Partilerin;
Resmi olarak ittifak yapabilmelerini sağlayan kanun teklifi Meclis'e geldi.
Bu işin mimarları AK Parti ve MHP.
Sistemin amacı açık.
İsteyen partiler milletvekilliği seçimine ittifak yaparak girecekler ve alacakları toplam oy, yüzde 10 seçim barajını geçiyorsa, hepsi barajı geçmiş sayılacak.
Örneğin;
AK Parti'ye yüzde 45 oy çıksa.
MHP'ye yüzde 9.5 oy çıksa da, ittifak yapacakları için toplam oy yüzde 54.5 sayılacak ve MHP de barajı geçmiş sayılacak.
Bu örnekten hareketle devam edelim.
Mesela;
Yüzde 9.5 oy alan MHP, bu oy karşılığında milletvekili çıkaracak.
Biraz daha uç bir örnek verelim.
Diyelim ki;
AK Parti-MHP ittifakına yarın öbür gün, BBP de girmek istedi.
Ve diyelim ki, seçimde BBP'ye yüzde 1 oy çıktı.
BBP de yüzde 1'e göre milletvekili çıkaracak ki, bunun ne kadar az olacağını, örneğin Bursa'dan hiç milletvekili çıkaramayacağını tahmin edersiniz.
Türkiye'de;
Seçim sistemi yıllardır D'Hondt sistemi ile yapılıyor.
Belçikalı hukukçu ve matematikçi olan Victor D'Hondt'un bulduğu bu nisbi temsil sistemi, kabul gören bir sistem.
Bu;
Seçim ittifakı kanun tasarısı eğer yasalaşırsa, ki yasalaşacak...
O zaman;
Yüzde 10 barajının altında kalan partilerin TBMM'ye girebilmeleri için tek kurtuluş, bir ittifaka girmek olacak.
Ama;
Alacakları oy oranları kadar milletvekili çıkaracaklarını bilerek tabii.
Biraz önce söylediğimiz örneğe göre, BBP, AK Parti-MHP ittifakına girer de ama 2019 seçiminde yine yüzde 0.53 oy alırsa, TBMM'de belki de 1, 2 milletvekiliyle temsil edilecek.
İşte bu durum ister istemez diğer partileri bir ittifaka girmek için zorlayacaktır.
Mesela;
Türkiye genelinde yüzde 0.68 oyu olan SP, ya da yüzde 0.15'lik DP, yüzde 0.25'lik Vatan, ya da yüzde 0.07'lik DSP kendilerine bir ittifak arayabilirler.
Böylece;
TBMM'ye -zor da olsa- belki, liderlerini sokmaya çalışabilirler.
Ama...
Şu şartla.
Bu partilerin de tek bir Cumhurbaşkanı adayında uzlaşmaları gerekiyor.
Nasıl ki;
AK Parti ve MHP, Tayyip Erdoğan'ın adaylığında uzlaştıysa, bu partiler de kuracakları ya da girecekleri ittifakta bir Cumhurbaşkanı adayı üzerinde anlaşmaları gerekiyor.
Galiba;
Bu yönde görünen kilit parti CHP olacak.
Çünkü;
Pek çok parti, TBMM'de temsil edilme şansını denemek için karşı blokun en büyük partisi CHP ile ittifak içine girmek isteyebilir.
Ama;
Oyların tümünün, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayına gideceği şartını kabul ederek.
Aslında;
Sistem çok karışık gibi görünse de çok çok basit.
Özellikle;
Baraj altındaki tüm siyasi partiler bir yol ayrımındalar.
Ya;
Kendi tabanlarına, hiç istemedikleri bir Cumhurbaşkanı adayına oy verdirtip, kendilerini milletvekili yapmaya çalışacaklar.
Ya da;
Hiçbir ittifaka girmeyerek, kendi bacaklarından asılacaklar ve yine TBMM dışında kalacaklar.