Hava Durumu

Uzmanından öneri; Uludağ Özel Tarımsal Endüstri Bölgesi ilan edilmeli

Yazının Giriş Tarihi: 23.08.2024 08:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.08.2024 08:12

Çok gezen mi yoksa çok okuyan mı bilir?

Bana göre, en iyisini okuyup gezen bilir…

Hepimizi akıllı cihazların esiri haline getiren sosyal medyada ise tam tersi bir durum hakim. Güzel mekanlar, şık kıyafetler giymiş insanlar, belki yüzlerce yıllık tarihi geçmişe sahip mekanın önünde poz veriyor. Yer bildirimi yapmazsa tarihi yapının adını yazma gereği bile duymuyor. Sadece fotoğraf… Oysa günümüzden 400 yıl önce yaşayan Evliya Çelebi, fotoğraf olmamasına rağmen biraz abartılı olsa da gördüğü yerleri tarihine not düşüyor, biz de bugün bile merakla okuyoruz.

İşin özü gezip görmek poz vermek güzel de biraz da bilgi, izlenim ve analiz olsa daha güzel olmaz mı? Bunu başaran insanlardan biri de Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanvekili ve Dış Ticaret Konseyi Başkanı Dr. Murat Bayizit. Bayizit, aynı zamanda Türkiye Dondurulmuş Gıda Sanayi Derneği kurucu başkanı ve 3 yıl önce Londra’da gıda şirketi kurarak global oyuncu olmak isteyen cesur bir girişimci.

Gıda mühendisi olan ve ‘berry’ olarak adlandırılan çilek, ahududu, böğürtlen ve yaban mersini gibi üzümcü meyveler konusunda da doktora yapan Bayizit, 24 güne sığdırdığı 8 ülke 24 şehir ziyaretinde onlarca fabrika ve insanla tanıştı. İzlenimlerini sosyal medya hesabından aktaran Bayizit’in önce sosyal ve ekonomik durumla ilgili tespitleriyle başlayayım.

İnsanların çoğunluğunun mutsuz ve pandemi döneminde herkesin yanı başında hissettiği ölüm korkusunun insanları daha bir ‘boşver’ moduna soktuğunu’anı’ yaşama peşinde olduğunu ifade eden Bayizit, açık büfe kahvaltı tadında benzetmesi yaparak, ‘ Herkesin gözü doyuyor ama karınları hep aç’ tespitini yaptı. Bayizit şöyle devam etti:

‘Mal üretene para yetmiyor. Para hem pahalı hem de ulaşmak zor. Satan ise stok tutmak istemiyor ve karsızlıktan şikayetçi. Alıcı en ucuzun peşinde çünkü rekabet edemiyor. Bu çok bilinmeyenli denklem piyasada işleri yavaşlatıyor. Olan zincirin sonundaki tüketiciye oluyor. Hem pahalı hem de kalitesiz ürün alıyor. İktisadi enflasyon tavan yapmış ama ahlaki enflasyon dağları aşmış durumda. Bir malın fiyatı konusunda oğlu babasına güvenemez durumda’

Bayizit, kayıt dışı ekonominin, faiz gelirinin, rant ekonomisinin zengin ettiği mutlu azınlığı boş yer olmayan restoranlarda ve dopdolu tatil beldelerinde görünce şaşırmaya gerek olmadığının da altını çizerek, ‘İhracat yapmak için canı çıkan, parasını verdiği yurtdışındaki fuara bile vize alamadığı için gidemeyen iş insanlarımız dururken ‘’şanslı azınlık’’ yeşil pasaportlu insanlarımızı Yunanistan’ın serin sularında bolca görünce hafif üzülmedim değil’ diye konuştu.

En son mayıs ayında AS TV’de yayınlanan Gözlem Kulesi programına konuk olan Bayizit, kendi uzmanlık alanı olan üzümsü bitkilerle ilgili çağrı yapan Bayizit, Pergeli koyun Uludağ’ın merkezine üç dört kilometrelik daire çizin. Dünyada gerçekten bu ürünler için budan daha uygun çok az yer bulursunuz. Böyle bir coğrafyada varlık içinde yokluk çekiyoruz. Sadece Uludağ bölgesinde 15-20 bin ton ahududu yetiştirilebilir. Taze olarak 7-8 Euro’dan satılan bir ürün. Uludağ gibi kırsaldaki refahı arttırmak için bundan daha uygun bir ürün bulamazsınız’ demişti.

‘Türkiye’de şu anda üretim tesisi, fabrika kuran, istihdam sağlayan her kim varsa el üstünde taşımalıyız. Hepsi eli öpülesi insanlar’ diyen Bayizit, ‘TOKİ’nin acilen konut yapımından çıkıp hızlıca ortalama 3.000 metrekare alana sahip fabrika binaları yapması ve buraları şehirlerin içinde çöreklenmiş ve faydadan ziyade zararı olan küçük işletmelere 20 yıl ödemeli olarak vermesi lazım’ dedi.

ULUDAĞ ÇİLEĞİ HÜSRANINI SIRBİSTAN AHUDUDUDA YAŞAYACAK

Bayizit, 4-5 sene öncesine kadar 120 bin ton ahududu üreten Sırbistan’ın bu sene 50 bin tonda kalmasını sadece iklim değişikliği ile açıklamanın mümkün olmadığını ifade ederek, ‘ Yıllardır yazdığım çeşit, çiftçi eğitimi, zihinsel dönüşüm olmazsa bizim Uludağ çileğinde yaşadığımız hüsranı yakında Sırbistan da yaşayacak’

‘Berry (üzümsü meyveler - ahududu/Böğürtlen/ mavi yemiş) lerle ilgili fırsatlar ülkemize bağıra bağıra geliyor ama biz hala korsan işler peşindeyiz’ diyen Bayizit şöyle devam etti:

Romantik tarım, instagram çiftçileri her gün artıyor. Artsın artmasına da bunların hepsi yağmurlu havada buğulu cama yazılan yazı misali… Uludağ Bölgesi ‘’Özel Tarımsal Endüstri Bölgesi’’ ilan edilmelidir ve üzümsü meyveler ile alakalı yeni çeşitler ve yetiştirme metotları geliştiren ‘’Tarım Mükemmelliyet Merkezi’’ ile birlikte tüm ülkeye rol model olacak yapı oluşturulmalıdır. Bu konuda dertlenen olursa ben de plan hazır paylaşabilirim’

‘Küresel ısınma cümlesi artık iliklerimize kadar hissettiğimiz hale geldi’ diyen Bayizit, kötü bir haber de verdi: ‘ Tarımsal üretim bu gidişle yarı yarıya düşecek. Tüm meyve ve sebze çeşitlerinde bu husus dikkate alınarak çeşit geliştirmek farz oldu. Bıçak kemiği de kesmeye başladı’

BOSNA, BALKANLARIN CİDDE’Sİ OLMUŞ

Srebrenitsa Soykırımı anma törenleri için ziyaret ettiğimizde Saraybosna’yı gezerken bize de anlatmışlardı. Körfez ülkelerinden Araplar mülk alıp bu ülkeye yerleşiyordu. Mahalleleri bile oluşmuştu. İzlenimlerinde bu konuya da değinen Bayizit, şunları söyledi:

‘Bundan 15 sene önce ilk defa gittiğimde söylemiştim. Burası Arap dünyasının tatil destinasyonu olur ve yerli halk bu durumdan fazlasıyla olumsuz etkilenir diye. Evet, Saraybosna Balkanlar’ın Cidde’si olmuş. Ilıca ise tamamıyla satın alınmış. Sadece arsalar değil binlerce dönüm tarım arazisi de. Bosnalı kardeşlerimiz bu durumdan ne kadar mutlu bilmiyorum ama yatırım geldikçe sesleri çıkmıyor gibi’

Bayizit, Türkiye’nin son 50 yılını etkileyen ve bugünkü çarpık kentleşmenin yegane sorumlusu olan siyasi belediyecilik anlayışının gelecek nesillere de plan yapmak üzere boş alanlar bırakmaları gerektiğini her yerde hatırlatılmasını da isteyerek, ‘ Osmanlı mirası şahane kentlerimizin şehir merkezlerine en ufak bir ilave yapı yapmadan sadece mevcudu koruyarak bugünlere taşısaydık şu anki durumdan daha güzel olacaklarından emin oldum. Örnek: Budva ve Afyon şehir merkezi’ dedi.

‘Turizmi bölgenin yerli insanları ile planlamanın ve onları turizmin içinde tutmanın ne denli olumlu sonuçları olacağını Budva’ya gidip görebilirsiniz’ diyen Bayizit, ‘Ooooo demeyin ! Türkiye’den ucuz, hem de bilet dahil. Ha bir de yeşil pasaporta ihtiyaç da yok! Tavsiye alabilirsiniz benden !’ mesajıyla paylaşımını tamamladı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.