YKS sınavını geride bıraktık. Tüm üniversite adayı öğrencilerimize hem geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum hem de tercihleri noktasında diledikleri okullara yerleşebilmelerini diliyorum… Yine bildik manzaralarla YKS sınavını geride bıraktık… Kimi 1 dakika ile kaldı kapıda, kimi erken geldiği halde giremedi sınava… Birçok hikaye birçok ilginç haberler de peş peşe düştü ajanslara YKS sınavı ile ilgili… Kahraman otobüs şoföründen tutun da anne oğul birlikte sınava girenlere kadar… Ancak hiçbiri Antalya’da yaşanan ‘takı’ olayı kadar ses getirmedi… Hatırlayalım hep birlikte Antalya’da bir üniversite adayı genç kızımız sınava gireceği okulun kapısına vaktinden önce yetişti ancak o kapıdan içeri adımını atamadı… Çünkü kulağındaki takıyı çıkaramadı… Peki sadece takı olayı mı bu haberi YKS’nin bile önüne taşıdı? Elbette hayır… Üniversite adayının sınava geldiği iddialı kıyafette en az takı kadar dikkat çekti… YKS sınavına giremedi ama YKS’nin starı olduğu kesin… Umarım bu yaşadıkları kulağına küpe olur… Tıpkı sınav kapısı önünde çıkmayan küpesi gibi…
KIYAMET SENARYOSUNUN ÖN SÖZÜ: HÜRMÜZ BOĞAZI
İsrail ile İran arasında 13 Haziran’da başlayan savaş gün geçtikçe daha da şiddetleniyor… Her ne kadar ateşkes sağlanmış gibi dursa da ateşin yeniden harlanması da an meselesi… Hak-hukuk tanımayan, insanlık ile bağdaşmayacak her şeyi kendine mubah sayan İsrail, ağabeyi ABD’yi de ateşin içine almayı başardı… Trump ile heyecan arayan ABD, İran’da nükleer tesisleri hedef aldı, gitti ve vurdu… Diplomasi seslerinin arasında vurulan İran tüm dünyayı Hürmüz Boğazı’nı kapatmakla tehdit etti… Ya kapatırsa? Evet dünya petrolünün kalbi Hürmüz Boğazı günlük 17 milyon varil benzinin dünyaya taşındığı kapı… Yani bu dar geçit dünya petrolünün yüzde 20’sine geçit veriyor. İran bu geçidi kapatırsa bölgesel kriz, küresel krize dönecek ve ekonomi şoku yaşanacak. Hatta belki de kehanetlere konu olan 3. Dünya Savaşı’nın da başlangıcı olacak… Bunu yaşayıp göreceğiz ancak kıyamet senaryosu nasıl yazılır derseniz bu savaş bir önsöz oluşturabilir…
OSİMHEN KALMALI MI?
Ciddi konulara boğulup gidiyoruz ister istemez… Sınırlarımızda yaşanan savaşa mı, her an kapımızı çalabilecek olan deprem gerçeğine mi, ekonomide yaşanan dar boğaza mı, kadın cinayetlerine mi, orman yangınlarına mı hangisine dertlenelim bilemedim… Ama bildiğim bir şey var ‘Ya tutarsa’ tadında haberlerin bollaştığı transfer sezonundayız… Öyle haberler yapılıyor ki bu transfer dönemlerinde bırakın Messi’yi rahmetli efsane Maradona’yı bile getirip oynatırlar Türkiye’de… İşini layıkıyla yapan değerli meslektaşlarımı konu dışı tutuyorum ama bu kadar da olmaz yahu… Mesela Osimhen meselesi… Dün 3 takıma transfer oldu Osimhen (!)… Hepsine hayırlı olsun…. 40 Milyon Euro gibi ciddi bir rakamla AL Hilal takımı yine çaldı Napoli’nin kapısını… Osimhen’in 6 kez reddettiği imzayı bu kez atacağı konuşuluyor… 3+1 yıllık bir sözleşme ve 160 milyon euroluk kazanç… Siz olsanız ne yapardınız? Sizce Osimhen Galatasaray’da kalmalı mı?
AMAN DİKKAT!
Biraz ordan, biraz burdan söz ettik sevgili okurlar ama bence en önemli iki konuyu sona sakladım. İlki okulların tatile girmesi ile çocukların baş gösteren bisiklet sevdası… Sonuna kadar haklılar şimdi onlar için eğlence zamanı. Ancak aman dikkat maalesef tatilin ilk günü Kestel’de bir çocuk bisiklet kazasında ailesini yasa boğdu. Güvenli sürüş için tüm tedbirleri alalım ki başka ailelerin yüreğine acı düşmesin… E tabii tatil deyince akla gelen bir diğer konu da suya girip serinlemek… Denizde, gölde, derede hatta süs havuzunda bile serinlemek isteyenler var. Ve maalesef Bursa’da 1 haftada 4 boğulma ve can kayıpları yaşadık. En acısı da İznik Gölü’nde boğulan iki küçük kuzenin haberiydi. Hayatın içinde olan acı gerçekler bunlar maalesef. Elbette yazılan neyse onu yaşayacağız ama önce tedbir sonra tevekkül… Kalın sağlıcakla efendim…