Lige verilen Milli ara kulüpler için nefes olurken, ‘bizim çocukların’ üst ste gelen bol gollü zaferleri de içimizi ısıttı… Play-Off bileti cebimizde ama Dünya Kupası için iki adıma daha ihtiyacımız var…
MİLLİ REFLEKS VE YERLİ TRİP
İspanya karşısında dağılan umutlarımızı milli bir refleks göstererek Bulgaristan ve Gürcistan maçlarında alınan bol gollü zaferlerle tazeledik… Önce Bulgaristan’ı 6-1 yendik İspanya’dan yediğimiz 6 golün averajını düzelttik, sonrasında Gürcistan’ı eze eze 4-1 mağlup ettik. Eze eze kısmı önemli çünkü oynamadan skora ulaşmadık hak edilmiş bir zafere imza attık… Defansından, hücumuna, yedek kulübesinden tribünlerine kadar tek vücut olduk… Ve artık Dünya Kupası’na katılmak için Play-Off bileti cebimizde… Millilerimiz play-off ilk turunda muhtemel olarak 4. torbada yer alacak olan İsveç, Kuzey Makedonya, Kuzey İrlanda veya Moldova takımlarından biri ile eşleşecek… Ama rakibin bir önemi yok... Son iki maçta izlediğimiz ‘Bizim çocuklar’ çok rahat bir şekilde hedefe ulaşacaklar bunu bize ve tüm dünyaya gösterdiler oynadıkları futbolla… Yeter ki kendi iç çekişmelerimizin kurbanı olmayalım… Milli takıma yani dolayısıyla Ay-Yıldız’a trip atmak nedir Allah aşkına… Berke Özer’in kadroya alınmayarak habersizce kampı otelden terk etmesi tam bize has bir yerli trip örneği değil mi? Bir de Can uzun meselesi var elbette… Kadro belirlemesi ile eleştirilmeye çalışılan Montella Hoca, Gürcistan galibiyeti ile Türk Milli Takımı’nı çalıştıran yabancı hocalar arasında en fazla galibiyet sayısına ulaşma başarısını gösterdi… Ama kıymet bilene tabii ki! Milli takımdan söz etmişken son bir hatırlatma yapalım.. 15 Kasım’da bizim çocuklar Bursa’da Bulgaristan’ı ağırlayacak… Söz konusu Milli takım olunca gerisi teferruattır…

GELSİN PARALAR BOZULMASIN ARALAR
Saha başarısı elbette bu işin olmazsa olmazı… Liverpool’u yenmişsin, derbide 10 kişi kalmana rağmen ezeli rakibin Beşiktaş’a kaybetmemişsin... Yani milli maç arasına şeker gibi girmişsin… Üstelik tüm spor camiası Süper Lig’in çok üzerinde bir takım olduğun konusunda ağız birliği yapmışcasına övgüler diziyor… Frankurt hezimeti sonrasında acilen Fatih Terim gelmeli diyenler bile Okan Hoca’nın saflarına geçmiş… Eee hal böyle olunca da pamuk eller cebe uzandı. Sarı Kırmızılı yönetim Okan Hoca’ya yüzde 50 zam yaparak yıllık ücretini 200 milyon TL’ye çıkardı. Elbette Okan Buruk, geldiği günden bu yana takıma sağladığı katkıların karşılığını alacak ama artık Sarı Kırmızılı camiayı iç zaferler ve başarılar tatmin etmez… Fatih Terim’de 4 yıl üst üste şampiyon olmuştu ama Türk futbol tarihine unutulmaz bir hatıra bıraktı… Okan Hoca’nın da bu hatırayı tazelemesi şart oldu…

ICARDİ KRİZİ BÜYÜYOR
Tabii yönetim elini cebine atmışken Barış Alper meselesini de boş geçmedi. Daha önce bir zam alan Barış Alper Yılmaz, bu kez pastadan büyük payı kaptı… Bundan sonrası milli futbolcunun performansına dayalı… Galatasaray’da iki önemli konu daha var elbette. Arjantinli golcü Icardi’nin durumu camiayı adeta ikiye böldü. Kısa zamanda taraftarın sevgisi ile taçlanan Icardi eski günlerinin biraz uzağında elbette ama buna rağmen gol krallığında zirveye oynuyor. Sarı kırmızılı takımın düşük bir maliyetle sözleşme yenilemek istediği Arjantinli yıldızın devre arası transfer sezonunda gelecek tekliflere olumlu bakacağı konuşuluyor. Meksika’nın önemli kulüplerinden Club Leon takımının yıldız futbolcuyu rekor bir rakama takıma katmayı planlıyor…

AÇAYDIM KOLARIMI GİTME DİYEYDİM
Her milli maç arası Okan Hoca ve Galatasaray camiasının yüreği ağzına geliyor… Neden mi? Malum takımın ve hatta Süper Lig’in en pahalı transferi Victor Osimhen Nijerya Milli Takımı’na her gidişinde bir şeyler yaşanıyor… Bir önceki milli maç arasından sakatlanarak dönen Osimhen, Liverpool maçına güç bela yetiştirilmişti. Bu milli maç arasında sakatlanmadı ama yürekler ağza geldi. Nijerya Milli Takımı’nı taşıyan uçağın camı çatladı ve uçak acil iniş yapmak zorunda kaldı. Neyse ki havada yaşanan panik acil inişle sorunsuz atlatıldı. Babam ve oğlum filminin meşhur repliğini bilmeyen yoktur. ‘Açaydım kollarımı, gitme diyeydim…” Aslında bu replik Okan Hoca’nın Osimhen için söylediği söze çağrışım yapıyor… Okan Buruk verdiği bir röportajda Osimhen için ’Her gidişinde yüreğimiz ağzımıza geliyor’ ifadelerini kullandı…

SIZINTI OPERASYONU
Lige verilen Milli ara Fenerbahçe’de disiplin ve takım içi denge çabalarıyla geçti. Başkan Saran, Samandıra’dan haber uçuranlara karşı ciddi bir adım atarken, takımın tümüyle yaptığı görüşmeler sonrasında İrfan Can Kahveci ve Cenk Tosun’u kadro dışı bırakma kararı aldı. Özellikle Cenk Tosun’un Samsunspor maçında soyunma odasında formayı fırlatmasını affetmeyen Başkan Saran’ın oyuncu için gelecek teklifleri ara transfer döneminde değerlendireceği konuşuluyor. Göreve gelir gelmez Domenico Tedesco’yu göndermeyi planlayan Başkan Saran’ın futbolcuların hocalarını sahiplenişiyle bu karardan geri adım atması da yönetimde doğru işler yapma çabasını ortaya koydu. Başkan Saran’ın sahada olması beklenen 20 milyon euroluk hayal kırıklığı Jhon Duran ile locada maç izlemesi camianın tepkisini çekerken, sahada ise asgari ücretli (!) forvet ile ‘geldiğime bin pişmanım’ diyen En-Nesyri Sarı Lacivertliler’in tükenen umudu (!) oldu.

RAFA’DAN TAYFA
Sergen Yalçın ile kabustan uyanan Beşiktaş’ta moraller yerine geldi. Takımın başına geldiğinde bitik halde bulunan Siyah Beyazlılar, Sergen hoca ile komadan çıktı ve gözünü açtı. Rafa Silva’yı yeniden 10 numara pozisyona alan Sergen Hoca, oyuncunun özgür bir rol almasıyla saha başarısını da yakalamaya başladı. Teknik olarak dahiyane çözümlerle bile bir anda sağlanamayacak olan uyanış kuşkusuz Sergen Hoca’nın oyunculara yaptığı sert konuşma ile geldi. “Bundan sonra ne başkan gider ne ben giderim. Oynamayan kim varsa o gider” diyerek oyuncularına aba altından sopa gösteren Sergen Hoca şimdilik istediğini almış durumda…. Ancak lig uzun bir maraton ve takımı ayakta tutan isim Rafa Silva’ya ciddi teklifler var… Sergen Hoca’nın Rafa’lı tayfası ligde nereye ulaşacak hep birlikte göreceğiz…