Ege ve Marmara bölgelerinde her geçen gün değeri daha iyi anlaşılan zeytin hasadına başlandı. Bu sezon ‘yok yılı’ yaşandığı için fiyatlar iyi olsa da verim düşüklüğü üreticiyi sevindirmedi.
Bunun yanı sıra özellikle zeytinyağı fiyatlarının yükselmesi tüketicileri endişelendiriyor.
İsterseniz önce Bursa’daki hasatla ilgili bilgi verdikten sonra fiyatların neden yükseldiği ve beklentiler konusunu yazayım.
Gemlik zeytini Bursa’nın Avrupa Birliği coğrafi işaretli tescilli ürünü Bursa’da 440 bin 110 dekarlık alandaki 12 milyon zeytin ağacından ürün elde ediliyor. 30 bin çiftçi de geçimini zeytin üretimiyle sağlıyor. Bu bölge Türkiye’nin sofralık zeytin üretiminin de yüzde 20’lik bölümünü karşılıyor.
2021'de 146 bin 477 ton, 2022'de 187 bin 692 ton olmak üzere rekor sayılabilecek seviyelerde gerçekleşen rekolte bu yıl, çiçeklenme döneminde yaşanan olumsuz hava koşulları dolayısıyla 127 bin ton seviyesine düşmesi bekleniyor. Uzmanlara göre, üretim düşüşüne rağmen rekolte beklentisi yok yılı ortalamalarının üzerinde. Taneler de bu sezon geçen yıllara göre daha iri olacak, küçük taneli yağlık zeytin üretiminde ise geçen yıllara göre büyük düşüş görülecek.
Gemlik’te oturduğum için çocukluktan beri arkadaşım olan zeytin üreticileriyle sık sık sohbet etme imkanı buluyorum. Bu yıl ki üretim bölge bölge değişiklik gösteriyor ama genelde bir verim düşüklüğü söz konusu. Kumla tarafında zeytin çok azken İznik gölü tarafında nispeten iyi.
Gelelim asıl konuya ekonominin genel kuralıdır; bir malın üretimi yani arzı talebin gerisinde kalırsa fiyatı yükselir. Çok iyi hatırlıyorum iki yıl önce 5 litrelik yağı 150 liraya satın alıyorduk. Bu günlerde litresi 300 liradan aşağı zeytinyağı bulmak mümkün değil. Sofralık zeytinde de durum aynı. Üreticinin belini büken ise maliyetlerin yükselmesi. Mazottan tutun da 600 liraya çıkan günlük yevmiye ücretine kadar üretici birliktelerinin verdikleri fiyat yüksek görünmesine rağmen şikayet sebebi.
Gelelim fiyat tartışmalarına;
Türkiye’nin dökme ihracat yasağı getirmesi, uçuşa geçen fiyatları nispi olarak azalsa da oldukça yüksek seyrediyor. En son TARİŞ’in 0,3-0,5 asit zeytinyağı alım fiyatını 295 TL olarak açıklaması bu konudaki endişeleri arttırdı. Hatta yılbaşından sonra zeytinyağının litre fiyatının 600 liraya ulaşacağı yorumları yapıldı.
Bu değerlendirmeler üzerine üretici birlikteleri ve Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nden açıklamalar geldi.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı (UZZK) Konseyi Başkanı Mustafa Tan, ‘Zeytinyağında Türkiye fiyatları dünyayla paralel gidiyor. Hatta geçen sene düşüktü bile. Önümüzdeki sene fiyatların makul bir seviyeye geleceğini düşünüyorum. Tüketicimiz 'İşte şu fiyatlara gelecek' gibi söylemlerle korkutuluyor’ derken normalde 1-1,5 asitli zeytinyağının 200-250 lira civarında olduğunu savundu.
Yok, yılı olmasına rağmen 180 bin ton zeytinyağı rekoltesi beklendiğini dile getiren Tan, şöyle devam etti:
‘Yaklaşık 180 bin ton stok var, bu yıl da 180 bin ton toplamda 360 bin ton ürünümüz olacak. Bunun 160 bin tonu iç tüketimde gider. Aynı zamanda geçen yıl 1 milyar dolara gittiğimiz rekor ihracat da 150 bin tondu. Onu da üzerine eklersek 310 bin ton yapar. Gelecek yıl öncesi elimizde 40-50 bin ton zeytinyağı bile kalabilir’
MARMARABİRLİK’TEN TÜRKÜLÜ GÖNDERME…
Zeytinde en büyük alım yapan kuruluşlardan biri ve fiyat belirleyici olan Marmarabirlik de son günlerdeki tartışmalara yazılı açıklama ile katıldı.
İklim koşulları nedeniyle Avrupa’da zeytinyağı üretiminde düşüş yaşanmasının zeytinyağı fiyatlarının artmasına neden olduğunu vurgulayan Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, “Ülkemizde yeterli miktarda zeytinyağı vardır, fiyatlarla ilgili kopan fırtına spekülatif ve gerçeği yansıtmamaktadır” dedi.
Dünya zeytinyağı üretiminin yaklaşık 3'te 2'sini gerçekleştiren Avrupa Birliği (AB) ülkeleri son dönemdeki iklim koşullarından kaynaklı büyük zarar gördüğüne dikkat çeken Asa, rekolte kaybı nedeniyle üretici ülkeler olan İspanya, İtalya, Yunanistan ve Tunus’ta fiyatların son 3 yılda arttığını söyledi.
Hidamet Asa Avrupa’nın aksine Türkiye’de yeterli miktarda zeytinyağı olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
‘ Zeytinyağı fiyatları ile spekülatif haberler yaparak bazı kesimler yine “zeytinyağlı yiyemem aman” şarkısını söyletmeye çalışıyor. Marmarabirlik’in ambalajlı olarak 1 kg sızma zeytinyağı toptan satış fiyatı 270 TL seviyelerindedir. Raf fiyatlarında çok çelişkili rakamlar görmekteyiz. Burada tüketicilerimiz yapacağı tercihlerde dikkatli olmalıdır’ Bazı çevrelerce zeytin alım fiyatlarının yüksek açıklandığı yönünde Marmarabirlik’i hedef alan açıklamalara da tepki gösteren Asa, ‘Biz üretici kuruluşuyuz. Üreticinin ayakta durabilmesi için üretim maliyeti, enflasyon ve üreticimizin kazancı hesap edilerek fiyatlar belirlenmiştir. Dünya piyasasında zeytinyağın ortalama fiyatı yaklaşık 8,50 Euro’dur yani 265 TL’dir. Buradaki esas amaç, dökme zeytinyağı ihracat yasağının kaldırılmasının yolunu açmaktır. Ne ülke menfaati ne de üretici menfaatini düşünülmemektedir. Bu çevrelerin tek amaçları, üreticiden ucuza alıp kısa sürede para kazanmaktır’
ODA BAŞKANINDAN SAHTECİLİK ARTACAK ENDİŞESİ…
Bu arada, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi 9-10 Aralık tarihlerinde seçime gidiyor. Çağdaş Tarımcılar grubunun adayı olan mevcut başkan Dr. Fevzi Çakmak, bir kez daha aday olduğunu hafta içinde düzenlediği basın toplantısı ile kamuoyuna açıklamıştı.
Zeytinde hasadın başlaması ve fiyatların yükselmesini değerlendiren Dr. Çakmak’a göre, fiyatlar yüksek olarak açıklansa da üreticilerin girdi maliyetlerinin yükselmesinden dolayı zarar ettiğini savundu. Bu yüzden Özellikle İznik çevresinde zeytin ağaçlarının sökülerek yerine kivi fidanları dikildiğine dikkat çeken Dr. Çakmak, zeytinyağı fiyatlarının aşırı yükselmesinin beraberinde yeni olumsuzluklar getireceğini söyledi ve şöyle devam etti:
‘Zeytinyağı fiyatı yükselirse sahtecilik ve tağşiş yani bir ürünün içine başka ürün karıştırma olayları artacaktır. Ayrıca fiyatların aşırı yükselmesiyle zaten 2 litre olan Türkiye’deki kişi başı zeytinyağı tüketimi daha düşük seviyelere inecektir. Gelişmeleri maalesef endişe ile izliyoruz’