Hava Durumu

Üretimdeki düşüş, sofraya yüksek fiyat olarak yansıyacak

Yazının Giriş Tarihi: 29.12.2020 08:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.12.2020 08:10

Kuraklık denildiğinde daha çok şehirlerdeki içme suyu kaynaklarındaki azalma akla geliyor.

İstanbul, Ankara ve İzmir'in 'içme suyu' sorunu olarak algılandığı için tarımdaki gelişmeler çoğu zaman görmezden geliniyor.

Elbette ki kentlerdeki içme suyu sıkıntısı çekilmesi önemli ama Anadolu toprakları birkaç bölge hariç, susuzluktan kavruluyor, göller kuruyor.

Eğridir, Burdur ve Tuz Gölü'ne falan gitmeye gerek yok.

Hemen yanı başımızdaki Gölbaşı, Mustafakemalpaşa'nın Yalıntaş göleti neredeyse kurudu, İznik Gölü 100 metre çekildi.

Oysa kuraklık aynı zamanda soframızdaki gıdayı da tehdit ediyor.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkan Vekili ve Dış Ticaret Konseyi Başkanı Murat Bayizit, tarımsal üretimi yakından izleyen isimlerden biri. Bayazit'e kuraklık konusundaki değerlendirmelerini sorduk. O da yanıtladı:

Türkiye'nin önemli bir bölümünde mayıs ayından beri yağışlarda önemli miktarda azalma olduğuna dikkat çeken Bayizit, aşırı sıcak geçen bir yazın ardından Ekim ayının da mevsim normallerinin 3-5 derece üzerinde seyrettiğini vurguladı.

'Ülkemizin bazı bölümleri hariç üçte ikisinde kuraklık yaşıyoruz' diyen Bayizit, şöyle devam etti:

'Kasım ayında normalde Türkiye'ye ortalama olarak metrekareye 68 litre yağış düşmesi gerekiyorken, 35 litrede kaldık. Ekim ve kasım ayında yağışın az olması doğal olarak bizim su depolama yapılarımızı etkiliyor. Sadece barajlardaki su seviyesini değil, yeraltı su seviyelerini ve yerüstü su kaynaklarımızın da su seviyelerini azaltıyor'

Bayizit, kış mevsiminde tahıl ekimi yapıldığını hatırlatarak, 'Tahıl ekimi için ekim kasım aylarında toprağın nemli olması beklenir. Ancak bu gerçekleşmedi. Bizi kurtaracak faktörlerden biri önümüzdeki birkaç aydaki yağışlar olacak'

'Yağışlar başlayınca kuraklık bitti' demenin de yanlış olacağını ifade eden Bayizit, şunları söyledi:

'Çok uzun süre yağışsız geçtikten sonra, çok şiddetli ve sele neden olan, İzmir ve Antalya'da olduğu gibi büyük hasarlara yol açan yağışlar görülebilir. Antalya ve Mersin'de etkili olan fırtına seralarda tahribata neden oldu. Tarımsal üretimin önemli merkezlerinden Antalya'da son yıllarda sel, fırtına, hortum gibi felaketler daha sık yaşanmaya başlandı. Üretim biçiminde, ürün deseninde değişimler gözlemleniyor. Tropikal meyve yetiştiriciliği yaygınlaşıyor'

Bayizit, 2100 yılına kadar bunlarla ilgili senaryolar yapıldığını, Trakya'da buğday ve ayçiçeği ekiminde azalma beklendiğine dikkat çekerek, ' Sadece zeytinde verim kaybı yüzde 20'yi aşmış durumda. Zeytinde, fındıkta ve diğer bazı ürünlerde hasat yaklaşık 1 ay gecikmişti. Aşırı sıcak Akdeniz Bölgesi'nde erkenci mandalina, portakal ve bazı limon çeşitlerinde büyük hasara neden oldu.

SU YÖNETİMİNDE ACİL ÖNLEM GEREKİYOR

Kuraklığa sadece insan merkezli yaklaşıldığında etkilerinin tam olarak kavranması mümkün olmadığına dikkat çeken Bayizit, şöyle devam etti:

'Barajlar ve göllerle su tamamen depoladığında yağışlı dönemlerde dahi ekosistemler ve buralardaki türler riske girebilir. Bu nedenle su yönetiminde ekosistem ve türlerin de dikkate alındığı yaklaşımlara ihtiyaç bulunmaktadır. İklim krizinin önüne geçmek için sera gazı salınımlarını acilen azaltmamız hatta sıfırlamamız gerekiyor. Paris İklim Anlaşması çok büyük umutlarla imzalanmıştı. Ancak beklentileri karşılamadı. Türkiye olarak ise anlaşmayı imzalamayan birkaç ülkeden birisiyiz. Halbuki iklim krizinden en fazla etkilenen ülkeler arasında yer almaktayız.

Çoğu modelleme çalışmalarıyla ortaya konan bu olumsuz etkilere karşı hazırlıklı olmak, toplumun, ekonomik sektörlerin ve ekosistemlerin dayanıklılığını artırmak ve en az seviyede etkilenmek için çalışmalar yapılması gerekiyor'

Bu yıl gerçekleşen tohum satışlarına göre, ürün ekilişlerinde de değişiklikler yaşandığını belirten Bayizit'in verdiği bilgiye göre, Akdeniz'de yüksek fiyat ve artan destek dolayısıyla hububattan mısır ve pamuğa, İç Anadolu'da nohuttan ekmeklik buğdaya, maliyeti düşük olması nedeniyle arpaya, yüksek fiyat dolayısıyla makarnalık buğdaya, Doğu Anadolu'da hububattan şeker pancarı ve yem bitkilerine, Karadeniz'de ekmeklik buğdaydan arpa ve tritikaleye, Marmara'da kanoladan buğday ve arpaya, Güneydoğu'da ise kırmızı mercimeğe kayma var.

Öyle anlaşılıyor ki iklim değişikliği ve kuraklık, önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin en yakıcı sorunlarından biri haline gelecek. Bunlar ayak sesleri ve bir nevi fragman. Önlem alınıp planlama yapılmazsa zor günler bizleri bekliyor.

ASGARİ ÜCRETTEKİ VERGİLER KALDIRILMALI

Asgari ücret görüşmeleri devam ederken Bursa Hakimiyet Ekonomi Editörü Birgül Telli Uysal, konuyla ilgili çok güzel bir araştırma haberi yapmıştı.

Araştırmaya göre, AB ülkeleri arasında nüfusuna oranla asgari ücretle çalışanların en yoğun olduğu ülke Türkiye'de ücret tablosuna göre ise son 4'te yer alıyoruz. Yani yüzde 42'yi geçen asgari ücretli çalışanların kapsamı geniş, miktarı ise düşük.

Dün maraton sona erdi ve asgari ücret 2021 yılı için brüt 3 bin 577 lira 50 kuruş, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak açıklandı. TÜİK hesaplamasını 2 bin 792 lira olarak belirlemiş ve komisyona sunmuştu.

Kimilerine göre beklentilerin üzerinde artış olsa da belirlenen ücret hala yetersiz. Aslında yıllardan beri dillendirilen vergi yükü asgari ücretliler için en büyük handikap.

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Başkanı Nilüfer Çevikel de asgari ücretin belirlenmesiyle ilgili yaptığı değerlendirmede vergi yükü konusuna işaret etti.

Çevikel, '2020 yılı hepimiz için zor geçti. Hem işveren hem de çalışan kesim olarak birçok özveride bulunuldu. Bu süreçte üreterek desteğini kesmeyen hem işveren hem de çalışanlar için asgari ücretten vergiler ve kesintilerin çıkartılması memnun edecektir' mesajını verdi.

İşverenin olayı sadece asgari ücret olarak değerlendirmediğini kaydeden DOSABSİAD Başkanı Çevikel, "Sanayide işvereni düşündüren beyaz yakalı personelin ücret artırımı olacaktır. Çünkü işçilerin fazla mesai ile maaşları artabilmektedir. Bu durumda beyaz yaka personelin de maaşlarının dengelenmesi gerekecektir" diye konuştu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.