ev sahipliği yaptığımız bu zirveyle dünyadaki değişime odaklanan bir ortak akıl platformu inşa etmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Enerji, gerçekten yeni yüzyılın kan dolaşımı. Bugün yaşanan global sorunların temelinde de enerji yatıyor. Bu tür zirveler elbette ki ufuk açıp, yeni vizyonlar oluşturulmasına vesile oluyor ancak güzel fikirlerin, akıllı stratejilerin somut adımlara dönüşmesi gerek. Eğer bu zirve, sadece kürsü konuşmalarından ibaret kalmayacaksa, burada ortaya konan ortak aklın Ankara’dan da karşılık bulması şart.

DAĞDER KONGRESİNE DOĞRU; DEMİR İDDİALI PROJELERLE GELİYOR

Bursa, Türkiye'nin sanayi ve tarım alanındaki öncü şehirlerinden biri olmasına rağmen güneybatısında yer alan dağ ilçeleri Büyükorhan, Orhaneli, Harmancık ve Keles, ne yazık ki bu gelişimden yeterince pay alamıyor.

Aynı kentin sınırları içinde yer alan Nilüfer 922 ilçe arasında 8’inci sırada yer alırken, Büyükorhan 815’inci sırada bulunması düşündürücü.

Dağ ilçelerinin bu sorunlarını gündeme taşımak ve çözüm yolları üretmek amacıyla kurulan DAĞDER, Bursa’nın en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri. 20 bine yakın üyesi bulunan dernek, geçtiğimiz yıllarda kamu yararına çalışan dernek olma özelliğini de kazanmıştı.

11 Mayıs’ta Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılacak kongrede 9 aday yarışacak. Adaylar arasında bulunan İsmail Demir, iddialı projelerle üyelerden destek arıyor.

Bünyesinde Bursa Hakimiyet Gazetesi, AS TV, Radyo S ve bursahakimiyet.com.tr’nin bulunduğu ACG Medya’yı ziyaret eden İsmail Demir projelerini ve başkan seçilirse yapacaklarını anlattı.

Hemşerilerine gidecek hizmetlerde köprü olmak istediklerini belirten Demir, kongrenin bir şölen havasında geçmesini istediklerini söyledi. Demir, ‘Sıkıntılı geçen süreçlerde eleştiri çok olur. Biz istiyoruz ki taktir edilen tebrik edilen, teşekkür edilen bir DAĞDER oluşsun. Bu süreç de kongrede başlasın’ dedi.

DAĞDER’in en önemli çalışmalarından birinin öğrencilere verilen burslar olduğunu belirten Demir, halen 150 öğrenciye burs verildiğini, ekonomik anlamda güçlü bir DAĞDER oluşturarak bunu önce 500, sonra bin ve daha üçüncü yılın sonunda da tüm öğrencilere verilecek hale getirmek istediklerini söyledi.

Projeleri arasında kardeş okul, kadınlar kooperatifleri ürünleri için paketleme tesisi, DAĞDER organik marketler, kültür merkezleri, arama-kurtarma ekibi kurulmasının da yer aldığını ifade eden Demir, seçilse de seçilmese de gönüllü olarak DAĞDER için geçmişte olduğu gibi çalışmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.