Hep söylüyoruz.
Tarih çoğu zaman tekerrürden ibaret.
Gelin bir hatırlatma yapalım.
2014 yılının yazı, Türkiye için çok önemliydi.
Çünkü;
Abdullah Gül'ün ardından, Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı, ilk kez doğrudan halkın oyu ile seçilecekti.
Şimdi daha iyi hatırlanacaktır.
Hani şu;
"Çatı aday" meselesinin olduğu seçimler.
AK Parti;
Cumhurbaşkanı adayı olarak Tayyip Erdoğan'ı göstermiş.
CHP ile MHP de ortak hareket ederek "çatı aday" olarak, Ekmelettin İhsanoğlu'nu aday çıkarmıştı.
Ve;
HDP'nin adayı da Selahattin Demirtaş'tı.
O zamanki;
Cumhurbaşkanlığı seçimi, şimdiki gibi değildi.
Yani;
Yüzde 50 artı 1 yoktu.
En çok oyu alan, cumhurbaşkanı seçilecekti.
Acaba;
10 Ağustos 2014 yılında yapılan o seçimlerin sonucunu hatırlayabildiniz mi?
Hemen anımsatalım.
Tayyip Erdoğan: Yüzde 51.80
Ekmelettin İhsanoğlu: Yüzde 38.44
Selahattin Demirtaş: Yüzde 9.76
Tayyip Erdoğan;
2014 yılındaki o seçimde de bir ilki gerçekleştirmiş ve kendisindeki önceki cumhurbaşkanlarının aksine, halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı olmuştu.
Yine hatırlanacaktır.
Zaten bu nedenle de;
"Ben farklı bir Cumhurbaşkanı olacağım" demiş ve gerçekten de kendisinden önceki isimlerden farklı uygulama ve davranışlar içine girmişti.
Ne tesadüf ki;
O seçimin yapıldığı 10 Ağustos 2014 tarihi, Ramazan Bayramı'ndan sonraki ilk haftaydı.
Yani;
3 günlük Ramazan Bayramı 30 Temmuz'da sona ermiş, haftasında da o büyük seçim yapılmıştı.
Tıpkı şimdiki gibi.
Bugün de, Ramazan Bayramı'nın ilk günü.
Haftaya da yeni büyük seçim var.
Ne kadar ilginç değil mi?
Tayyip Erdoğan;
Yine bir Ramazan Bayramı sonrasında yeniden Cumhurbaşkanı seçilir mi seçilmez mi elbette bilemeyiz.
Ama...
Gerçek olan şu ki;
Bu benzerlik, çok büyük bir tesadüf.