Sunumunun daveti gibi "mottosu" da ilginçti Nilüferli Bozbey'in

1999 Mart...
2017 Mart...
Dile kolay.
Tam 18 yıldır aralıksız olarak Nilüfer'in Belediye Başkanlığını yapıyor Mustafa Bozbey.
Seçim döneminin sona ereceği 2019 Mart'ında ise büyük bir rekoru egale edecek.
Tıpkı;
Orhangazi'de 1983-2004 yılları arasında 4 dönem üst üste seçilip görev yapan ANAP'lı merhum başkan Turgut Ünlü gibi büyük bir rekora imza atacak.
İçinde bulunduğumuz ay, son olarak 2014 yılında yapılan yerel seçimlerin yıldönümü.
Mevcut belediye başkanları, 3 yılı bitirdiler, son 2 yıllarına girdiler görev sürelerinde.
Bursa'nın bir geleneği olduğu üzere, belediye başkanları, basın mensupları ile buluşup bir nevi halka hesap veriyorlar, yaptıkları çalışmalarını anlatıyorlar.

***

Bu yıl;
Bursa'da bu gelenek, Mustafa Bozbey'le başladı.
Dün sabah da;
WhatsApp'la kişiye özel görüntülü çağrı yaptığı gazetecilere bir icraat sunumu yaptı.
Yalnız bu seferki farklıydı.
Hem de epeyce.
Ne kaç km yol yaptığını anlattı, ne günde ne kadar çöp topladıklarını.
Sunumu, birlikte yönetim ve demokrasi üzerineydi.
Mottosu da "Tek başına olmaz"dı.
Böyle bir motto, doğal olarak akıllara 16 Nisan'da yapılacak referandumu çağrıştırdı.
Ama bu sunumda;
Ne Tayyip Erdoğan'ın adı geçti, ne AK Parti'nin, ne CHP'nin, ne de "evet" veya "hayır"ın.
Kurgu çok güzel yapılmıştı.
Oldukça başarılıydı.
Barkovizyon görüntülerinde, belediyenin, tek bir adamla yönetilemeyeceği, kararlar için herkesin görüşünün alınması, kimsenin mağdur edilmemesi, çok sesli olunması gerektiği, gerginlikler yerine hoşgörünün egemen olması ve insanlara dayatmalar yapılmaması gibi pek çok konuda ince mesajlar vardı.
Ve tümü de;
"Tek başına olmaz"a çıkıyordu.
Bozbey;
İlçenin halkla yönetildiği ve 18 yıllık başarının da böyle geldiğini anlattı bu başlık üzerinden ama
dileyen de dilediği gibi anladı.

***

Bu arada;
Bilmeyenler için söyleyelim, Bozbey bir süredir sakal bırakıyor.
Bir meslektaşımız sordu bu durumu.
"Evet" dedi "TBMM'de referandum kararı alındığından beri sakal bırakıyorum, bunu isteyen istediği gibi anlasın. 17 Nisan'da keseceğim inşallah"
Bozbey;
Bir süredir ceketine mavi mendil takıyor, sürekli beyaz gömlek giyiyor ve kravat da takmıyor.
Bu durumun anlamını da açıkladı.
Mavi renkli mendilin barışı ve dostluğu, beyaz gömleğin de temizliği ve aydınlığı temsil ettiğini söyledi.
Neden kravat takmadığını ise mizahi bir dille izah etti.
"Yıllardır kravat takıyoruz, iki yakamız bugüne kadar birleşti ama demokrasi adına bir şey elde edemedik. Şimdi ise yakamızı açıp rahatlatsak bir şey elde edebilir miyiz diye düşünüp kravat takmamaya karar verdim"

***

Yazmaya bile gerek yok ama yine de söyleyelim.
Bozbey de fanatik bir "hayır"cı.
Referanduma gerek olmadığını düşündüğü gibi, sandıktan "evet" çıkması halinde çok fazla endişesi ve kaygısı var Türkiye adına.
Öyle ki;
"Evet çıkarsa, bir süre sonra ilçe belediyelerinin kapatılması bile söz konusu olabilir" diyecek kadar demokrasi adına kaygılı.
16 Nisan sonucuna dair kendi ilçesi için hiçbir endişesi olmayan Bozbey'i, ülkesinin geleceği adına, doğrusu ilk kez böylesine kaygılı gördük.