16 Nisan referandumundan sonra siyasette yaşanan en hızlı gündü dün.
Özellikle;
Son dönemin güncel konusuydu, bir kabine revizyonu ve bu yeni kabineye MHP'li isimlerin de alınacağı söylentileri.
MHP lideri Bahçeli, bu iddiaları dün sert bir şekilde yalanladı.
"Biz" dedi "AK Parti'nin gediğini tamamlamak için bir yama partisi değiliz."
Bahçeli;
Bu konuyu öyle bir sert kapattı ki, yeni kabine için teklifin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından gelmesi halinde bile kabul edilmeyeceğini söyledi.
Böylece;
Bir mutabakat hükümeti'nin kurulma olasılığı şimdilik imkansız hale geldi.
Diğer yandan;
Siyasi kulislerde MHP liderinin bu sözleri tartışılırken, AK Parti Genel Merkezi'nde de tarihi bir gün yaşandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan;
18 maddelik yeni anayasa değişikliğine, halkın onay vermesi üzerine dün kurucusu olduğu partiye aylar sonra gitti ve AK Parti'ye 2. kez üye oldu.
***
Böylece;
Partili Cumhurbaşkanlığı süreci de resmen başlamış oldu.
Bu yönde bir hesaplama yapılmış.
Gerçi;
Cumhurbaşkanı Erdoğan da söyledi.
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı yemini etmesinden düne değin tam 979 gün geçmiş.
Başka bir deyişle;
Yaklaşık 33 ayın ardından, Erdoğan yine partili oldu.
Dün;
AK Parti Genel Merkezi'nde töreni izlerken dikkatimizi çekti.
Cumhurbaşkanı olması nedeniyle 33 aydır Erdoğan'ın ağzından bir AK Parti kelimesi çıkmıyordu.
Doğrusu da buydu.
Dün;
Bu ifadeyi resmen telaffuz edince farklı bir durum oluştu.
Erdoğan'ın başbakanlığı dönemini hatırladık bir an.
Çünkü AK Parti ile Erdoğan özdeşleşmişti.
Cumhurbaşkanlığı görevi nedeniyle bu ara yasa gereği açılmıştı ki, referandum sonucuyla yeniden birleştiler.
***
Erdoğan'ın;
Partiye resmen katılmasıyla birlikte 33 ay sonra da AK Parti Genel Merkezi'nde bir ilk yaşandı.
Ahmet Davutoğlu ve Binali Yıldırım dönemlerinde Grup Toplantıları'nı TBMM'de yapan AK Parti dün Erdoğan'ın katılımı nedeniyle Grup Toplantısı'nı parti binasında yaptı.
Şunu da gözlemledik.
Erdoğan, AK Parti'ye üye olduğunu gösteren imzasını attı ama rozet takmadı.
Bu durum;
Erdoğan'ın, 21 Mayıs'taki kongrede genel başkan seçildikten sonra AK Parti'nin Grup Toplantıları'nın yine TBMM'de olacağı gibi de yorumlandı.
***
Yine;
Avrupa Birliği üyeliği başta olmak üzere dış siyasetten, iç siyasete değin açık mesajlar verdiği konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken seçim iddialarına da netlik kazandırdı.
Uzun konuşmasında;
Yeni anayasa gereğince seçimlerin 2019 yılında yapılacağının altını çizen Erdoğan, öyle görünüyor ki o süreye değin parti içinde büyük bir temizliğin de mimarı olacak.
Böylesine önemli bir törende, AK Parti'nin kurucularından Abdullah Gül'ün bulunmaması/davet edilmemesi de dikkat çekiciydi elbette.
Görünen o ki;
Erdoğan'ın 21 Mayıs'ta aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı da seçilmesiyle birlikte, partide taşlar yerinden oynamaya başlayacak.
Bir kabine revizyonu da, galiba bu işin ilk adımları olacak.