ÇİN'DE 2008 OLİMPİYAT HAZIRLIKLARINDA GÖRMÜŞTÜK BU ORGANİZASYONLARIN ÖNEMİNİ

2001 yılında... Yine dünkü gibi, zamanın Uluslararası Olimpiyat Komitesi toplanmış ve olimpiyatların 2008 yılında hangi ülkede yapılacağını seçiyordu.
105 üyenin oy kullandığı Moskova'daki o seçimde İstanbul da yarışıyordu.
O seçimde;
Pekin (Çin) 56 oy alıp, 2008 olimpiyatlarında ev sahibi olmayı kazanırken, Toronto 20, İstanbul 17, Paris 15
oy alabilmişti.
Böylece;
İstanbul, dolayısıyla Türkiye, 3. kez aday olduğu olimpiyatlarda hedefine yine ulaşamamıştı.
İşte...
Dünyanın en büyük spor organizasyonlarından olan olimpiyatları Çin'in alması haliyle, Çinliler'i çok memnun etmişti.
Biz de;
2005 yılında özerk bölge Hong-Kong'a oradan da Çin'e geçmiştik.
Çin'in;
Nüfusu 15 milyon olan, ülkenin en büyük ticaret ve fuar şehri olan Guangzhou'ya olan bu ziyaretimizde büyük bir şaşkınlık yaşamıştık.
Çünkü;
Koca şehir, daha 3 yıl önceden "2008 Çin Olimpiyatları" tabelaları ile süslenirken, deyim yerindeyse her yer inşaat halindeydi.
Kaldırımlar yenileniyor,
Yeni stadyumlar yapılıyor,
Otopark ve otel inşaatları ile,
Koca şehir adeta yeniden inşa ediliyordu.
Keza;
O olimpiyatlar Çin için büyük bir fırsattı.
Çünkü;
Bir ulusun, en büyük ekonomik güçlerinden biri haline dönüşmesine ve bunu küresel anlamda duyurmasına imkan sağlayan önemli fırsatlardan biridir olimpiyatlar.
Tıpkı;
Dünya Kupası gibi.
Tıpkı;
Avrupa Futbol Şampiyonası gibi.
Dün;
Bu nedenle Türkiye'nin gözü İsviçre'deki açıklamadaydı.
Acaba;
2024'teki Avrupa Futbol Şampiyonası, Almanya'da mı, yoksa Türkiye'de mi yapılacaktı?
Adeta ekranlara kilitlendik.
Ve oylamanın sonucunu bekledik merakla.
Ne var ki;
Yine olmadı, yine olmadı.
Aralarında;
Bursa'nın da bulunduğu 9 şehirde oynanacak ve dünyanın gözünün çevrileceği bu maçlar için maalesef fırsat kaçtı.
Oylamadan, Almanya çıktı.
Oysa...
Bu organizasyon;
Türkiye'ye verilseydi, hem Bursa olarak, hem ülke olarak çok büyük kazançlarımız olacaktı.
Laf aramızda;
Şu yıllardır bitmeyen stadımız da bitirilmek zorunda kalacaktı.
Bu işe çok çok yaklaşmışken, son anda kaçırmak çok üzücü oldu.

11 BİN KM UZAKLIKTA KARŞILAŞAN 2 BURSALI

Hızla gelişen teknoloji ve beraberindeki ulaşım araçları sayesinde dünya iyice küçülüyor.
Bu tablonun;
Son örneği, geçen gün Güney Amerika ülkesi Kolombiya'da yaşandı.
Ülkenin;
8 milyon nüfuslu başkenti Bogota'nın sokaklarında, tesadüfen iki Bursalı işadamı Sami Bilge ile Ertuğrul Kaplan karşılaştılar.
Bu tesadüfe ilişkin;
Sosyal medya üzerinden yazıştığımızda, onlar da 11 bin kilometre uzaklıkta karşılaşmanın büyük şaşkınlığını yaşamışlar.
Ve;
Her zaman söylenen ilk söz olan "Senin ne işin var burada"yı kullanmışlar.

KORKUTAN SİNYAL TOFAŞ'TAN GELDİ

Yaşanan ekonomik tabloya paralel olarak ilk korkutan sinyal, Türk otomotiv devi TOFAŞ'tan geldi.
TOFAŞ;
Kısa adı KAP olan Kamuoyu Aydınlatma Platformu'na yaptığı açıklamada, önümüzdeki ay itibariyle toplam 9 iş günü üretime ara verileceğini duyurdu.
Bu durumun sebebi malum.
Son dönemlerde yurtiçi pazarda yaşanan daralma.
Yani;
Otomobillerin satılamaması.
Hatırlanacaktır;
TOFAŞ, temmuz ve ağustosta da stok planlaması nedeniyle 18 gün süresince üretime ara vermişti.
Bu yönde;
Konuşulanlar ve fabrika dışından sızan bilgiler de dikkat çekici.
Keza; Sistemden, 1000'i aşkın işçinin çıkarılacağından ve vardiya azaltılacağından bahsediliyor ki, olası böyle bir durum, otomotiv yan sanayini de direkt olarak etkileyeceğinden, bu sektör Bursa ve ülke ekonomisi açısından endişelendirmeye başladı doğrusu.