Hava Durumu

Virüsten değil, yalan ve hurafeden öleceğiz

Yazının Giriş Tarihi: 25.03.2020 08:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.03.2020 08:00

Marmara Depremi'nden sonra da benzer durumlarla karşılaşmıştık. Gerçi her deprem sonrası yalan, hurafe ve komplo teorileri hala havalarda uçuşuyor.
Aynı durum koronavirüs salgını içinde geçerli. Sosyal medyada yer alan fön makinasının burnu tutulmasından saf alkol içilmesine kadar uzanan saçmalıklar can alıyor üstelik.
Bunlara da inanıp uygulayan İran ve İstanbul'da onlarca kişi yaşamını yitirdi. Böyle giderse yitirmeye de devam edecek.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, çıkmış, 'sıtma için kullanılan mevcut bir ilaç vardı. Şimdi Çin'den tedaviyi dört güne indirecek ilaç getirdik' diyor.

O hala kelle paça da kelle paça diye yırtınıyor. Sarımsak, zencefil kürlerinden ismini bile zor telaffuz ettiğimiz bitkileri önerenlere kadar uzanan geniş ve renkli bir yelpaze... Ne ararsan var. Evleri baharatçı dükkanına çevirdiler.
Bir de isimlerinin önünde anlı şanlı unvanlar bulunanlar tarafından yapılanlara ne demeli? Geçtiğimiz günlerde bir bilim kurulu üyesi bu saçmalıklara isyan edip programı terk etmişti. İsimler değişse de saçmalıklar maalesef sürüyor.
Enfeksiyon uzmanı profesör, olmaz böyle bir şey dedikçe doktor ünvanlı konuk ısrar ediyor. 40 yaşından genç biri ölürse mesleği bırakırım.
Sanırım bunlar dünyayı da takip etmedikleri gibi bilim kurulu üyelerine de kulak vermiyorlar.
Geçen akşam Bilim Kurulu üyesi bir profesör, hadi ismini de yazayım Prof. Dr. Ateş Kara, iki televizyon programına konuk oldu. Adamcağız, yalan ve hurafelere yanıt verirken yüzü şekilden şekle girdi. Kimin de gülümsedi kiminde şiddetle itiraz etti. Neredeyse iki saati bulan yayın bunlarla geçti.
Aslında vatandaş da haklı yazının başında dediğim gibi tıpkı Marmara Depremi sonrasında olduğu gibi televizyon ekranlarına eklenen sosyal medya yüzünden paranoya başladı. Korku gibi insani bir duygu ile hareket ederek yaşama sıkı sıkıya bağlanmak isteyen insan inanmasa da yalan ve hurafelerden medet ummaya başladı.
Önceleri, acaba ne anlatıyorlar ? deyip zaman zaman kulak kabartıyordum. Sonraları ekranda bu isimleri gördüğüm anda kanal değiştirmeye başladım.
Böylesi günlerde bile reyting uğruna bu figürlerden yararlanmaları gerçekten acınası bir durum.
Siz de öyle yapın yoksa koronavirüsten değil yalan ve hurafeler yüzünden hayatınız kabusa döner.

BURKAY: BTSO ÖNCÜ OLACAK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sosyal medya hesabından paylaştığı bakanlarla yaptığı görüşmede, bir kaç konudaki beklentinin ipuçları verildi. Anlaşılan o ki okulların tatili bir süre daha uzayacak.
Salgının başladığı günden beri evde kalması istenen vatandaşı ilgilendiren birincil ihtiyaçlar olan su, elektrik ve doğalgaz ile ilgili ilk adımı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı atmış, belediyelere genelge göndererek kesinti yapmamasını talimatını vermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sosyal devlet vurgusu yaparak elektrik ve doğalgaz için söyledikleri önümüzdeki günlerde bu konuda da resmi bir adım atılacağını gösteriyor.
Bu konudaki beklentiler kesilmenin önlenmesinin yanı sıra faturaların ötelenmesi ya da belirli kıstaslar dikkate alınarak devlet tarafından karşılanması yönünde.

Diğer önemli bir gelişme ise Halk Bankası'nın esnafla ilgili kararı. Büyük İşletmeler için esnek çalışmadan kredilere kadar bir çok önem alınmıştı. Böyle bir imkanının verilmesi, toplumun direği olan esnafı umarım ayakta tutar.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası üye anketiyle birlikte beklentilerini açıklamış ve nefes kredisi üzerinde çalıştıkları bilgisini vermişti. BTSO Başkanı İbrahim Burkay'a bu konuyla ilgili gelişme olup olmadığını sorduk.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüştüğünü vurgulayan Burkay, 'Bu hafta netleşecek. Kredi Garanti Fonu işin içinde yer alacak. BTSO olarak yine öncü odalardan biri olacağız' dedi.

KORONAVİRÜS KARANTİNA GÜNLÜĞÜ (2)

BİR MASKEYİ 4 LİRAYA ALDIM

Sönmez Medya'nın yazarlara sağladığı imkan sayesinde evden çalışmaya devam ediyorum. Kişisel karantinamın üçüncü gününde işler artık rutine dönüyor.
Balkondan karşımızdaki marketi izlemeye devam ediyorum. Merak edenler için söyleyeyim. Bizimkinin dışında iki markete daha gittim. Havlu peçete ve kolonya dışında her şey var. Yeni alınan sosyal mesafe kuralı işliyor. Bir güzel gelişme de ekmek konusunda yıllarca bunun mücadelesi verilmiş, ancak başarılı olunmamıştı. Koronavirüsle ekmeğin poşete girmesi önemli bir gelişme. Umarım salgın sonrası da kalıcı hale gelir.

Günlük tek alışveriş rutinine anne-baba ziyaretini de ekledim. Onlara virüs bulaştırma riskine karşı ilk kez maske takmak istedim. Bir tek maskenin fiyatı 4 lira olmuş. Fırsatçılık devam ediyor. Bir de dikkatimi çeken bir şey var. Televizyonlarda uzmanların uyarılarına rağmen insanların sağlıkçıların takması gereken N95 maskeleriyle gördüm. Sayıları da pek az değildi. Çok sayıda insan kullanması zor olan bu maskeler yüzünden virüs kapacak.
Ve bir tehlike sinyali. Evde oturmak hepimizi obez yapacak. Başta eşim Zübeyde olmak üzere kadınlar, can sıkıntısından çeşit çeşit pasta börek yapıyorlar. Karantina sonunda epey kilo alacağız galiba.

KUMRULAR BİLE DIŞARIDA KALMAK İSTEMİYOR

Koronavirüsün yayılmasının önüne geçilmesinde en önemli iki faktör, el temizliği ve evde kalınması. Evde kal çağrısı büyük oranda toplumda karşılık görmeye başlasa da hale ısrarla dışarıya çıkanları görüyoruz.
Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı Ali Mollasalih, dün makam odasında yaşadığı ilginç gelişmeyi sosyal medyadan paylaştı. Mollasalih, penceresini her gün ziyaret eden kumruların dün odanın içine girdiklerini görünce fotoğraflarını çekerek, 'Kumrular bile #evdekalyildirim derken..... Biz bankları sökelim kimse dışarda oturmasın çabasındayız ... Maalesef.' yazısıyla sitem etti. Mollasalih haklı. 'Evde kalalım, sağlıklı kalalım'

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.