Bursa’nın gelecek vizyonunun ortaya konulması amacıyla yeni kent anayasası çalışmaları devam ederken, şehir içindeki düzensiz alanlarda faaliyet gösteren üretim tesislerinin taşınması ve KOBİ OSB kurulması konusunda geçen hafta önemli bir gelişme yaşanmıştı.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay’ı ziyaretinde konu bir kez daha gündeme gelmiş ve Bursa iş dünyasının gündeminde yer alan KOBİ OSB projesiyle ilgili görüşlerini açıklamıştı.
Burkay, ‘Şehrin içindeki düzensiz alanlarda faaliyet gösteren üretim tesislerinin planlı alanlara transferi ile alakalı KOBİ Konseyimizin, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili çalışma grupları ile bir araya gelerek bu konuyu hızlı bir şekilde ilerletmesi yönünde mutabakata vardık. Ayrıca şehrin doğu ve batı bölgelerinde katı atık toplama ve ayrıştırma tesisleri kurulması konusunda da görüşmelerimiz oldu. İnşallah bunları da planlayarak çalışmaya devam edeceğiz’ açıklamasını yapmıştı.
Bozbey de, 1/100 binlik çevre düzeni planı çerçevesinde lojistik ve depolama alanları, kamyon-tır parkları ve KOBİ OSB konusunda da sanayicilerin görüşlerine başvuracaklarını belirterek, ‘Bu kentin artık bir düzene girmesini sağlamamız lazım. Bursa’nın planlı gelişimi açısından bu konuyu önemsiyoruz. İlgili paydaşlarımızla işbirliği içinde çalışmaya devam edeceğiz.’ Vermişti.
Zirveden çıkan ortak çalışma mutabakatını İnşaat Mühendisleri Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem ve Mimarlar Odası’ndan Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek’e sorduk.
İMO Başkanı Erdem’den başlayayım. Çünkü Erdem, bu konuda BTSO’nun Kirazlıyayla’daki tesislerinde düzenlediği konuyla ilgili istişare toplantısına çekinceleri olduğu için katılmamıştı.
Bursa’da bu konudaki verilerde farklılıklar olduğunu belirten Erdem, OSB’lerin doluluk oranlarının tam olarak tespit edilemediğini söyledi. Erdem, şöyle devam etti:
‘Kent içindeki sanayi tesislerinin kent anayasası içinde şeffaf bir şekilde ortak masada ele alınarak ulaşımı, tarım alanlarını etkilemeyecek bölgelere taşınmasını istiyoruz. Ancak burada istediğimiz yöntem, mülk sahipleriyle belediye arasında protokol yapılması ve boşaltılan alanların belediye mülkiyetini bırakılması. Belediyenin de o bölgeleri kentsel dönüşüm ve donatı alanı olarak kullanması’
Buradaki en önemli unsurun bunu BTSO’nun değil Büyükşehir belediyesinin yapması olduğunu ifade eden Erdem, ‘BTSO talepleri alıyor. Protokol yapıyor. Peki boşaltılan araziler kime kalacak. O yüzden BTSO’nun davetine katılmadık. Büyükşehir Belediyesi çalışmayı yapsın, bizleri davet etsin görüşlerimizi beyan edelim’ dedi.
Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek de, geçmişti BTSO’nun komisyonlarının konuyla ilgili odayla irtibata geçtiğini ve Uludağ’daki toplantıya katılarak görüşlerini belirttikleri hatırlatmasını yaparak, geçtiğimiz günlerde ‘şık’ olarak nitelendirdiği bir gelişmenin yaşandığını söyledi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Planlama Ajansı sanayi masasını çalışan akademisyenlerin geldiğini ve bu konudaki görüşlerini aldığını belirten Şimşek, ‘Bu ziyareti çok kıymetli buldum. Modern şehircilik, anlayışında sanayi tesisleri ve konut alanlarının derli toplu olması gerekir. Elbette modern şehirciliğin gerekleri olarak sanayinin derli toplu olması atık yönetiminin kendi içinde planlanması, bilimsel düşünen insanlar olarak karşı çıkacağımız konular değil’ diye konuştu.
BURSA’DA ORTAK AKLIN HAREKETE GEÇMESİ GEREKİYOR
Bursa gibi merdiven altı, her yerin düzensiz sanayi olduğu bir kentte buna hayır denilmesinin anlamız olacağının altını çizen Şimşek şöyle devam etti:
‘Böyle bir hareket ve girişim olacaksa şehir içindeki tüm derme çatma tüm dağınık sanayi yapılarının boşaltılması ve burada kalacak yerlerin asla bir daha bu anlamda üretim faaliyetine geçmesine müsaade etmemek lazım. Şehir içi boşaltılacak ve bunlar şehre donatı alanı olarak ilave edilecekse derli toplu olmasına bir lafımız olamaz. Derli toplu olmasının yanı sıra yeni seçilecek yerin tarım alanı da olmaması gerekir’
‘Biz Bursa’da bu iradeyi gösterebilecek ortak akıl göremiyoruz’ diyen Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘Şüphelerimiz hep bu anlamda. Keşke bugüne kadar ki ön yargılarımızı ortadan kaldıracak kaygılarımızı giderecek o ortak akıl ve irade gösterilse. Şehir içini boşaltacak o mutabakatın adı her ne olacaksa yapılsa da şehir içinden diskalifiyesini yapsak. Bunu bize gelen akademisyenlere de söyledik. Bir de verilerin doğru olması lazım. BTSO ve Büyükşehrin sanayi alanlarının doluluk oranları birbirinden farklı’
Veriler ortaya konulduğunda değerlendirmenin ona göre yapılacağına da işaret eden Şimşek, ‘Düzenli sanayi alanı deyip rant sağlanan sürece dönüştü. Kaldı ki Bursa’nın en saygın yatırımcıları bile toprak yatırımcısına dönüştü. Kimse işçi çalıştırıp risk almak istemiyor toprağa yatırıyor parasını. Bu anlayışı ret ediyoruz. Gerçekten üretime katılacak hamleler bekliyoruz.’
Şimşek, aynı konuyla ilgili bir başka gelişme konusunda da uyarıda bulunarak, ‘Bursa’da halen boşaltılması düşünülen bölgelerde küçük atölyelere işyeri ruhsatı veriliyor. Osmangazi, Kestel ve Yıldırım belediyeleri atölyelere çalışma ruhsatı veriliyor. Diğer yandan tarım alanlarında ileride OSB’lere dönüşecek sanayi tesisleri kaçak olarak yapılıyor. Konuşulanların kağıt üstünde kalmaması lazım. Bunları ele alacak bir üst komisyon lazım. Valilik mi yapar bilmiyorum. Biz eskilerinden kurtulalım derken yenileri kuruluyor’ şeklinde konuştu.
BURSA PLATFORMU’NDAN ÇEVRE İÇİN ÖNEMLİ ZİYARET
Bursa Platformu Derneği Başkanı İsmail Hakkı Kavurmacı ve yönetim kurulu üyesi, aynı zamanda derneğin kurucu başkanı Resul Yiğit, Bursa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hayrettin Eldemir’i makamında ziyaret etti. Görüşmede, Bursa'nın çevre sorunları ele alınırken, Nilüfer Çayı’nın kirlenmesi üzerine değerlendirme yapıldı.
Ziyarette konuşan Bursa Platformu Derneği Başkanı İsmail Hakkı Kavurmacı, Bursa'nın sanayileşmesi kadar çevresel sürdürülebilirliğinin de aynı ölçüde önemli olduğunu vurguladı. Kavurmacı, Bursa’daki çevre sorunları konusunda toplum bilincinin artırılması gerektiğini de belirtti.
Başkan Kavurmacı, “Bursa’daki tüm paydaşlarla işbirliği yaparak, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir projeler geliştirmeyi sürdüreceğiz. Bursa’nın her bir köşesi bizim için değerli ve bu şehirde yaşayan her bir bireyin çevre bilinciyle hareket etmesi, şehrin geleceği için hayati önem taşıyor.” dedi.
Bursa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hayrettin Eldemir de, sivil toplum kuruluşlarının kamuoyunda farkındalık artırma konusunda büyük öneme sahip olduğunu kaydederek, Bursa'daki çevre projelerinin hızla devam ettiğini, su ve hava kirliliğiyle mücadelede sivil toplum kuruluşlarının devlet kurumları ve yerel yönetimlerle iş birliğinin önemli olduğunu söyledi.
Eldemir, Nilüfer Çayı’nın temizlenmesi, hava ve su kirliliğinin önlenmesi gibi önemli projelerde, Bursa Platformu gibi sorumlu kuruluşlarla her zaman ortak çalışmaya hazır olduklarını da kaydetti.
Bursa Platformu Derneği, önümüzdeki süreçte Bursa’daki çevre sorunlarına karşı yürütülecek çalışmalarla ilgili kapsamlı bir rapor hazırlayarak, ilgili kurumlarla paylaşmayı hedefliyor. Bu rapor, şehrin çevre sorunlarına dair öneriler ve çözüm yolları sunacak, ayrıca Bursa’daki çevre bilincinin artırılması için yapılması gerekenler konusunda yol haritası oluşturulacak.