Hava Durumu

'Uygarlıkların Batışı' ve çağı aşan bir lider

Yazının Giriş Tarihi: 02.01.2020 08:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.01.2020 08:03

Yeni bir takvim yılına başlarken, dünyanın yaşadığı karmaşa insanoğlunu endişelendiriyor. Dünyanın dört bir yanında yaşanan bin bir türlü sorun her geçen gün daha da karmaşık hale geliyor. 10 bin yıllık geçmişi bulunan insan uygarlığı batışın eşiğinde mi? İnsan uygarlığı nereye gidiyor?

Lübnan kökenli Fransız Yazar Amin Maalouf, 'Ölümcül Kimlikler' in ardından yazdığı yeni kitabı 'Uygarlıkların Batışı'nda bu konuyu analiz edip, yanıtlar arıyor. Afrikalı Leo, Semerkant, Doğu'nun Limanları, Işık Bahçeleri gibi kitaplarından tanıdığımız Maalouf'u ilk kez bir televizyon röportajında izleme fırsatı buldum. Habertürk TV Yayın Koordinatörü Kürşad Oğuz'un Maalouf'la yaptığı söyleşi son yıllarda televizyon haberciliği açısından en güzel çalışmalardan biriydi.
Kitabında yeni bir dünyanın kaçınılmazlığına işaret eden Maalouf'a göre, uygarlığın batışı ile birlikte yeni bir dünyanın doğuşu kaçınılmaz olacak. Şu an ikisinin arasındayız. Dün dünyası yok olurken, yarının dünyası nasıl olacağı konusunda fikirlerimiz var.
Peki,'batışla birlikte kurulacak dünya daha iyi mi olacak? Yine Maalouf'a göre, bunun garantisi yok ama mümkün. Ve bu bize bağlı. Değişmekte olan dünyayı, insanlığı oluşturan farklı unsurları, küreselleşmeyi ve teknolojik gelişme iyi yönetilirse dünya şüphesiz daha iyi olacak.

Dünyayı inşa ederken düşünmeye daha çok ihtiyaç olacak. Yeniden düşünmek için edebiyata ve kültüre daha çok ihtiyaç duyulacak.
***
Söyleşinin en çarpıcı bölümlerinden biri Maalouf'un köklerini anlatması ve dedesinin Mustafa Kemal Atatürk'e hayran olduğunu açıklamasıydı. Birinci dünya savaşı yıllarında ailesi Adana'dan Mısır'a göç eden Maalouf'un dedesi bu hayranlığı dolayısıyla 1921'de çocuğuna 'Kemal' adını vermek istemiş, kızı olunca fikrini değiştirmemiş.
Maalouf'un Atatürk'le ilgili değerlendirmeleri ise onun neden çağı aşan bir lider olduğunu ifade eden türdendi. Maalouf'un sözlerini aynen aktarmakta fayda var. Aslında bu sözler yaşadığımız coğrafyanın da bir özeti...

ATATÜRK'ÜN VERDİĞİ BÜYÜK DERS...

Atatürk'le ilgili değerlendirme yaparken 30 yıl önce gazeteci olarak ABD'de araştırma yaparken konuştuğu bir devlet adamıyla aralarında geçen konuşmayı anlatan Maalouf şöyle devam etti:
'Ona Lübnan'da olanlarla ilgili ne düşündüğünü sordum. Bana dedi ki 'Biliyor musunuz, Lübnanlılar garip. Lübnanlı bir yöneticiyle konuşuyoruz, ne istediğini ve düşündüğünü öğrenmek istiyoruz. Ama onlar bize 'Siz ne istiyorsunuz? Biz sizin için ne yapmalıyız' diye soruyorlar.' Ortadoğulu yöneticiler çoğunlukla Amerikalılardan emir almayı bekliyor. Büyük güçlerin çok hazır, karar verilmiş bir politikaları olduğunu sanmamak lazım. Tersine çoğunlukla, durumu idare etmek için yönlendirilmeye ihtiyaçları var. Kendinden emin bir yönetici de onların fikrini değiştirebilir' Burada Atatürk'ün farkına dikkat çeken Maalouf, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Birinci Dünya Savaşı bittiğinde söz konusu devletler oturup 'Türkiye'yi şu şu parçalara böleceğiz' dedi. Birisi 'Hayır bu bana uymaz, kabul etmiyorum, savaşacağım' deyip bunu da yaptığında, çekilmek zorunda kaldılar. Çünkü bedel ödemeyi göze alamadılar. Bu, Atatürk'ün verdiği büyük bir derstir. Eğer ne istediğinizi biliyor ve bunun için savaşmayı göze alıyorsanız kendinizden çok daha büyük güçleri geri çekilmek zorunda bırakırsınız. Çünkü sahada sizden güçlü değillerdir. Ama Arap dünyasında çok sık biçimde, insanlar bu ülkelerin kararlarına teslim oldu. Buna Nasır da dahil. Hep o ya da bu güç ne istiyor diye düşünür Araplar. Atatürk ise çok daha iradi ve yalnız cesur değil aynı zamanda çok da akılcı bir tutum sergiledi. İradeniz varsa koşulları değiştirebilirsiniz. Keşke bölgemizin başka ülkeleri ve liderleri de aynı yolu izlemiş olsaydı'

MUDANYA'YA GELECEK Mİ?

Söyleyişi izlerken geçtiğimiz günlerde Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz'ın Maalouf'la ilgili açıklaması aklıma geldi.
Türkyılmaz, geçen yıl ilki düzenlenen kitap fuarını bu yıl uluslararası niteliğe kavuşturmak istiyor. Onur konuğu olarak aklından geçen isim ise Amin Maalouf. Bu konuda İstanbul'da ön görüşmeleri gerçekleştiren ve önemli ilerleme kaydeden Türkyılmaz, önümüzdeki günlerde daveti netleştirecek.
Maalouf'un Mudanya'ya gelmesi ve belki de buradaki gerçekleştireceği söyleşinin tamamını Türkiye'ye ayırması ilginç olacaktır. Şimdiden merakla bekliyoruz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.