Türkiye'nin;
Hem ekonomik, hem de siyasi yaşamının kilitlendiği 16 Nisan referandumu öncesinde de ifade ediyordu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.
Özellikle;
15 Temmuz'daki hain darbe girişi sonrasında gerçekleştirilen FETÖ operasyonlarının, siyasi kanatta yaşanmaması, anamuhalefetin dikkatini çekiyordu.
Nitekim;
Kılıçdaroğlu, özellikle bir takım belediye başkanları ile milletvekillerini kastederek, FETÖ operasyonlarının bu kanada da kaydırılması gerektiğine işaret etmeye başlamıştı.
Kılıçaroğlu, dün de ilginç bir çıkış yaptı.
Sanki;
Bir şeylerden daha emin gibiydi.
Öyle ki;
Daha önce kulağına söylenen bilgiler sanki belgeleştirilmiş gibiydi.
Çünkü;
İlk kez sayı verdi ve AK Parti içinde 120-180 arasında ByLock'çu olduğunu ve bu kişilerin isimlerinin açıklanması gerektiğini söyledi.
Dahası;
Bu kişilere özellikle dokunulmadığını iddia etti.
***
İşte;
Bu ilginç ve daha öncekilerden farklı olan çıkış, referanduma 12 gün kala geniş bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Daha doğrusu iddiayı.
Söylenenler;
12 gün sonra sandıktan "evet" de çıksa, "hayır" da çıksa, AK Parti içinden bir "FETÖ temizliği" için, bir erken seçime gidilebileceği yönünde.
Keza;
Olası bir erken seçime dair bu iddiada bulunanlar, üç de gerekçe sunuyorlar.
İlki;
Dış destekli FETÖ tehlikesinin henüz sürüyor olmasından hareketle, 2019 yılındaki seçime kadar beklenmesinin siyasi sıkıntılar yaşatabileceği durumu.
İkincisi;
Bir taraftan hızla süren FETÖ operasyonlarının iktidar içinde henüz uygulanmaması durumunun 2019'a kadar sarkıtılmasının, toplum nezdinde vicdanları kanatabileceği durumu.
Üçüncüsü de;
16 Nisan'da sandıktan "evet" çıkması ihtimali
sonrasında, erken seçim kararının alınmasıyla birlikte parti içi temizliğin başlatılmasının, halkın AK Parti'ye olan güvenini daha da artıracağı düşüncesi.