Yazının Giriş Tarihi: 07.11.2015 07:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.11.2015 07:17
Özellikle;
Kamuoyu araştırma şirketlerinin ardı ardına açıkladığı anketlerden hareketle…
Beklentiye göre;
7 Haziran seçiminde yaklaşık 10 puanlık bir düşüşle 40.9’a ge-rileyip tek başına iktidardan olan AK Parti, 1 Kasım seçimlerinde de aynı sonuçla karşılaşacaktı.
Öyle ki;
En iyi ihtimal yüzde 43-44 bandındaydı.
Ve;
Genel beklentiye göre, 1 Kasım gecesi yeniden bir koalisyon hükümeti çıkacaktı sandıktan.
Doğal olarak;
7 Haziran seçiminden bu yana hayli sıkıntılı geçen 5 ay sonrasında 2 Kasım sabahını da “buhran” bekliyordu.
Başta;
Para piyasalarındaki önemli dalgalanmalarla birlikte, Türkiye yeniden derin bir belirsizliğe girecekti.
Haliyle;
Pek çok kişi, siyasi görüşü, düşüncesi ne olursa olsun, gizliden de olsa bir tedirginlik içindeydi.
Nitekim;
Ne CHP’nin, ne MHP’nin tek başına iktidara gelemeyeceği açık olarak görünüyordu.
Ve beklenti koalisyon üze-rineydi.
İşte;
Aslında 6 gün öncesine değin böyle bir tablo vardı Türkiye’de.
Terör korkusu da cabasıydı.
İş camiası da;
5 aydır beklemedeydi ve tüm yatırımlarını askıya almıştı.
Türkiye;
Deyim yerindeyse vitesi adeta boşa atmıştı.
Böyle bir Türkiye tablosu vardı reelde.
İlginçtir;
Tüm olumsuzluklar 1 Kasım gecesi bıçak gibi kesildi.
Öyle ki;
Pek çok kişi, 2 Kasım sabahına birtakım endişelerden uzak olarak pozitif uyandı.
Piyasalar hemen etkisini gösterdi, dolar düşmeye başladı, borsa da yükselmeye.
Dahası;
İlk haftadan itibaren sanayide çarkların dönme hızı arttı.
Sanki; Bir sihirli değnekle dokunuldu Türkiye’nin üzerine.
Türkiye’nin üzerine bir kâbus gibi çöken karamsarlık ve gelecek endişesi, yerini olumlu bir havaya ve tabloya bıraktı.
Bir de;
Öyle bir şey oldu ki sanki 1 Kasım seçimi, daha o gece bitti.
Oy farkı büyük olduğundan olsa gerek, ne seçimin tartışması oldu ne de itirazı.
Böyle olunca da;
Toplum, sonuçları daha o gece kanıksayıp, ertesi günü de sanki hiç seçim olmamış gibi yeni haftaya büyük umutlarla başladı.
Böylesi bir durum ilk kez göründü.
Çünkü;
İnsanların 1 Kasım günü düşünceleri ile 2 Kasım günü düşünceleri arasında dağlar kadar fark vardı.